twenty five

388 43 20
                                    


'' Matt yapma.'' Kahkahalarımın arasında zar zor konuşabilmiştim. Elleri her yerdeydi ve durmadan gıdıklıyorlardı, her an ölebilirim. Gıdıklamayı kestiğinde nefes alış-verişim zar zor düzene girmişti, bunu yapmasını seviyordum, benimle olmasını, yanımda olmasını, sadece onunla eğleniyordum sanki sadece onunla nefes alıyordum. Öncesinde berbat olan hayatımı güzelleştirmişti, bu sanki susuz kalan bir çiçeğe su vermek gibiydi.

'' Ne düşünüyorsun.'' dedi elleri ile saçlarımı okşarken.

'' Hayatımı nasıl güzelleştirdiğini.'' dedim ellerini ellerimin arasına alırken. Hiçbir zaman bu kadar vıcık vıcık olmamıştık, olmazdıkta. Bu sefer farklıydı hissediyordum sanki yanımdan uçup gidecekmiş gibi bir daha onu göremeyecekmişim gibi hissediyorum, kafamı kaldırıp yüzünü incelemeye başladım. Her bir mimiğini aklıma kazımaya çalışıyordum.

''Bir anda güzelleştirdiğim gibi bir anda da mahvedebilirim.'' söyledikleri üzerine kaşlarımı çatıp ona baktım.Bunu yapamazdı o asla benim hayatımı mahvedemezdi.

''Sen bana kıyamazsın, çünkü hayatında kimseyi benim kadar sevmedin. Yanılıyor muyum ? '' Ellerimi daha sıkı tutup ''Yanılmıyorsun.'' dedi.

**

O zaman anlamalıydım belki de beni bırakıp gideceğini, beni bırakıp tek başıma acılar ile boğuşturacağını anlamalıydım. Kendimi herhangi bir duruma karşı hazırlamalıydım. Aptalın tekiydim.

O olayın üzerinden bir ay geçmişti, gördüğüme emindim aslında daha çok delirdiğime inanıyordum. Kapının çalması ile saçma salak düşüncelerimden ayrılıp kapıya doğru adımladım.



goodbye - espinosa.Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin