Seni Seviyorum

20 5 0
                                    

Artık ölümüme sadece saniyeler kalmıştı. Herhalde otuz saniye filan kalmıştı. Birden korkunç öksürüklerin esiri

oldum. Berbat durumdaydım. Deliler gibi öksürüyordum. Boğazımdan ağzıma doğru bir şeyler gelmeye

başlıyordu. Bu kusmuk gibi birşey değildi. Çünkü tadı farklıydı. Kustum. Aman tanrım? Kan ile karışık yemyeşil

bir sıvı kusuyordum. Kusmuğum yeri aydınlatıyordu. Çünkü parlıyordu aynı zamanda yeşil sıvı sanki canlı gibi

sürekli kıpırdıyordu. Gerçekten çok korkmuştum hala öksürüyordum.

Ben ölmeye hazırken. Sol tarafımdan bir ayak sesiyle irkildim. Biri bana sesleniyordu. " Jessica dayan

geliyorum, dayan Jessica geliyorum. " diyordu bir ses. Bu sesi biliyordum. " Hey sakin ol. Biraz yavaş konuş önce

adını söylemeye ne dersin? Ben Dylan ya sen?" Diyen sesle aynıydı bu. Sola döndüm. Bu oydu. Dylan çok hızlı bir

şekilde bana doğru koşuyordu. Onu görseydiniz çita sanabilirdiniz.

O da ne? Aman tanrım! Bileğinden kanlar akıyordu. Ne yapmaya çalışıyordu bu?

Ben ne yapmaya çalıştığını soramadan bileğindeki yarayı benim ağzıma resmen yapıştırdı. Yaklaşık onbeş

saniye boyunca onu ittirmeye çalıştım. Ama bu imkansızdı. Çok güçlüydü. Ben ise berbat durumdaydım. Bu

yüzden istemedende olsa onun sıcak kanı boğazımdan aşağıya bir şelale gibi akmaya başladı. Kanın tadı

tuzlu, sıcak bir tereyağı gibiydi. Ve kanında biraz da alkol vardı. Büyük bir ihtimal insan olsaydım iğrenirdim.

Ama vampir olduğum için tadı muhteşem geliyordu. Dylan inlemeye başladığında ağzımı onun bileğinden

çektim.

Diş etlerim korkunç derecede ağrımaya başladı. Sanırım keskin dişlerim çıkıyordu. Evet çıkmışlardı.

Dilimle dişlerime dokundum. Ah! Dilimi kestiler. Çok keskinlerdi. Onları nasıl içeri sokacağımı düşünüyordum.

Ben bunu düşünürken birden bire tırnaklarımda aynı dişlerim gibi keskinleşti. Sol başparmağımla sağ işaret

parmağımdaki tırnağa dokundum. Ve baş parmağımda kesildi. Çok keskinlerdi. Baş parmağım daki yaranın

geçmesini bekliyordum çünkü dilimdeki yara geçmişti. Vampirler böyle değilmiydi? Hayır değillerdi çünkü yara

geçmiyordu. Aklıma birşey geldi. Belki de dilimi iyileştiren tükürüğümdü. Belki de süper tükürüğüm vardı. Ben

çok heyecanlanmadan parmağımı yaladım. Ve evet haklıydım parmağımda küçük bir iz kaldı ama yara kapandı.

Bu harikaydı. Boynumdaki vampir ısırığına baktım. O da geçmişti. Dylan'a baktım. Hemen onunda bileğini

yaladım. Hayır olmuyordu. Bileğindeki yara bir türlü kapanmıyordu. Tükürdüm. Yine olmadı. Bu sefer

kenarlarını yaladım. Belki de kenardan ortaya doğru iyileşiyordu. Ama hayır olmadı. Vampir ısırıkları bir tek

vampir olunduğunda geçiyordu sanırım. Birden çok sinirlendim, hem kendime hem Dylan'a bağıra bağıra

kızıyordum. Yaklaşık beş dakika boyunca Dylan'a bağırdım. Beni vampir yapmıştı şimdi oda vampir olacaktı.

Ahhh... Çok sinirliydim. Birden bire dişlerim ve tırnaklarım içeri girdi. Sanırım kandan başka bir

şeye odaklandığım içindi. Tırnak ve dişlerimle ilgilenmeyi bırakıp Dylan'a bağırmaya devam ediyordum. Ona

" Bıraksaydında ölseydim. En azından ne sana nede başkasına zarar vermezdim. Şimdi ikiye katlandı artık

sende insanlara zarar vereceksin. Neden bunu yaptın?"

diyerek ona bakıyor bir yandanda ağlıyordum. Onun ise cevabı şöyle oldu. " Bana bağırmayı kes Jessica! Seni

kurtardım çünkü..." Kafamı iki yana salladım çünkü o bile nedenini bilmiyordu. Dylan'a arkamı döndüm ve ona

ters yöne doğru yürümeye başladım. Ben hızlandığımda Dylan;

" Seni kurtardım çünkü... Çünkü seni seviyorum Jessica! Sana aşığım. O geceden beri aklımdan çıkmıyorsun.

dedi. A-man tan- rım beni seviyormuydu? Gerçekten çok mutlu olmuştum ama sinirliydimde. Onun aşkı

yüzünden bir sürü insan ölecekti. Yanına gittim. Önce ona tokat attım. Sonrada göz göze geldik. Sanırım ne

yapmak istediğini biliyordum. Bana izin alırmış gibi bakıyordu. Cevap olarak ona yaklaştım ve gözlerimi

kapadım. Oda bana yaklaştı ve benim vampirimsi soğuk dudaklarımla onun güvende hissettiren sıcak dudakları

sonunda kavuştular. Kalbim ve onun kalbi deli gibi atıyordu sanki göğüs kafesimde bir at koşuyormuş gibiydi.

Teknik olarak bu benim ilk öpücüğümdü. Kalbim sanki bir bombaydı ve göğüs kafesimi patlatacaktı. Bu

düşünceden gerçekten korktum ve dudaklarımı çektim. Burunlarımız birbirine değiyordu ve gözlerimize

bakıyorduk. Ona " Bende seni seviyorum..." Dedim. Çok romantikti. Dylan'ın gözlerinde kendi yansımamı

görüyordum. İşte o zaman ikimizin ruh eşi olduğumuzu anladım. Birden kalbimi sevinç ve sevgiyle birlikte korku

sardı. Onu kaybetmekten korkuyordum. Yüzlerimizi birbirimizden uzaklaştırdık. El ele onun arabasına doğru

yürümeye başladık. Arabasına oturdum. Boynumdaki fuları çıkarıp onun bileğine sardım. Aslında yer aynıydı.

Aynı o geceki gibiydi. Ben baygınken beni buraya oturtmuştu. Ve yine aynı yerde oturuyordum. Ama herşey ilk

günden çok daha farklıydı... Mutlu ve aşıktım...

Karanlıkta GizlenenlerHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin