Calum,
Vücudum alarm veriyor.
Kulaklarım bana o eski Neruda şiirlerini taptığım pes sesinle yanlış okumanı istiyor. Parmaklarının bir zamanlar okşadığı sırtım parçalanmak istiyor. Göz kapaklarım dudaklarını özlüyor. Dudaklarım dudaklarını özlüyor. Ben dudaklarını özlüyorum.
Ruhu lime lime olmuş esmer bir adamla sevişmeyi özlüyor tenim. Aklım gecenin yarısında gitarının sesine uyanmayı özlüyor.
Çatlamış, dolgun dudaklarından sarkan Fransız sarmasını dilinden tatmak istiyorum yine. O bayıldığın ucuz viski şişesinin soğukluğunu ellerinden hissetmek istiyorum. Sabahları nefret etsem bile senin için katlandığım o kahveleri yaparken uykulu gözlerinin yine ellerimde gezinmesini istiyorum. Sen yürürken kalçalarının hafifçe sallanışını izlemek istiyorum. Gri eşofman altının kalçalarından sarkışını izlemek istiyorum.
Seni çok düşünüyorum.
Senin büyüdüğün sokaklarda yürürken mesela. Veya çorabımın tekini ararken. Fark etmiyor. Sanıyorum ki daha çok ağlamalıydık beraber. Elimdeki kitaba dalmaktansa parmaklarının gitar tellerinde dolanışını izlemeliydim. Sevişirken ışıkları kapatmamalıydım. Seninle tüm yatakları kırmalıydık. Tüm şehirleri gezmeliydik.
Çünkü şimdi yolda önümden yürüyüşünü bile özlüyorum.
09.10.2035
Sonia Vashkov
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Je viens, ma chérie / c.h
Cerita PendekÇünkü şimdi yolda önümden yürüyüşünü bile özlüyorum. #CalumHoodFanfic