Bölüm Başlığı

14 0 0
                                    

Zır zır çalan şeyde neydi böyle sabah sabah... Aslı'nın kaderimiydi neredeyse her sabah çalan kapı, çalan telefonla uyanmak. Aslı'yı sabahın köründe çalan herşey korkutuyordu. Neyin çaldığını anlamak için doğruldu sıcacık yatağından. Sonra etrafına amaçsızca bakışlar yolladı. Sonra çalan şeyin kapı olduğunu anladı ve kapıyı açmak için yataktan ayaklarını sarkıtarak kalktı. Tam o sırada telefonu çaldı. " Allah Allah sabah sabah neler oluyor böyle " diyerek telefonuna yöneldi. Arayanın Derin olduğunu gördü. Bir yandan da odasının kapısını açıp salona çıkmıştı bile. Telefonu açıp kulağına götürdü. O sırada kapıya ulaşmış kapının kolunu açmak için hamle yapıyordu. Telefona cevap vermesiyle kapıyı açması aynı anda gerçekleşti.
" Efendim?" Kapıyı açtı ve karşısında Derin'i gördü.
"Sanada günaydın canım. Bu arada telefonu kapat artık hem neden bu kapı geç açılıyor Aslı hanım?"
" Şey ben uyanadım tatlım ya kusura bakma seni de beklettim geçsene içeriye."
" Tamam canım." Kapıyı kapatıp içeriye girdiler beraber. Salona geçip koltuklara karşılıklı oturdular. Bir süre susan kızlar birbirlerine bakış atarak güldüler. Daha sonra Derin konuşmaya başladı.
"Saatin kaç olduğundan haberin var mı?"
Bu soru üzerine Aslı Derin'e bakarak kafasını iki yana salladı.
"Bende öyle tahmin etmiştim. Saat yaklaşık olarak-bu arada saatine bakar ve- 1'e 2 dakika var. Haliyle kahvaltı da yapmamışsındır, o zaman hadi hazırlan gidiyoruzzz." diyerek ayaklandı Derin. Hala oturan Aslı'ya bakıp merakla sordu?
"Ne bakıyorsun şaşkın tavuk gibi? Haydi tatlım ya?"
"Sabah sabah pardon bu yanlış oldu, sen her zaman bu enerjiyi nerden buluyorsun Derin?"
"Bilmem ki ben hep böyleyim ama sen hep böyleysen ooo senle işimiz var. Hadi kalk ya ben acıktım."
Aslı ellerini teslim olurcasına havaya kaldırırken aynı zamanda ayağa kalktı ve odasına doğru hazırlanmaya gitti. 20 dakika sonra Aslı hazırlanmış bir şekilde odadan çıktı ve salona girdi. Derin'e baktı. Derin yine gömülmüş telefona pür dikkat birşeyler inceliyordu.
"Ben hazırım."
"Tamam kalkıyorum bende kahvaltı yaptıktan sonra sinemaya gideriz diye düşünmüştüm onun için seanslara bakıyordum. Ne dersin hangi filme gidelim?"
"Canım sinemaya gitmesek olmaz mı?"
"T-tabi ki sen nasıl istersen ben biraz değişiklik olur diye düşünmüştüm." Aslı Derin'in suratının düştüğünü görünce fikrinden vazgeçti.
"Aslında iyi olabilir haklısın gidelim o zaman."
"Gitmek istemiyorsan gitmeyiz canım."
"Hayır gidiyoruz filmi de sen seçiyorsun. Ama acıktım biraz hadi ilk önce karnımızı doyuralım." Gülerek çıktılar evden.
Aslı Atakan'la her zaman gittikleri deniz kenarındaki kafeye getirdi Derin'i. Hava biraz soğuk olduğu için içeriye cam kenarına geçip oturdular. Yanlarına gelen garsona siparişlerini verdikten sonra sohbet etmeye başladılar.
"Aslı, burası çok güzelmiş tek kelimeyle bayıldım."
"Beğenmene çok sevindim Derincim. Atakan beni buraya getirir hep, bende çok seviyorum burayı. Deniz-gözlerini kapatıp derin bir nefes alarak-çok güzel bana huzur veriyor, Atakan bunu bildiği için her haftasonu neredeyse geliriz."
"Bende abimi getireceğim eminim o da çok sevecek senin gibi o da denize aşık diyebilirim."
"Adından belli." diyerek güldüler. Kızlar sohbet ederken verdikleri siparişlerde geldi.
"Afiyet olsun."
"Teşekkür ederiz."dedi aynı anda kızlar.
Yemeklerini yedikten sonra Aslı'nın tüm itirazlarına rağmen Derin'in hesabı ödemesiyle kalktılar. Daha sonra sinemaya gitmek için yola koyuldular.
Sinema salonuna geldiklerinde Derin filmi seçmeye başladı.
"Tatlım ben bir lavaboya gidip geliyorum sen filmi seçene kadar."
"Tamam canım." Aslı Derin'in yanından ayrılarak lavaboya doğru yürüdü. Lavaboyu bulunca hemen girdi. İşini hallettikten sonra lavabodan dışarıya çıktığında biriyle çarpıştı ve yere düşmesine ramak kala çarptığı kişi tarafından tutuldu. Çarpışmanın etkisiyle saçları gözünün önünde gelen Aslı saçlarını düzeltmek için tutunduğu kişinin kollarından ellerini çekerek saçlarını kulaklarının arkasına sıkıştırarak çarpıştığı kişiye baktı. Kahverengi gözlerini karşısındaki kişiye bakmak için kaldırdı. Karşısında gördüğü mavi gözler tanıdıktı. Evet karşısındaki Ahmet'ten başkası değildi.
"Çok özür dilerim."diyerek konuşmaya başladı Ahmet.
"Asıl ben özür dilerim ben gerçekten görmedim. Bir yerine birşey oldu mu? Özür dilerim."Aslı ard arda özür diliyordu.
"Aslı önemli değil ben de seni görmedim bende özür dilerim."
"Önemli değil Ahmet."
"Napıyorsun, nasılsın?"
"İyiyim, Derin'le sinemaya gelmiştik. Ben Derin'i unuttum."
"Bende Tarık'ı unuttum o da beni bekliyordur, bizde sinemaya gelmiştik. Hadi gel beraber gidelim."diyerek eliyle Aslı'yı eliyle yönlendirdi. Aslı kafasıyla Ahmet'i onayladı ve beraber yürümeye başladılar. Sinemanın önüne geldiklerinde Derin ve Tarık'ı beraber sohbet ederken buldular.
"Derin seni de beklettim,  Ahmet'le karşılaşınca sohbet ettik biraz da o yüzden."
"Önemli değil Aslı. Biz de Tarık'la sohbet ediyorduk zaten."
"Aynen Aslı hiç önemli değil. Biz sohbet ediyorduk." Tarık cevap verirken bile gözlerini bir an olsun Derinden ayırmadı. Bu kızı her gördüğünde içinde organları yer değiştiriyor, kalbi sanki ağzında atıyordu. Gözlerini ondan bir an olsun ayırmak istemiyordu. Son zamanlarda aklından onu hiç çıkaramıyordu. Dalıp dalıp gidiyor Ahmet'in veya yanındaki birinin dürtmesiyle kendine geliyordu, şimdi olduğu gibi. Ahmet yine dürterek onu kendine getirdi.
"Efendim Ahmet."
"Sonunda, Tarık sen filme karar verdin mi?"
"Ben şey-elini ensesine götürerek masumca arkadaşlarına bakarak- unuttum. Derin'le sohbet ederken arada kaynadı."mahçup bir şekilde öylece bakmaya devam etti.
"Şey yapalım o zaman ben filmi seçtim benim seçtiğim filme gidelim mi ne dersiniz?"
"Derin çok doğru söylüyor öyle yapalım bence de." Aslı'yla Derin beklenti içinde Tarık'lara baktı. Tarık büyük bir heyecanla konuşmaya başladı.
"Benim için olur hatta süper olur,şey hani bir daha film seçmeyle uğraşmayalım diye dedim ben." Ahmet gülerek cevap verdi.
"Tamam kardeşim öyle olsun Derinin seçtiği filme gidelim."biletleri alarak Derinin seçmiş olduğu komedi filmine girdiler. İki saatin sonunda film bittiğinde Tarık'la Derin film hakkında konuşmaya başladılar.
"Çok güzel bir filmdi Derin,çok iyi bir seçim yapmışsın."ışıldayan gözlerini Derinin gözlerine dikti gözlerini.
"Teşekkür ederim Tarık beğenmene, beğenmenize sevindim." Ahmet Tarık'a baktıktan sonra Aslı'ya döndü.
"O çok heyecanlandığında aşırı konuşur, yani hep böyle."
"Heyecanı filmden mi Derinden mi kaynaklı sence?"güldü.
"Emin ol Derinden, abisiyle de film izliyor benimle de ama hiç bir filme bu kadar heyecanlanmadı."
"Öyle diyorsan öyledir kardeşini benden daha iyi bilirsin."onlar konuşurken Tarık'la Derin onların yanına geldiler.
"Biz diyoruz ki şurdaki kafede oturup birşeyler içelim."
"Aslında ben yoruldum biraz Tarık eve gitsem iyi olacak."Derinin ağzını açtığını gören Aslı Derinden önce konuşmaya başladı.
"Bende eve gitsem iyi olacak, ananemle konuşmadım epeydir onu aramam gerek-Derinin konuşacağını anlayan Aslı devam etti-biz biraz uzun konuşuyoruz da dışarıda arayamam o yüzden."
"Ama daha çok erken otursanız biraz olmaz mı Aslı, Ahmet?"Derin soru dolu gözlerle onlara bakmaya başladı. İkisi aynı anda konuşmaya başladı.
"Gerçekten kalmak isterdim-ikisi birbirine bakarak sustular, Ahmet'in başını eğmesiyle Aslı konuşmaya devam etti-şey ama ikimizinde işi olduğu için biz kalamayız,siz keyfinize bakın daha sonra hep beraber oturup birşeyler içeriz olur mu?"
"Tamam o zaman dediğin gibi olsun Aslı."
"Hadi gidelim o zaman biz Aslı ben seni evine bırakayım."
"Ben...."
"İtiraz istemiyorum Aslı ben senin arkadaşın değil miyim,bırak da arkadaşlık görevimi yapayım."
"Şey peki."
Derin ve Tarık'la vedalaşıp eve gitmek için yola koyuldular.

Gökyüzümdün Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin