Bora'dan...
Bu kız hiç mutlu olamayacak mı? Annesiyle tartıştıktan sonra dışarı çıktı. Peşinden gittim. Öfkeye bürünmüş gözlerini görmemek için ona sıkıca sarıldım. Sakinleşmesini bekliyordum. Benden telefonumu istedi. Muhtemelen İlyosta'yı arayacaktı. Vermek istemedim. Çünkü İlyosta Melina'nın her istediğini yapardı.
"Ver şunu bana" deyince telefonu çıkarıp verdim. Numarayı tuşlayıp biriyle konuştu.
"İstanbul'dayım" deyip kapattı.
Kiminle konuştuğunu sorunca "Hayatımda bir yere sahip olmak isteyip de olamamış biriyle" dediğinde abisi Doruk ile konuştuğunu anladım.
Abisi ile arası kötüydü. Abisi Melina'yı ne kadar sevse de Doruk Eylem'i seçmişti. En azından Melina böyle düşünüyordu. Sonat ve Arya öldüğünde Melina sinir krizi geçirip saldırmıştı. Doruk ise Eylem'i Melina'dan kaçırıp saklamıştı. Melina bu duruma çok sinirlenmiş Doruk'u reddetmişti. Doruk o günden beri Melina'yla barışmak istese de Melina Doruk'u görmek istemedi.
Melina ile birlikte benim eve geldik. Bizimkiler evde yoktu. Melina belli etmese de ağlıyordu. Annesi ona tokat atmıştı. O evdeki odası yerine başka bir odaya bırakmıştı. Sanem Hanım nasıl böyle bir hale gelmişti? Oysa Melina'yı nasıl da çok severdi. Anlaşılan Eylem Melina'yı sadece o evden değil Sanem Hanım'ın kalbinden de silmişti.
Melina pencereden dışarı izliyordu. Kim bilir neler geçiriyordu aklından. O sırada kapı çalındı. Melina kapıya doğru baktı sonra da bana. Ağır adımlarla kapıya ilerledi. Ben de arkasından ilerledim.
Kapıyı açtığımızda karşımızda Doruk'u gördük. Kardeşini, görme umuduyla dolmuş gözleriyle Melina'ya baktı.
"Melina" dedi özlem dolu sesiyle. Melina'ya baktım. Yüzündeki ifadeyi anlam veremiyordum. Ne öfke ne de özlem...
"Hoş geldin Doruk" dedim.
"Hoş bulduk"
"İçeri gelsene"
Tam içeri girecekti ki "Sana tek bir şey soracağım" diyerek Doruk'un içeri gelmesini engelledi. İkimizde şaşkındık. İki senedir görmediği abisinin boynuna atlaması gerekirken ne sorusuydu ki.
"Annemin tercih etmediği kızı olarak buradayım" duraksadı.
Doruk yutkundu. Gözlerindeki umut hayal kırıklığına dönüşmüştü.
"Şimdi bana cevap ver. Senin için de tercih edilmeyen kız kardeş miyim?"
"Ne demek bu?"
"Demek istediğimi anladın bence."
"Hayır, hiçbir şey anlamadım."
"O zaman lafı dolaştırmaya gerek yok. Yanımda mısın? Değil misin? Artık yanımda sahte, yalancı insanlar istemiyorum. Yanımda mısın yoksa karşımda mısın?"
"Tercih yapmamı istiyorsun."
"Evet"
Ortam gerilmişti. Melina'nın bu sorusu beni de şaşırtmıştı.
"İki tarafı da seçmezsem ne olur?"
"Benim yanımda olmadığın sürece nerede olursan ol zarar göreceksin."
"Seçeneklerimi azaltıyorsun."
"Üzgünüm yapabileceğim bir şey yok. Artık adalet sağlanmalı. Seni zorlamıyorum. Ama senin zarar görmeni istemem sonuçta abimsin canımın bir parçasısın."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kader Tanrıçası (Askıya alındı)
Teen FictionArtık ben sıkıldım güçlü görünmekten,içim düğüm düğümken başka düğümleri çözmekten. Bıktım artık herkese yetişip kendime geç kalmaktan. Eskiden olsa bir şekilde yakasından tutardım hayatın, ama şimdi tutunduğum her hayat elimde kalıyor. Ya benim g...