Konser Hazırlıkları

131 18 4
                                    

Terasta biraz bugün olanları düşündükten sonra kahvemden bir yudum daha almak için fincanıma baktım ve kahvemin bitmiş olduğu gördüm. Sonra havanın daha da soğuduğunu hissettim, saatime baktım ve saatin gece üçü geçtiğini gördüm. Eve girdim önce mutfağa fincanımı bırakmaya sonra da dişlerimi fırçalamaya gittim. Uyumak için tekrar odama döndüm ve yorgun olduğum için çok geçmeden uyuya kalmışım.

Sabah kalktığımda ateşler içinde yanıyordum. Gece yarısı terasta fazla vakit geçirmiş olduğumdab hem çok üşümüştüm hem de yorgun olduğum için bünyem bunu kaldıramamış ve hasta olmuştum. Meryem saatin geç olduğunu haber vermek için odama girdiğinde benim uyandığım halde neden yatakta olduğumu merak edip yanıma geldi. Sonra hasta olup olmadığımı anlamak için alnıma dokundu ve ateşimin olduğunu söyledi. Sonra telaşla "Ben şimdi eczaneye gidiyorum, biraz ilaç alıp geri dönerim." dedi ve çıktı.

Ben de o gelene kadar bekleyim derken uyuya kalmışım. Gözümü açtığımda Meryem ilaç almış ve eczaneden dönmüştü. Getirdiği ilaçları içebilmem için önce bir şeyler yemem gerektiğini söyledi ve bir tabak çorba yapıp getirdi. Çorbayı içtikten sonra ilaçları da içtim ve tekrar uykuya daldım. Uyandığımda saat çoktan gece yarısını geçmişti ben de kendimi daha iyi hissetmeye başlamıştım. Gün boyu yatakta olduğum için biraz hava almak için terasa çıktım ama çok soğuk olduğundan fazla kalamadım. İçeri girdim ve biraz ısınmak için kendime bir fincan kahve yaptım. Odamdan telefonumu ve yeni okumaya başladığım kitabımı alıp salona geçtim.

Telefonum şarjı bittiği için kapanmıştı ben de hemen şarja taktım, telefon açıldığında gözlerime inanamadım telefona JB'den 5 cevapsız aramanın ve bir kaç mesajın gelmiş olduğunu fark ettiğimde bir süre şok geçirdim. Mesajlarda :
- Selam Dilek, Naber?
- Konser günü yaklaşıyor. Geleceksin değil mi?
- Sanırım müsait değilsin.
- Kusura bakma rahatsız ettim.
- Müsait olduğunda konuşalım. Hoşçakal.
Gibi şeyler yazıyordu. Ben de mesajları gördükten sonra hemen "Merhaba, bugün biraz hastaydım, tüm gün boyunca uyudum. Telefonumun da şarjı bitmiş olduğu için aramalarınızı ve mesajlarınızı daha yeni gördüm kusura bakmayın." diye mesaj attım. Sonra JB den mesaj geldi;

JB : Hımmm... Geçmiş olsun bilmiyordum. Ben de müsait değilsin işlerin var sanmıştım.

Dilek : Zaten çok önemli bir şey değil sadece biraz üşütmüşüm o kadar.

JB : Umarım çabucak iyleşirsin. Neyse ben seni rahatsız etmeyim. Sen dinlen.

Dilek : Yok ne rahatsızlığı ben de yeni kalktım zaten tüm gün dinlendim.

JB : Olsun sen yine de dinlen ve çabucak iyileş ki konsere gelebil. ☺

Dilek : Ayyy... Evet konser vardı değil mi? Tamamen aklımdan çıkmış. Ne zamandı konser?

JB : Hastayken aklından çıkması çok normal. Konser 28 Mart günü.

Dilek : Hımmm... Yani konsere yaklaşık 5 gün var. 28 Mart Jackson'ın doğum günü değil miydi? :)

JB : Evet. Bu yılki Kore konserimiz Jackson'ın doğum günüyle aynı gün oldu. Zaten biz de konserde ona sürpriz yapmayı planlıyorduk. Belki siz de yardım edersiniz bize. :D

Dilek : İyi fikir. :) Tabikide yardım ederiz.

JB : Hadi sen biraz dinlen artık. Detayları konuşmak için ben seni tekrar ararım. Görüşürüz. ;)

Dilek : Tamam. Görüşürüz... :)

Bu konuşmadan sonra ben de kahvemi bitirip odama çıktım. Hem hasta hem de yorgun olduğum için yatağa uzandığım an uykuya dalmışım. Sabah kalktığımda aşağıdan sesler geliyordu. Ben de merak edip aşağı indim ve Meryem'in kahvaltı hazırlıyor olduğunu gördüm, ben de yardım ettim ve birlikte kahvaltı hazırladık, kahvaltımızı yapmak için masaya geçtik. Sonra Meryemle konuşmaya başladık:

BİR ANDA GİRDİN HAYATIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin