Yeni Dostlar

31 4 0
                                    

Babam arabayı park etmeye geçtiğinde kulübenin etrafında dolandım. Kapısının aralık olduğunu görünce yavaşça girdim ev huzur doluydu adeta en sevdiğim kek kokuyordu. Gözlerimin dolmasını engelleyemedim arkadan annemin sesini duymamla hıçkırarak ağlamaya başladım. Sarıldığı gibi daha da arttı sesim. Evimde hissetmeye başlamıştım. Ağlayıp rahatladıktan sonra evi inceledim iki katlıydı ama ufaktı gerçi tüm o büyük evler yerine burada yaşamak isterdi insan. Evin mutfağı salonuyla beraberdi. Rengarenk dantel yastıklarıyla iki koltuğu vardı, bir tane de tek kişilik berjeri odanın enerjisini üstünde topluyordu. Dikiş makinesi tam pencerenin önünde. Odanın bu kısmından sonra mutfak başlıyordu, bembeyazdı dolapları ama eskitme uygulanmış gibi ya da gerçekten eskiydi. Salonla mutfağı ayıran nokta ise ahşap yemek masasıydı ve tabii ki üstünde ki yeni koparılmış güller. Pencereler rengarenkti. Pofuduk bir şekilde koltuklar dinlenmek için idealdi. Eskiydi ama hala güzelliğini korumuştu. Annemle babamın buraya nasıl ait olduklarını artık biliyordum.

Yemek maceramızı aç bir şekilde tamamladığımız için hepimiz kekleri hızlıca midemize indirdik. Masa sessiz ama huzursuz değildi. Garip bir şekilde annemin yakışıklıyı sevdiğini düşünmeye başlamıştım. Ona bakıp gülümserken güç veriyordu adeta. Tüm olay benim etrafımda yaşanırken tek etkilenen ben değildim. Bunu annemin fark edip bir şeyler yapması beni çok rahatlatmıştı. Her zamanki gibi arkamı toplamakta üstüne yoktu. Annem konuşmaya başladı ve babamla arasındaki diyalog şu şekilde oldu:

-Wowen'lar gelecek konuşmak için. Çözüm yolu arayacağız.

-Bunun bir çözümü yok. Biliyorsun değil mi?

-Olabilir babam dedi ki...

-Baban kendi çıkarları dışında ne zaman konuşmaya başladı?

-Yapma hayatım eğer ki Nefes'in güçlerini onlara geçemeyeceğini gösterebilirsek kurtulabilirmişiz.

Annemle babam aralarında hararetle konuşurken aralarına girmiştim.

-Beni güçlerim için mi istiyorlar?

-Evet. dedi babam anneme ters ters bakarak.

-Ama senin güçlerine sahip olamazlar. diye ekledi annem yumuşak ses tonuyla.

Babamla aynı anda aynı soruyu sormuştuk:

-Neden?

-Çünkü sen mühürlüsün bir tanem. dedi.

Bunu öğrenmiştim ama annem ne zaman anlamıştı bunu.

-Sen biliyor muydun? derken babam, Yakışıklı ve ben aynı anda konuşmuştuk.

-Evimize saldırı gerçekleştiğinde Yakışıklı gelmişti ya. O gün gördüm gözlerinde. dedi. Ben elimdeki kaşığı düşürüp Yakışıklıya baktım. O da elindeki peçeteyi masaya sertçe vurup dışarı çıktı. Neden kızdığını anlayamadım bile ama annemin bunu görmesine rağmen bir şey dememesi beni kızdırmıştı.

Babam daha çok öfkelenerek "Neden demedin?" diye çıkıştı.

-Onun size söylemesi gerektiğini düşündüm.

-Ne zamandan beri tek başına kararlar alıyorsun. Ya başlarına bir şey gelseydi!

-Gelmezdi. O buna izin vermez.

Annem daha neler görmüştü gözlerinde bilemiyordum ama onun yerinde olmayı istedim.

-Anne, ben de görebilir miyim? Annem ellerimi avuçları arasına alıp "Tabii ki." dedi, ben sadece o anki hislerini resimleyebilirken sen geçmişi de görebilirsin.

NEFESHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin