Biz sofrayı hazırladık ve heyecanla GOT7 üyelerini beklerken canımız sıkıldı ve biz de televizyon izlemeye karar verdik. Biz televizyon izlemeye başladıktan yaklaşık yarım saat sonra kapı çaldı ve üyeler ellerinde kocaman bir paket çikolatayla geldiler. Ellerindekini aldıktan sonra salona geçtik. Yemekten önce biraz sohbet ettik. Sonra da sofraya geçip yemek yemeye başladık. Üyeler gördükleri yemekler karşısında adeta şok geçirmişlerdi. Herkes "Bunlar da ne?" der gibi bakıyordu. Ben de bu meraklı bakışları fark edip hemen açıklama yapmaya başladım :
Dilek : Arkadaşlar, bu yemekler karşısında şaşırdığınızın farkındayım. Bugün biz size Kore yemeklerinin yanı sıra Türk yemekleri yapmak istedik. Yani hem sizin Türk yemeklerini tatmanız için hem de alışılmışın dışında farklı lezzetler denemeniz için böyle bir şey yapmaya karar verdik. Umarız ki beğenirsiniz ama beğenmezseniz de yemek zorunda değilsiniz. Beğenmezseniz sizin için dışardan hamburger söyleyeceğiz.
Jinyoung : Aslında güzel fikir. Türk yemeklerini denemek güzel olacak gibi.
Dedikten sonra yemeğe geçtik. Üyeler yemekleri tatmadan önce biraz tedirgindiler ama yemekleri tattıktan sonra yüzlerindeki endişenin yerini gülümseme almıştı. Ben beğenip beğenmediklerini anlamak için :
Dilek : Arkadaşlar, beğenmediyseniz lütfen söyleyin. Yemek zorunda değilsiniz. Farklı damak tatlarını sevmeyebilirsiniz.
Jackson : Beğenmemek mi? Tam tersine ben çok beğendim. Ama yemeklerin isimlerini öğrensek çok daha güzel olacak.
Meryem : Onu ben söyleyeyim. Bu mercimek çorbası, bu da fırında köfte-patates, bu pilav bunu bilirsiniz zaten :)
Bambam : Nuna, bunlar çok güzel olmuş.
Meryem : Afiyet olsun Bambam.
Yugyeom ve Youngjae : Çok lezzetli.
Meryem, Dilek : Beğenmenize çok sevindik.
Dedikten sonra yemeğe devam ettik. Yemekten sonra üyelerin de yardımıyla ortalığı toparladık. Sohbet etmek için salona geçeceğimiz zaman üyeler salonda oturmak yerine bahçede açık havada oturmak istediklerini söylediler biz de bahçeye çıktık ve sohbet etmeye başladık. Ben dışarı çok soğuk olduğu ve üyelerin biraz ısınması için mutfağa kahve yapmaya döndüm. Ben kahveleri yaparken Jae Bum yanıma geldi ve konuşmaya başladı :
JB : Bugün görüşemeyeceğimizi söylemiştin.
Dilek : Evet, sana sürpriz yapmak istediğim için öyle söyledim.
JB : Hımmm. Ben de görüşemeyeceğimiz için üzülmüştüm.
Dilek : Çok mu üzüldün beni göremeyeceğin için?
JB : Hem de çok.
Dedi ve bana sarıldı. JB'nin yaptığı bu hareket karşısında şok oldum ama sonra ben de JB'ye sarıldım. Tam bu mutlu anda içeriye birden Jinyoung girdi. O da tam zamanında girdi içeri. Tabi o girince biz hemen ayrıldık. Ama artık çok geçti Jinyoung bizi gördüp gülmeye başlamıştı bile.
Jinyoung : Üzgünüm. Ben de siz gelmeyince merak etmiştim, demek buradaydınız.
JB : Evet biz de birazdan size kahve getirecektik.
Onlar konuşurken ben de kahveleri hazırladım ve birlikte dışarı götürdük. Ben önden giderken onlar arkadan geliyor ve hala konuşuyorlardı.
JB : Jinyoung, bu olanlar aramızda kalacak bugün olanlardan üyelere bahsetmek yok tamam mı?
Jinyoung : (Güler) Bilmem, biraz düşünmem lazım.
JB : Eğer bu olanlardan birine bahsedersen ölürsün.
