18.BÖLÜM "GELIN KAYNANA ANLAŞMASI"

79 25 5
                                    

Medyadaki Ali SOYSAL.

Büşranın gidişinin üzerinden tam 1 hafta geçmişti. Hepimiz ruh gibi ortalıkta gezmekten başka hiç birşey yapmıyorduk. Ahmet yine boş boş bakıyor, geziyordu. Zeynep ise bizde kalıyordu ve her gece "Büşra gitme" diye sayıklayarak uyuyordu. Tabi birde geceleri kabus görüp ağlayarak uyanmaları vardı. Ben Zeynepi düşünmekten acımı bile yaşayamamıştım. Cenk ise bana destek olmaktan beni mutlu etmekten başka hiçbir çabası yoktu. Tabi sonuç yine kendimi Cenkin gögsünde ağlayarak buluyordum. Aliye gelirsek onu da 1 haftadır görmüyorduk. Karşımıza çıkmıyordu. Okula gidip gitmediği hakkında en ufak bir bilgimiz yoktu. Bizde okula gitmiyorduk zaten. Karşımıza çıkamaması gayet normaldi. Kendini suçlu hissediyordu ki  suçluydu. Eger Büşrayı terslemek duygularını hiçe saymak yerine sevmedigini uygun bir dille anlatsa Büşra ne giderdi ne de yıkılırdı. Büşra Aliyi karşılıksız sevmemiş miydi zaten. Yine severdi yine bakardı gözlerine aşık gibi. uzaktan habersiz severdi yine.

Büşranın gittigi gün Ahmet Aliyle kavga etmişti. Ahmet Aliye bağırıp çağırıyordu. Ali ise sadece kafasını one eğmiş beklemisti. Ahmet sadece bağırmakla yetinmemiş birde dövmüştü. Cenk Ahmeti Aliden ayırdığında Alinin suratı kandan gözükmüyordu ama ağladı belli oluyordu. Ağlamıştı evet. Peki Büşra geri gelmiş miydi? Ne gittigi yeri biliyorduk ne de güvende olup olmadığını. Neredeydi bu kız! Kardeşimiz dediğimiz insan nerdeydi?

Cenk Aliyi evden o halde göndermişti ve o günden sonra Aliyi görmemıştik. Görmek isteyeceğimizi de pek sanmıyorum.

Şuan okul kantininde oturmuş kahve içiyorduk. Kimse konuşmuyor sadece öylece etrafa bakıyorduk ama hepimizin aklından gecen tek bir soru vardı Büşra nerede?

Büşranın gidisinden Ali kendini suçlu hissediyordu ama Büşranın gitme sebebi Ali degildi. Tamam belki Ali düzgün konuşsa gitmez bırakmazdı bizi. Ama Alinin bu tavri sadece gitmesini kesinlestirdi. Büşra ne olursa olsun gidecek bir kız degildi. O göz yaşını bile bizden başka kimseye göstermistir. Ona göre gözyaşı acizliktir.

Ali yanımıza hep başka kızlarla gelirdi ya da başka kızlara bakardı. Seven insan için bundan daha acı ne olabilir ki? Buna rağmen yanımızda ne ağlamıs ne de suratını düşürmüştü. Büşranın insanlara karsı ördügü duvarları vardı. Bize bile istedigi zaman kapıyı açar ama orada kalmamıza izin vermezdi. Gözyaşını saklayan kız nasıl olurda giderdi ki ? O kimseye "Büşra Ali yüzünden gitti" dedirtmezdi. Şuan bizim de öyle düşündügümüzü biliyor ama öyle değil ben biliyorum. Degil. Büşra biri onun duygularına karşılık vermedi diye gidecek kız degildi. Ali o kadar da suçlu degil. Degildi dimi?

Biz böyleysek Büşra ne haldeydi kim bilir? Yapayalnızdır o şimdi ağlıyordur birde ama ne olursa olsun bizim ağlamamızı üzülmemizi istemezdi. Büşra birgün geri gelecek o bizi bırakmaz. Tamam bıraktı ama nedenleri vardır. Gitmez! Gitmez o! Gidemez!  Bize söz verdi Büşra! Evlendigimizde Zeyneple nikah şahimiz olacaktı, veletlerimize teyzelik yapacaktı, "cicili bicili kıyafetler alacam" onlara derdi daha kendine benzetecekti veletlerimizi. Hatta "evlendiginizde ilk gecenizi bana anlatcaksinız" diye saçma bir söz almıştı bizden. Bunları diyen kız nerdeydi? Nereye gitmişti? Geri gelecek miydi? Ama gelmeliydi!

"Ayy yeter be ne bu haliniz. Kendinize gelin artık!" dedim biraz sesli bir şekilde ama kimse beni takmamıştı.

Masaya yaklaştım ve " tamam hepimiz üzülüyor ama Büşra bizim üzülmemizi istemezdi. Ya bir düşünün Büşra bir erkek yüzünden gitcek kız mı? Zeynep sen daha iyi biliyosun. Büşra gözyasını gostermeyen biriyken sırf bir erkek yüzünden Büşra gitti dedirtir mi? Büşra Ali onu sevmedi diye gidecek bir kız degil. Bu işte başka bir iş var ve ben Büşranın geri gelecegine inanıyorum." dedim aklımdan geçenleri bizimkilere söylemistim ve artık "dogru söyluyorsun" der gibi bakıyorlardı Ahmet hariç.

ZAAFIMSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin