-ANKA-ateş kehaneti-

10.KIVILCIM

Uzun bir süre sınav dönemi için hazırlık ,çalışma aşamaları memlekete dönüş, zor gećen oruçlu günler , dinlenme molası vs. yüzünden yeni bölüm yazamadım büyüzden kusuruma bakmayın pls :) yeni bölüm umarım bunu telafi eder keyifli okumalaaaaarrr..

Multimedya Belamir

Gözlerimi odaya dolan ışığın verdigi aydınlık yüzünden açmak zorunda kaldım. (evet bu çok rahatsız edici.) Yogun ışığa gözlerimi kırpıştırarak alışmaya çalışıyordum. Ve görüş alanıma bir kız ilişti. Artık uyanmıştımm çünkü odamda bir yabancı vardı. Sevimli bir yüzü olan turuncu kıvırcık saçlı genç bir kız. Sanırım çilleri de var.

"Günaydın Efendim, ben hizmetkârınız Wessa Büyük Salon'daki kahvaltı için sizi uyandırmam gerekiyordu. Geç kalıyorsunuz"

Hay aksi! Bu kadar erken olmak zorunda mıydı?

"Memnun oldum Wessa, bana Elirya de lütfen ,bu arada tam olarak ne kadar vaktimiz var."

"15 dakika."

Yataktan fırladım.

"Neee?!Neden daha önce uyandırmadın !? Owowo tuvalet nerde elimi yüzümü yıkamalıyım."

"Daha iyi bir fikrim var Efendim. Elirya."

Ne demek istedigini almak için ona baktım. Wessa bir adım yana kaydı ve tatataaaammm içi su dolu bir küvet! Bu bir rüya mı?

"Soyunmana yardım edeyim Elirya."

Tanımadığım birinin karşısında üstümü mü çıkartıcaktım yok artık!

" şey.. Wessa Gerek yok ben hallederim. Rica etsem bana temiz kıyafetleri bırakıp dışarıda bekler misin?"

"Ama.."

"Lütfen,alışkın degilim."

"Peki Elirya. Kıyafetler icerdeki oda da hazırlar havlularda küvetin yanındaki askıda asılı. Bir şeye ihtiyacın olursa dışarıdayım. Çabuk ol olur mu?"
Bana gülümsedi ve utangaç adımlarla odadan çıktı.

O çıkar çıkmaz üstümdekilerden kurtuldum. Ve küvete girdim. Şuan da hiçbir şey bu kadar iyi gelemezdi. Ama bu huzur dolu dakikalar kısa sürmek zorundaydı. Başka zaman tadını çıkarırım nede olsa. Hemen işimi hallettim tüm tozumdan toprağımdan arınmış vaziyette havlulara sarındım ve oda icindeki odaya yöneldim. Agaçtan oymalı kapıyı açtım ve karşımda devasa bir gardolap görünce öylece kalakaldım. İçinde elbiseler (ki hiç tarzım degil) , pelerinler, pantalonu andıran tayt ve şalvarlar, korseler, gecelikler ... anlaşılan burada baya uzun kalıcaktım.

Havada asılı kendiliğinden süzülen bir elbise ve iç çamaşırları vardı. Aman Allah'ım üst bedenimi nerden biliyosunuz? Ayrıca bu elbiseyi hayatta giymem! Azalan vaktimi düşünerek hemen dolaba yöneldim. Üzerime bir adet uzun beyaz bir bluz ve altına siyah pantalon gecirdim ayaklarımada bilege kadar olan hafif topuklu bir ayakkabı giydim.( Her zaman kendimi rahat hissetmekten yanayım.)

Bakır rengi saçlarımı hızlıca kurutup at kuyruğu yaptım.

Koşturarak odadan çıktım. Kapının önünde Wessa beni bekliyordu. Kız bi an dondu kaldı. Beni baştan aşagı süzdü.

"Aman Allah'ım sana hazırladığım kıyafetleri giymemişsin"

"Ben elbise giymem Wessa."

"Başka bir seçenek için vaktimiz yok. Beni takip et Elirya."

"Mesih nerde?"

"O senden önce kalkmıştı. Çoktan Büyük Salon'a gitmiştir."

Wessa önden hızlı adımlarla yürümeye başladı.