Geçmişini sorgula!
Ne kastediyorsun Migren? Ne anlatmaya çalışıyorsun? Bir şey biliyorsun da bana mı söylemeye çalışıyorsun? O zaman neden bana söylemedin de mesaj bıraktın?
Kafamı kaldırdığımda çoktan gitmişti. Bora yaklaştı yanıma doğru. Nedendir bilmiyorum ama kâğıdı Bora'dan saklamak istedim ve cebime attım gizlice.
"Bir şey mi oldu Melina?"
"Bir şey yok. Hadi gidelim."
Hep beraber havaalanından çıktık. Eve gelinceye kadar Migren' in sözleri kafamda döndü bozuk bir plak gibi. Eve geldiğimizde bizimkiler uyumuştu.
"Ben yatıyorum." dedi Uzay.
"Ben de duş alıp yatacağım." dedi Mirhan yanımızdan uzaklaşarak.
"Biraz konuşalım mı Melina?" dedi Bora.
"Tabi, konuşalım."
"Kahve isteyen var mı?" dedi Birkan yorgun sesiyle.
Kafamızı sallayarak onay verdik.
Bahçeye çıktığımızda derin bir nefes aldım. Sessizliği ruhumda hissettim. İstanbul'a geleli kaç gün oldu ki neler yaşamıştım.
"Ne konuşacaksın benimle Bora?" dedim Bora'ya bakarak. Koltuğa oturmuş bir şeyler düşünüyor gibi bir hali vardı.
"Kahvelerde geldi." Dedi Birkan.
O sırada kendimi rahatlatacak bir şeyler düşünürken
"Havuz" dedi Birkan. Anlamsızca ona baktım.
"Kendini rahatlatacak bir şeyler arıyorsun. Ayaklarını havuza sok."
Mantıklıydı. Ayakkabılarımı çıkardım. Pantolonumu sıvadım ve havuzun soğuk suyuna bıraktım ayaklarımı. O sırada Birkan' da yanıma gelip aynısını yaptı.
"Al bakalım kahveni." Dedi bardağı uzatarak.
"Benimkini de versene." Dedi Bora.
"Kalk kendin al." Diye tersledi Birkan.
"Hadi be oğlum ver kahvemi." Diye ısrar edince ben de
"Sen de Birkan gibi yanıma gelsene Bora." Dedim.
Gözlerini devirerek yerinden kalktı. Yanımıza gelip yere oturdu. Ben de arkamda duran kahvesini elime aldım ve
"Al bakalım kahveni." Dedim gülümseyerek.
Kahvelerimizi yudumlarken "Hadi bakalım ne konuşacaksınız benimle?" dedim.
"Bağladı değil mi? Seni kendine köle yaptı. Seni elinde oynatacak şimdi. Migren'i öyle kurtardın. Anlaşma yaparak." Dedi Birkan.
Umutsuzca kafamı salladım.
"Dokuz parmak bu sefer iyi bir hamle yaptı. Artık onun kölesiyim. Bana o pis işlerinin hepsini yaptırtacak şimdi. Elden gelen bir şey yok. Ama görürsünüz dokuz parmağın işini bitireceğim."
"Neredeydin?" dedi Bora sakin bir sesle.
Şaşırmış mıydım? Hayır, şaşırmamıştım. Çünkü bu soruyu bekliyordum. Bora ise bunu sormak için sadece zaman kolluyordu. Çünkü o zaman Migren kayıptı.
"Biz seni merak ettik." Dedi ardından Birkan.
"Aslında ilk başta ben de bilmiyordum. Doruk beni bir evin önüme bıraktı ve içerideki insanların beni beklediğini söyledi. Eve gittiğimde Baran adındaki bir gençle karşılaştım. Ve ardından Civan adındaki adamla. Sonra beni çatı katındaki bir odaya çıkardı. Odada benim ve ailemin fotoğrafları vardı. Civan denen şahsiyet de benim dedem çıktı."

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Tanrıçası (Askıya alındı)
Teen FictionArtık ben sıkıldım güçlü görünmekten,içim düğüm düğümken başka düğümleri çözmekten. Bıktım artık herkese yetişip kendime geç kalmaktan. Eskiden olsa bir şekilde yakasından tutardım hayatın, ama şimdi tutunduğum her hayat elimde kalıyor. Ya benim g...