HANİ GÜNEŞ DOĞMADAN HAZAN MAVİ ÇARŞAFINA DOLANMAZYA , HANİ O DENİZDEKİ DALGA FIRTINASINA DOYMADAN DURMAZYA , İŞTE TAM O VAKİTLER İÇİMDEKİ BEN , Bİ BEN DOĞURDU BENDEN . DALGALARIM HİÇ DURMADI TA Kİ O ANA KADAR , HAZANIMDA MAVİ ÇARŞAFINI FIRLATTI...
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Yine de tek koluyla bu işi yapmasına gönlüm razı olmadı. Sonra akşam oldu. Yagmur yağacak gibiydi.Umarım yağmur yağmaz. Evimiz olsaydı hiç umrumda olmazdı. Yaşadığımız yer bir evi andırıyor ama üstü açık. Etrafı kapalı tavanı yok. Evi olmayanlar buraya sığınıyor. Bazen serseriler gelip içki,sigara vs. içiyor . Babam onlar gelince çok rahatsız olur . Hemen beni korumaya calışır . Bana bir şey yapacaklarından korkuyor ama onlar bana hiç bir şey yapamaz. Sokakta büyüdüm ben sokakta. O yüzden kendimi çok güzel savunurum . İşte böyle bir yerde yaşıyoruz. Yanımızda bir çeşme var. Su ihtiyacımızı buradan karşılarız. Babamın iki tane saksıda çiçegi var. Annemden kalan hatıra . Çok ilgilenir babam bu çiçeklerle . Suyunu düzenli olarak verir. Hatta bazen babamı çiçeklerle konuşurken yakalıyorum da çaktırmıyorum .Kocamanlar ikisi de. Birinin ismi YEŞİM BİTKİSİ diğeri ise BARIŞ ÇİÇEĞİ. Ben en cok Yeşim bitkisini seviyorum. Çünkü cok güzel duruyor. Babam kısaca onlara YEŞİM ile BARIŞ der.Hava soğudu gibi. Büyük ihtimalle yağmur yağacak. Yarın da babamın ilk iş günü. Heyecanlı mı acaba ? Heyecanlı heyecanlı.. Umarım orada kendini beğenmiş insanlar yoktur. Umarım babamı incitmezler . Babamı üzmeleri beni çok derinden yaralıyor. Babamın sesi geliyor;
-Zümraaaa. Zümraaaaa. Buraya gel kızım. Çabuk.
+Efendim babaa.. Tamam bekle geliyorum.
-Kızım bu kediyi içeri mi alacaksın şimdi ? Yağmur yağacakmış şimdi.
+Evet baba. Dışarıda üşümesin.
-Tamam .. Bak misafirlerimiz gelmiş.
Ooo kimleri görüyorum diye söylendim kendi kendime. Gelenler Murat abi , Simge abla ve ah abi demek gelmiyor içimden ama Fırat abii. Ne abisi ya .. Onlar çok yakın arkadaşlar. Canları sıkıldığı zaman bizim yanımıza gelirler. Mis gibi evleri var ama sanırsam huzur yok. Bu yüzden soluğu dışarıda bizim yanımızda alıyorlar . Offf yaa Fırat yine çok tatlı. 16 yaşında . Ama bence aramızda fazla yaş farkı yok. Çok da iyi anlaşıyoruz. Simge abla ve Murat abi de 19 yaşında. Simge abla son derece alkol bağımlısı. Ama bizim yanımızdayken asla içmezler. Süreki babamla dertleşirler. Babam onlara nasihatlar verir, annemle yaşadığı anılarını anlatır. Hava bugün yağmurlu. Yine hep birlikte olacağız yaşasınnn!! Derken Murat abi;
-Naber Zümra? Bu ne hal? Saçın başın darma duman.
+İyi senden naber ama nasıl ya çok mu kötüü?Sonra Simge abla araya girdi,
+Ya kızla ne uğraşıyosun Murat? Çok güzelsin bitanemm...
diye ekledi. Saçım çok mu kötüydü? Bu ne talihsizlik ya yanımda aynada yoktu. Hemen bakışlarımı Fırat 'a cevirdim. Bir şey söylemesini bekledim ama hiç bir şey söylemeden sadece güldü. Daha çok kızdım. Çok mu kötü görünüyorum acaba ? Sonra dayanamadım:
