4.8

11.6K 651 146
                                    

------
Genç kız sabah gözünü açtığında Yoongi'nin uyuyan yüzüyle karşılaştı.İnanılmaz bir mutluluktu onun için.Gerçekten insan hayallerine ulaşması apayrı bir mutluluk değil miydi?

İkiside oğlanın kazağında yatıyordu.Nasıl bir delilikti böyle?

Kız yerinde durmadan kıpırdanınca oğlan göz kapaklarını ağır şekilde yavaşça açtı.Kızın gözleriyle karşılaşınca iç çekerek kıza yaklaşıp alnından öptü.

"Günaydın güzelim." Yoora duyduğu sözle aniden gözlerini ona çevirip içindeki çığırmaları susturmaya çalıştı.Yanaklarının yanmasını fark ettiğinde kafasını kazağın içinden çıkardı.

Cidden bu zamana kadar hep böyle anları beklemişti.Düşününce önceden yolda sevgilileri görünce arkadan ayrılmaları için Tanrıya yalvarıyordu.Hiçbir zaman öyle olmayacağına inanıyordu.Ama tezi Yoongi'nin ansızın hayatına girmesiyle son buldu.

"Sen bir ihtimal utanmış olabilir misin?" Diyerek kazağı Yoongi'de kafasından çıkarıp yatağa iyice yayıldı.Gözlerini tekrardan kapatınca Yoora'nın yatağının rahat olduğunu farketti.Kesinlikle uyumak için harika bir yer diye aklının ucundan geçirdi.

"Tabikide utanmadım..Neden sevgilimden şey yapıyım ki..." Diyerek yanaklarına dokundu Yoora.Sıcak olmak zorundalar mıydı?Fazlada utanmazdı ama karşı cinslerin birden böyle ani tepkilerinde utanıyordu.

"Doğru sen şey yapmazsın.." tebessümle
Yoongi arkasını dönerek uykusunun hala olduğunu kanaat getirince gözlerini kapadı.Aşk belkide onun için iki şeyden ibaretti.Biri uyku diğeri Yoora'ydı.

Genç kızın odayı terk etmesi üzerine Yoongi yavaşça yatakta doğruldu.Elini boynuna götürerek ovdu ve sesli nefes verdi.Uyanmak istemiyordu.

Yatakta eline değen bir beyaz şeyle gözlerini iyice açtı ve elini ona götürdü.Hap gibi bir şeydi ve bunlardan dikkatlice bakınca yerlerde bile vardı.

Gözlerini iyice açmış etraftaki beyaz hapları toplayarak odadan çıktı.Bunlarda neyin nesiydi böyle?Bu hapların olduğu kutuyuda mutfak masasında bulunca kutuyu incelemeye başladı.

Bu antidepresan haplarıydı.Okuduğu yazıyla bir süre gözlerini kırpmadan kutuya baktı.Neydi bu böyle Tanrı aşkına?Kendine zarar vermek mi istiyordu?Kendini neden bunlara zorluyordu?

Elindeki kutunun bir anda çekilmesiyle ufak çaplı bir şok yaşasada gözlerini Yoora'ya dikti.

"Neden?" Diye sakin olmaya çalışırcasına tısladı.

"S-senin yüzünden." Diye fısıldadı genç kız elindeki kutuyu arkasına saklayarak.

Tamam her şey şimdilik halledilmiş olabilir kendisi için ama içinde depresif duygular besliyordu.Kendisini hala intihara sürüklemek istiyordu.Bu bağımlılık gibi bir şeydi.Ondan vazgeçemiyordu.

"Siktir." Diye mırıldandı Min Yoongi.

"Sence fazla değil mi beni suçlaman?"Diyerek elini yumuşak saçlarına daldırdı.Aklı almıyordu.Sadece bu zamana kadar onun karşısına çıkmadığı için mi böyle şeyler yapıyordu?Kesinlikle mantıklı açıklaması olmalıydı.Eğer bunu Min Yoongi öğrenmek istiyorsa karşısındaki kim olursa olsun ona söylemek zorundalığı vardı.

"Neden her seferinde ben suçlu seviyesine inmek zorundayım?" Derin nefesler almaya başladı.

"Sencede fazla değil mi bu?" Diyerek gözlerini kızın gözlerine dikti.Tek kelime dahi etmiyordu karşısındaki genç kız.Sıkılmıştı suçlamalardan.Hep mağdur taraf olmaktan hep dışlanan olmaktan bıkmıştı.

"Cevap ver Yoora..Sence ordan bakılınca çok mu mükemmel hayatım var?Ha SÖYLESENE!BU APTAL ŞEYLERİ İÇMEK ZORUNDA MIYDIN?" Diye sinirle bağırarak yanındaki sandalyeye tekme attı.

Ayağının acımasıyla sessizce küfür edip sandalyeye oturdu.

"B-ben özür dilerim Yoongi.Yani biliyorum özür dilemek aptallık ama ben cidden özür dilerim..Söz versem içmeyeceğime?"

Sahiden sözünü tutabilecek miydi?Bu kadar bağlanmışken vazgeçebilecek miydi?Belki diğer haplarını şimdiden atmalıydı Yoongi görmeden.

Yoongi kulaklarına gelen kızın kırılgan sesini duyunca elini onun beline götürerek kendine çekti.Kızın yaşlı gözlerini yavaşça bir parmağıyla silerek dudağının kenarına ufak bir buse kondurdu.

"İstesende içemeyeceksin.Bundan sonra benim yanımda olacağına göre yeni bir sayfa açacağız." Diyerek ufak bir gülümseme bahşetti kıza.

"Özür-"

"Dilemeni istemiyorum.Şimdi sadece karşılık ver."

Diyerek dudaklarını kızın dudaklarıyla buluşturdu Yoongi.

Onun içinde hapsoluyordu genç.Niye bu zamana kadar karşısına çıkmamıştı ki?Neden onun gelmesini beklemişti?Aptallık değilde neydi bu?

O sıra kızı kucağına aldığında kapının sesiyle istemeyerek kızın dudaklarından ayrıldı.

"Bakmasak?" Masum bakışlarını kıza yollarken Yoora tuttuğu nefesi Yoongi'nin dudaklarına verdi.

"Olmaz Yoongi~" diyerek kız yaşlı gözlerle gülümsedi.

"Bence bizim daha önemli işlerimiz var." diyerek oğlan tekrardan kızın dudaklarını kendi dudaklarıyla örttü.

Kapının zili ısrarla çalarken bu sefer umursamamaya devam ediyorlardı ki kapının yanındaki cama yumrukla vuruldu.

İkiside aniden cama bakarken üç kişinin aniden kahkahalarını duymaları bir oldu.

"Ohh~~Taehyung hyungu görüyor musun ayak üstü neler yapıyor böyle.." kıkırdayarak cama bakmaya devam etti Jimin.

"İlk günden böyle sapıkça şeyler yapıyorlarsa yarın evlenirler.." Fikrini sundu gülüşüyle Taehyung.

"Cidden yatak odası diye bir şey yok mu?" Diyerek sızlandı Hoseok.

"Kapının hemen yanında boydan bir cam olması onları rahatsız etmiştir.." diyerek devam etti.

"Ahh~~Hyung buraya çok kötü bakıyor.." korkuyla hyungunu camdan süzmeye devam etti Taehyung.

"İşini böldüğümüzden olabilir mi TaeTae?" Korkakça nefes verdi yanındaki Park Jimin.

Dışardan duyulan sözlerle Yoora kendisine küfür edip Yoongi'nin kucağından inip utançla üst kata kaçmasıyla Yoongi derin bir nefes alarak boynunu kıtlattı.

"Öldünüz sizi p*çler."

---------------

Kısa bir bölümdü kabul *-*

Herneyse bir sonraki bölüm daha hazır değil ama hazır olur eheh..

Bu arada yakında yeni bir ficle karşınızda olacağım bu yüzden bu hikaye yavaş yavaş finale doğru ilerliyor *-*

Umarım o fici de bunun kadar seversiniz :*

Hard // Min Yoon GiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin