~SVB 14~

530 126 104
                                    

Tamam bölümler geç geliyor ama benim yazdığım-sen ve ben dışında - iki kitap daha var ve ben hepsini yazamıyorum . Diğer kitaplarda teker teker gelecek merak etmeyin.

Bölümün şarkısı; Stephen Swartz -- Bullet Train (Feat. Joni Fatora)

Multi-Rüzgar

Bu bölüm aslında yılbaşı olacaktı fakat bir bölüm erteledim neyse hadi hayırlsı.

İyi okumalar :)

◆◇14.bölüm◆◇◆

"Siktir,siktir,siktir." diye tekrarladım art arda bir yandan da tuvaletin içinde volta atıyordum. Ölmek istemiyordum. Bunun için fazla mükemmel...yani fazla gençtim.

Telefonumu neden sınıfta bırakmıştım ki ? Hayır normal zamanda telefonumu kıçımın dibinden ayırmayan ben şimdi telefonunu sınıfta bırakmıştı. Alkış tufanına tutsanız az kalır.

Aniden kilit açıldığında refleks olarak geriledim ve bildiğim birkaç duayı okumaya başladım. Cin falan çıkarsa diye. Kapıdan kimse içeri girmeyince hızla dışarı çıktım,duman falan yoktu-yangın dumanı- belkide biri sadece şaka olsun diye basmıştı. Aynen bu çok mantıklıydı,paranoyaklaşmaya gerek yoktu.

Adımlarımı merdivene doğru çevirirken önümde orta yaşlarda bir adam durup beni dikkatle süzdü. Bu o adamdı Kerim Öztürk,hani üzerine kola dökmüştüm ya,gömleği kıymetliydi ya hani. "Selam güzelim. "

Siktir.

Beni dikkatlice süzmeye devam ederken,ben nasıl kaça bilirim planları yapıyordum "Arslan Özsoy'un baş ortaklarından olan Caner Aksu'nun üç kızından en küçüğü..."

Kaşlarımı havaya doğru kaldırdım "Benim hakkımda araştırmam mı yaptınız ?"

"Evet. Duyduğuma göre sizde daha doğrusu sevgilinde öyle yapmış."

Ona 'O benim sevgilim değil !' diye bağırmak isterdim fakat pek uygun bir zaman değildi. Derin bir nefes aldım ve "Bakın eğer bir gömlek için bunun yapıyorsanız yeni bir gömlek alabilirim hatta bunu Dumana söyleyin size gömlek fabrikası falan alsın."

"Gömlek mi ?" dedi,sesi ciddi ve alay arasında gidip geliyordu "Sorun gömlek değil,oğlum."

"Onunda mı gömleği kirlendi ?" bu sırada yanık kokusu gibi bir koku aldım.

"Hayır seni küçük salak,o hapse girdi. Sizin yüzünüzden."

"Üzerinize kola dökmemle ne alakası var ?" dediklerini birleştirmeye çalışıyordum fakat hiçbir şey anlamamıştım.

O kokunun yangın dumanı kokusu olduğunu anladığımda dehşetle "Okulu mu ateşe verdin ?" diye bağırdım.

"Vaktimiz doldu küçük kız, " dedikten sonra arkasına dönüp yürümeye başladı ve hemen sonra omuz hizasından bana baktı "Senden sonra sıra onda."

Gözlerim kararırken bacaklarım bağımsızlığını ilan etti ve yere doğru sendelendim. Son gördüğüm şey ise Kerim Öztürk'ün ilerleyene bacaklarıydı.

Duman'dan

Otoparktan çıkıp okul kapısına doğru ilerlerken gözüm kocama kalabalığa baktı. Herkes telaş içinde ordan oraya koşturuyordu-ben geldiğim için miyidi acaba ?-. Hocalarda kapının önünde öğrencilerin girmesini engelliyordu.

İstanbul'la doğru yaklaşıp "Ne oldu ?" diye sordum. "Yemekhanede yangın çıkmış " dedikten sonra etrafına bakınmaya devam etti.

Ve ardından "Dolunay'ı gördün mü ?" diye sordu. "Yeni geldim" dedikten sonra dün gece 'belki önce kıza zarar veririm' diye bir mesaj aldığım aklıma geldi.

Sen ve Ben #Wattys2016-ASKIDA-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin