Kenan gerçekten yakın arkadaşımdı ama bana göre gerğinden fazla ciddiydi. Tamam, benim dış görünüşüm ciddi ama ben hayatımda entrika olmadan gerçekten duramam ki.
Umarım Sinem güçlüdür ve çabuk iyileşir, bunu ceza almamak için yapmıyorum. Zaten istersem hapisaneden anında kaçabilirim. Sadece vicdanım yüzünden Sinem'e üzülüyorum. Ya kötü bir şey olursa, olursa gerçekten kendimi affetmem. Ahh bir de yanında kendi okuluma gideceğim. Neyse önce Sinem sonra parti sonra okul. Bunlar hep önemli şeyler.
Partiye gitmek için arabaya atladım, partime saat 19:30'da geldim. Daha yarım saat olduğu için nadiren birkaç kişi vardı. Onlar da erkek. Zaten kız muhabbetlerini dinleyemem. Ben atıştırmalıkların yanına gidip ağzıma çikolata attım. Ne! Bende bir kızım. Bende çikolata seviyorum.
Saat 20:00'a yaklaşınca çoğu kişi geldi. Saat 20:00'a geldiğinde tahminimce herkes gelmişti çünkü burada en az 1000-1500 kişi vardı. Vay canına! Çok fazla kişi var. İyiki burayı şeçmişim.
Herkesin geldiğinden emin olduktan sonra şortumu ve tişortümü çıkarttım. Mayomla kaldım, mayom siyah sade birşeydi. Emin abiye " Sıcak su Emin abiii!!!" dedim. Suyu açtı, suyu havalar çokda sıcak olmadığı için sıcak yapmak istedim. Kaydırağın başına geldim ve konuşmaya başladım. "Eski okulum artık size nah durduk yere çıkan boş ders, onlar nerden çıktı haberiniz var mı? Heyy yavrum hey! " gerçekten yetim doyurmuş kadar sevaba girmişimdir bee. Ayda en az 6 kere boş ders yapardım. Müdürüm sandalyesine japon yapıştırıcısı sıkıp müdürün kalpli şorunu gördüm, kimyacının evine gidip şampuanına mor boya döktüm hatta bir ara ingilizcecinin arabasını çekiçle sıfatını bozup boya balonları atmıştım.
Sonra "Hadi bakalım hepinize hayırlı olayım." dedikten sonra siyah bir sörf tahtası kaptım. Normal de burada yatarak kaymamız gerekiyor ama ben normal miyim? No babys no! Sörf tahtasının üzerine çıktıktan sonra ayağa kalkıp aşağı kaydım. Kaydırağın sonuna geldiğimde canım yanmasın diye sörf tahtasını bırakıp takla attım. Artistliğimizden ödün vermemeliyiz.
Hava akşam olduğu için çok soğuktu. Gerçekten sıcak suda olmama rağmen üşümem bayağı bir soğuk olduğuna işaretti. Ki hava benim yanımda cehennem kalırdı. Ben soğuğa bayılırım. İçinde kimsenin bulanmadığı soğuk su olan havuz vardı. I'm a crazy. Suya bir anda atladım. İçim titredi. Hoşuma gitti. Suyun içinde biraz kaldım. Sonra kafamı çıkardım ve suların gitmesi için köpek gibi sağa sola salladım. Etrafa baktım herkes bana bakıyordu. Suyun içinden çıkmadım. Biraz durduktan sonra çıktım.
Sonra sudan sıkıldım ve giyinme kabinlerinden birine girdim. İlk çamaşılarımı değiştirdim. Ardından kaslı tişörtümü ve şortumu giydim. Siyah ayakkabılarımı da ayağıma geçirdim. Hemen dışarı çıktım ve etrafa baktım. Herkes sudaydı. Ben korku tüneline gitmeye başladım. "Can sade ben varım hadi şu yeni aldığın korku malzemelerine bakıcam." dedim. Merak etmiştim açıkçası.
Can treni hazırladı. Ben hemen trene atladım. Bir de bu treni bilerek uzun yaptırmıştım, içerisinde en az 50 korkutucu sey vardı ve tren çok yavaştı. Yani ortalama 1 saatte bitiyordu. Tren başladı.
İçindeki şeyler hiç korkutucu değildi. Buna niye ülkedeki en korkutucu korku treni diyorlar anlamıyorum. Yanlızca üç boyutlu şeytan cin gibi şeyler ve çok aşırı sesli ses efektleri vardı. Bence korkutucu değildi. Biraz izlememle beraber uykuya daldım.
Uyandığımda birkac kişi etrefımdaydı ve oha yuh gibi sesler çıkartıyorlardı. Ne vardı ki sanki... Türkiye'nin en korkutucu korku tünelinde uyuduysam. Bunda ne var. Neyse zaten parti bitmiş, yanlızca bazı kişiler kalmıştı.
Aman bende eve giderim. Çantamı alıp çıktım. Çantayı arabanın içine atıp kendim de hemen diğer koltuğa oturdum. Hızla eve sürdüm. İçeri girdim ve hemen odama girdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KESKİN MAFYA
HumorŞincik düşündüm de bu kitap asla basılmayacak, ve ben boşuna burda edebiyat yapmış olacağım o yüzden ben kitapla alakalı minnak şeyleri buraya yazayım. Dolunay; Aslında çok eğlenceli fakat tanımadığı insanlara karşı sebepsiz samimiyetsizliği ve coo...