Ev Arkadaşım

'Küçük Kız, Öleceğim'

MEDYA : GÜNEŞ

Hey Huy Hoy adlı bölümden sonra yazılmış olan bölümler kurgudan çıkarılmıştır.

***
'Ay aman bırakında şunları hadi havuza!'

Üstümdeki beyaz şifon elbiseyi çıkartmak için, bel boşluğumdaki fermuarı açtım. Siyah bikinilerimi giymiştim ve benim ponçik bedenime çok yakışmışlardı.

'Hey hey! Noluyo?'

'Üstümü çıkarıyorum.' deyip elbiseyi çekiştirmeye devam ettim.

'O ne öyle be? Çıplak girseydin daha iyidi. Çıkarma şu elbiseyi.'

'Yok artık ya, elibiseyle mi giriyim denize?' deyip elbiseyi hızlıca çıkarttım. Bikiniyle kalmamla, Poyraz'ın tişörtünü çıkarması bir oldu. Hayır yani zaten o ince beyaz tişörtüyle kasları gayet net gözüküyordu. Sağıma soluma baktım, çevredeki tüm kızlar benim sevgilime bakıyorlar. BENİM SEVGİLİME!! İki şansım vardı ya Poyraz'ı yok edecek, ya da kızları yok edecektim. Ve üçüncü şıkkı seçtim. Bir şeyler yolunda gitmiyorsa, fırlat! Ve evet Poyraz'ı havuza fırlattım. Ama bi dakika, bi terslik vardı. Poyraz düşerken elimi mi tutmuştu?

Suyun üstüne çıkar çıkmaz kollarımı boynuna doladım, 'Ya Poyraaz çıkarsana benii!!' deyip, ıslanan saçlarımı savurdum.

'Boynumu sıkmayı bırakacak mısın, küçük kız yoksa öleceğim.' deyince ellerimi biraz gevşettim.

'Oldu mu? Hadi çıkar beni.'

'He sen kıskandın!' (pic smile)

'Ben mi? Saçmalama neyini kıskanıcam senin?' Mavi gözlerin, sarı saçların, bebek poposu yanakların baklavaların ve gamzelerini gözümde canlandırınca, her neyse.

'Öyle olsun bebeğim.' demez mi bide?

Suda duramadığımı anlayınca güçlü kolları sayesinde beni havuzun kenarına oturttu. Yanağıma ıslak ve soğuk dudaklarıyla öpücük kondurdu. Sonra biraz yüzmeye devam edeceğini söyledi, bende tamam deyip cici bir kız olarak şezlonga oturdum. Şöyle bi kendime baktım bi de Poyraz'a, neremi beyeniyordu ki? Salak ya valla salak!

Havuzun kenarından kalkıp şezlonglara giderken bilin bakalım kim sendeledi ve az kalsın yere kapaklanıyordu?

Yanımdaki şezlonglardan ses gelince kafamı şezlonga çevirdim. Üç tane adam yanıma hatta çok yakınıma oturmuşlardı. Yakışıklılardı ama Poyraz varken devede kulak.

'Selam.' dedi sarışın ve kas torbası olan. Adamın tipi hiç hoşuma gitmemiştim Ne biliyim itici geldi.

'Merhaba.' dedim soğuk ve umursamaz olmaya çalışarak. O kadar kısık söylemiştim ki, duyup duymadığını anlamadım.

O sırada Poyraz başını bize çevirdi. Ve çocuğu görür görmez fırlayıverdi. Ne ara çıktı anlayamadım bile. Sertçe kolumu tuttu. Beni kendine çekti. Islak bedeni bedenime değiyordu. Çocuğa "öldün bil" bakışı fırlattı. Çocuklar Poyraz'ı görünce yanımdan uzaklaşmışlardı. Poyraz'a sarıldım. Ellerimin titrediğini ve kalbimin zangır zangır attığını görünce ıslak ve soğuk dudaklarını alnıma bastırdı. Herkesin bize baktığını hissedebiliyordum. Giderken yellozlara "benimki" bakışı attım.

***

O kadar yorulmuştum ki pijamalarımı giyip uyuyacaktım. Ama bi fikrim vardı. Bu gece Poyraz'la uyumakta kararlıydım. Pembe pijamalarımı giydim.Poyraz duştaydı bende Rüzgar'la konuşup ayarladım. Bizim odada Hazal'la kalmayı kabul etmişti. Hazal da kabul edince Poyrazlar'ın odaya girdim. Ve Poyraz'ın yatağına uzandım. Telefonumu karıştırdım biraz. Sonra Poyraz beline bağladığı beyaz havlu ve baklavalarıyla beraber yanıma geldi. Beni görünce biraz afallamış gibi oldu.