Şincik düşündüm de bu kitap asla basılmayacak, ve ben boşuna burda edebiyat yapmış olacağım o yüzden ben kitapla alakalı minnak şeyleri buraya yazayım.
Dolunay; Aslında çok eğlenceli fakat tanımadığı insanlara karşı sebepsiz samimiyetsizliği ve coo...
(Önceliklen bir şey söyliyeceğim. Multideki fotoğrafı görünce aşırı heyecanlanabilir biraz sapıtabilir biraz da ekranı yalamış olabilirsiniz. Yani ben öyle yapmış olabilirim. Siz insan olun. İnsanlığınızdan ödün vermeyin. İstanbul'da yaşamasam da Türkiye ile alakalı bir şey olunca biraz sapıttım. Ve şey, yeni bir bölüm için spoiler vermek istemem fakat bir elbise seçer misiniz?
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Lüütfen yorum yapın! Eğer yorum gelmezse 1.yı yapacağım. Çünkü onu daha çok beğendim. Ama sizin görüşleriz daha önemli. )
"Beni doktıra götür." dedim. Sol kolum acıyordu. En azından sol... Ölüyom ya laaa!
"Yaptın yine yapacağını öyle değil mi?" sırıtıp kafamı hızlıca salladım. Hemen restorantın dışına çıkıp taksi beklemeye başladım. Ya bu taksiler dizilerde çabuk geliyordu. Lanet taksiler.
"Ya ben daha Brenda'yı öldürtecektim. Bu kolla nah öldürtürüm. " dedim. Bak gene cinler şeytanlar basıyor beni. Kolum şişmeye başlıyordu. Neden gelmedi şu lanet taksi.
"Sikerim la böyle ülkeyi, yanlızca bir lanet taksi yok mu şurda? " deyip elimle boş yolu gösterdim. Yola geri baktığımda boş olan yere taksi gelmişti. Lan iki trip de atamıyoz...
Taksiye bindik ve hastaneye gitmeye başladık. Yolda düşündüm de Almanca ne kadar kaba bir dil. Almanca'yı çok az bilsemde normal bir diyalog içerisinde ki söylenenlerin çoğunu anlamıyordum. Ve sözcüklerin ne kadar kaba olduğunu düşünüyordum. "Dolunay ne diyorsun sarhoş sarhoş?" dedi. Aaa! Dışımdan mı konuşuyormuşum? Madem içimdekileri bilmeden söylüyorum. Dur bi ne dediğimi düşünelim belki söylerim. Hem yorulmam.
Ya işte Almanca'nın ne kadar hayvansı bir dil olduğunu düşünüyordum.
"Şimdi niye sustun? Bir daha senin benim yanımda içki içmene izin vermiyeceğim. " dedi. Demek ki olmuyormuş boşuna o kadar düşündük.
"Almanca diyordum. Fazla sert bir dil. " dedim. Bu arada aynı düşüncem için üç farklı kelime buldum, boş bir zamanımda kutlarık.
"Harbi malsın." dedi.
"Yok canım o senin mallığın." dedim. (Şu an aralara komik suratlar koyma kararı aldım. Bu laf soktuğu içindi. [İnşallah fotoğtafı gecenin 3'ünde görürsüz de gülmemek için kendinizi tutarken domuz sesi çıkartırsınız. Hığğkkss!|Yazar o kadar çok yaşadı kii|])
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
![Hığğkkss!|Yazar o kadar çok yaşadı kii|])](https://img.wattpad.com/d0880291574495336e81a64ddd2cb29c120193a6/68747470733a2f2f73332e616d617a6f6e6177732e636f6d2f776174747061642d6d656469612d736572766963652f53746f7279496d6167652f355578327673307862365f4d4b773d3d2d3238393530393134382e313436346533666263303232653630613930323439393337343634312e6a7067?s=fit&w=720&h=720)
