3.Bölüm "2.Piç Bey"

159 30 6
                                    

Beyaz show eşliğinde yeni bölüm.
Medyada ki agresif Ecranımız.
Iyi okumalar Kocaman seviliyosunuz.

O gün Ahmetlerde toplanacaktık ve bu yüzden pazar günümün içine ettiler. Erkenden uyandırdılar yine. Ali ve Büşra bize gelmişlerdi. Daha sonra üçümüz beraber süslünün evine gittik ve tam 1 saat boyunca makyajını ve saçını yapmasını bekledik. Makyaj yapmadan çıkmazdı zaten evden. Önce o boya küpünü içine düşmek zorundaydı. Aslında doğal hali de çok güzeldi. Buğday teni, sarı saçları, mavi gözleriyle güzel biz kızdı. Ama makyaj yapmadan dışarı çıkmazdı. Neymiş efendim gözlerinin rengini belli etmek için çok yoğun yapıyormuş, ten rengini beğenmediği için o kadar fondaten kapatıcı kullanıyormuş falan filan... Her zaman ki Zeynep iste.

"Çabuk ol süslü. Geç kalıyoruz." dedi Ali.

"Şu makyajı yapmadan çıkamaz mısın ya" diye çemkirdi Büşra.

"Az bekleyin tamam geliyorum işte." dedi Zeynep. Ama Zeynep'in 'geliyorum işte' si bile 10 dakikadır.

Zeynep'in böyle demesiyle hep beraber nefesimizi dışarı verdik.

"Tamam hazırız. Hadi gidelim" dedi Zeynep. Hele şükür gelmişti. Zeynep gelince hemen evden çıkıp Ahmetlerin evlerinin yolunu tuttuk.

Birbirimize yakın olduğumuz için yürüyerek kısa zamanda Ahmetlere varmıştık. Kapıyı bize Ahmet açtı. Tabi paldır küldür içeri geçtik. He bu arada normal insanlar gibi kapı çalamıyo da bu Ali. Hem kapıyı vuruo hemde zile basıyor tabi 'açın lan kapıyı' diye bağırmasını atlayamam. Içeri geçince hepimiz salona geçtik ve koltuklara attık kendimizi. Fazla geçmeden cenk de hemen aşağı indi ve bize "hoşgeldini" dedi gülümseyerek. Herkes "hoşbulduk" derken ben sadece tebessüm etmeyi tercih ettim.

Daha sonra Ahmet ve Cenk de aramıza gelip oturdular. Evet onlar insan gibi oturdular bizim gibi kendilerini koltuklara atıp yayılmadılar.

Herkes bir seylerle uğraşıp vakit geçirirken. Ali

"Sen nerden geldin buraya Cenk" dedi.

"Izmirden geldim." dedi cenkde.
Vay be Izmir çocuğuymuş. Bayılıyorum Izmir'e ya. Hayallerimi süsleyen şehir.

"Peki neden geldin." dedi Büşra.

"O nasıl soru öyle Büşra." dedi Zeynep. Yani haklıydı çocuğa 'neden geldin' dedi pek ısınamasamda öyle demese iyiydi yani.

Zeynep'in uyarısı karşısında Büşra açıklama yapma gereği duydu ve "Ya öyle değil yani neden Izmir gibi bir şehirden Samsuna geldin. Bunu kendin istemiş olamazsın" dedi.

"Kardeşim ya gerçekten Izmir gibi bir yerden neden geldin. Izmir kızlarını bırakıp buraya geldiğin için pişman olacaksın." dedi Ali tam da kendine göre bir soru sormuştu. Tabiki de şaşırmadık Ali yani bu.

"Samsunun kızlarının nesi var lann!"

"Kanka Samsun kızlarıda güzel de bir Izmir kızı olamaz yani." dedi Ali.

Yani haklıydı aslında Ali. Izmirin kızları güzel ama Samsun kızlarına laf ettirmem. Sevmesini de bilir dövmesini de. Alini cevabı üzerine Büşbüş Aliye yastık attı. Ali yastığı havada kapıp piç smile ile göz kırptı.

"Neden geldin gerçekten ya."dedi Ali. Bu sefer cidden ciddi bir sekilde sormuştu.

"Babam Amerika ya gönderiyordu bende oraya gitmek istemedim Ahmetin yanına gidim dedim babam da buraya gönderdi işte." dedi Cenk.

Aslında Cenke şöyle bir baktım da cidden yakışıklıydı heee. Sert bakışları, kaslı vücudu. Cidden he yakuşukluymuş bu çocuk. Tovbest ne diyosun sen ecran dedi iç sesim ve bende haklısın diyerek iç sesimi onayladım.

ZAAFIMSINHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin