En kısa zamanda yine gel...

15 2 1
                                    

Zaman...
O kadar çabuk geçiyor ki. 1 saniye sanki 1 saat gibi, 1 saat sanki 1 yıl gibi, 1 yıl sanki bir ömür gibi...
Bizim de ömrümüz ya da zamanımız  göz açıp kapayıncaya dek bitiyor.

Aslı ve Atakan ananeyi hava alanına getirdiler. Anane için vakit artık gitme vaktiydi. Her ne kadar torununu, Bahar'ını bırakmak istemesede onunda geride bıraktığı, ona ihtiyacı olan  bir eşi vardı.
Uçağın kalkmasına 1 saatten fazla olduğu için bekleme salonunda oturmaya karar verdiler.
" Bahar'ım."
" Efendim güzellik."
" Sana söylediğim şeyleri unutma tamam mı güzel kızım?"
" Unutmam. Sen de benim dediklerimi unutma."
" Unutur muyum hiç. Daha o kadar yaşlanmadım yahu."
" Bilmem mi güzelliğim benim hepimize taş çıkartırsın sen."
" Ah deli kız seni. Atakan?"
" Efendim anane?"
" Sen de en kısa zamanda bir gelin bul. Serap'la benim torun sevme yaşımız geldi oğlum."
" Güzellik ben evlenmeyi şimdilik düşünmüyorum . Hem sen de hak verirsin ki nasip kısmet işi bunlar."
" Sen yinede bir düşün."
" Anane Atakan'ın evlenmesi için okulunu bitirmesi gerek ilk önce. Ve tabii birde gelin adayı bulması gerek. Zira bu zamana kadar yanında hiç kimseyi görmedik."
" Bu konuyu kapatsak olmaz mı ben sıkılmaya başladım."
" Kapatalım Atakan."
Atakan Aslı'nın gelin adayı olarak bahsettiği yerde onu görmeyi o kadar çok istiyor ki. Ama hayatta her istenilen şeyin olmadığı gibi bir gerçeği atlamamak gerektiğini bilmek gerek.
Artık uçağın kalkmasına az kaldığını belirten anons yapılmış ve anane ayaklanmıştı bile. Ayağa kalkan ananeye ilk önce Aslı sarıldı.
Anane Aslı'nın kulağına fısıldamaya başladı.
" Kuzum."
" Efendim anane."
" İyi bir doktor bulup ona hemen gidiyorsun. Gözüm arkada kalmasın Bahar'ım."
" Sen merak etme bulmaya çalışacağım."
" Bulmaya çalışma kızım bul."
" Anlaşıldı patron."
Anane kokusunu içine çekerek doya doya sarıldı Bahar'ına.
Atakan baktı ikiliye. Ananenin sevdiği kız için ne kadar önem arz ettiğini bir kez  daha gözleriyle şahit oldu. Biliyordu ki Aslı'nın hayatında aile dair sadece bir elin parmakları kadar kalmışlardı.
" Ee hadi ama Aslı birazda ben sarılayım ananeme."
Atakan'ın söylenmesi üzerine ananesinden ayrılıp Atakan'a döndü Aslı.
" Tamam bıraktım."
Atakan ananeye sarıldı. Ananede Aslı'ya olduğu gibi Atakan'ın kulağına fısıldamaya başladı.
" Atakan , Bahar'ıma sahip çık, onu tek bırakma. Ne kadar güçlü olsada o da bir insan yavrum. Bir gün dağılıcak, hissediyorum. Dağıldığında ben yanında olamazsam onu toplayacak olan yine sensin her zamanki gibi. Ah az daha unutuyordum. Ona bir doktora gitmesini söyledim ama Aslı bu gitmeyebilirde. Eğer gitmezse zorlada olsa götür sana hayır diyemez."
" Anane sen merak etme onu gözümden dahi sakındığımı hiçbir zaman unutma. Gözün arkada kalmasın. Sende kendine dikkat edeceksin ama. Grip dahi olma. Bizim burda aklımız çıkıyor sonra."
" Tamam dikkat edeceğim."
Aslı ve Atakan ananeyi geçiş kapısına kadar götürdüler.
Anane kapıdan geçmeden onlara el sallayıp gitmek için hamle yaptı. Eğer daha fazla Aslı'ya bakarsa gitmekten vazgeçebilirdi. Çünkü torununu burda bir başına bırakmak istemiyordu.
Aslı ananesinin arkasını dönmesi üzerine sol gözünden bir damla yaş süzüldü. Kendini zor tutuyordu ağlamamak için. Sonra dayanamayıp seslendi ananesine.
" ANANE!!!!"
Anane Aslı'nın sesini duyunca hemen döndü torununa.
Aslı hızla koşarak sarıldı. Sımsıkı sarıldı. Hiç bırakmak istemezcesine. Sanki bıraksa elinden kayıp gidecekmişçesine. Sonra bıraktı. Ve ağlamaklı bir sesle konuşmaya başladı.
" En kısa zamanda yine gel..."
Anane yorgun bir tebessümle tamam anlamında salladı kafasını. Ve gitti.
Aslı ananesi gözden kaybolana dek el salladı arkasından. O anda bir el hissetti omzunda. Kafasını kaldırıp sağ tarafına baktı. Karşısında buruk bir tebessümle ona bakan Atakan'a aynı şekilde karşılık olarak buruk bir tebessüm sundu. Saniyeler sonra Atakan'ın gözlerinin tam içine bakarak üzgün ve acı dolu bir sesle konuştu.
" Gitti....."

Gökyüzümdün Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin