Ümit yaklaşık iki haftadır Kore'de ve üç gün sonra Türkiye'ye dönecek. Ümit geldiğinden beri birlikte çok güzel ve eğlenceli vakit geçirdik. O burada iki hafta geçirmesine rağmen biz iki hafta içerisinde birçok şey yapma fırsatı bulduk. Zaten iki haftanın neredeyse hepsini Seoul'de gezmekle geçirdik. Ümit'in Türkiye'ye dönmesine üç gün kaldığı için bugün ailesine ve arkadaşlarına hediye almaya Seoul'e gittik, hediyeleri aldıktan sonra da bavullarını hazırlaması için onu evine bıraktım ve eve döndüm. Kapıyı açtığımda Meryem heyecanla bana doğru koştu ve konuşmaya başladı : " Dilek, ben çok güzel bir plan yaptım. Yarın Busan'a piknik yapmaya gidelim. Zaten Ümit iki gün sonra Türkiye'ye dönecek. Gitmeden önce hem Ümit Busan'ı da gezmiş olur hem biz de biraz kafa dağıtmış oluruz, ne dersin?" diye sordu. Ben de biraz düşündükten sonra Meryem'in bu planını beğendim ve kabul ettim. Sonra planımızı anlatmak için Ümit'i aradım. Telefon bir süre çaldıktan sonra Ümit telefonu açtı ve konuşmaya başladık :
Dilek : Selam Ümit, naber?
Ümit : İyi Dilek, bavullarımı hazırlıyorum, senden naber?
Dilek : İyiyim ben de. Rahatsız etmiyorsam sana birşey sorabilir miyim?
Ümit : Evet, seni dinliyorum.
Dilek : Şeyyy... Biz Meryemle bir plan yaptık ve seni Busan'a götürmeye karar verdik. Yani gitmeden önce Busan'ı da görmüş olursun diye. Ama eğer gelmek istemiyorsan iptal edebiliriz.
Ümit : Neden olmasın olur tabiki. O zaman siz yarın beni alırsınız.
Dilek : Tamamdır o zaman. Görüşürüz.
Ümit : Görüşürüz.
Dedikten sonra Meryem heyecanlı heyecanlı sormaya başladı :
Meryem: Ne dedi, gelecek mi?
Dilek : Evet canım, gelecek.
Meryem : Bu güzel haber. GOT7'ı da mı davet etsek?
Dilek : Olmaz, hem tanımıyorlar birbirlerini hem de JB zaten kızgın bana Ümit ile çok vakit geçirdiğim için. Ortam gerilmesin. Ayrıca GOT7'ın işi vardır.
Meryem : İyi işte tanışmış olurlar. JB de Ümit'i tanıyınca sever belki... Olsun biz bir deneyelim şansımızı.
Ben daha kabul etmeden hemen telefonu aldı ve Jackson'ı aradı. Bir süre konuştuktan sonra telefonu biraz üzülmüş gibi kapattı. Onun bu yüz ifadesinden gelmeyeceklerini düşünerek konuşmaya başladım :
Dilek : Bak ben sana demiştim işleri vardır diye. Gelmiyorlar değil mi?
Dedikten sonra Meryem gülerek cevap verdi :
Meryem : Hayır geliyorlar, işleri de yokmuş ayrıca. Yani yarın GOT7 üyeleri, Ümit ve biz beraber güzel bir gün geçireceğiz.
Dilek : Umarım dediğin gibi olur. Umarım güzel bir gün geçiririz.
Meryem yarın ne giyeceğine karar vermek için koşarak odasına çıktı. Ben de hem sıkıldığım için hem de kuzenimi özlediğim için onu aradım. Bir süre telefon çaldı ama Gizem telefonunu açmadı. Ben de o telefonu açmayınca bir kitap alıp okumaya başladım. Ben kitabı okumaya başladıktan yaklaşık yarım saat sonra telefonum çalmaya başladı ve arayan Gizem'di. Ben de çok geçmeden telefonu açtım ve konuşmaya başladık :
Dilek : Kuzen, ben aradığımda neden açmadın telefonunu?
Gizem : Kusura bakma canım, yemek için aşağı inmiştim telefonum da odamda kalmış. Yeni gördüm aradığını.
Dilek : Hımmm. Tamam canım, sorun yok. Ben de seni özlediğim için aramak istemiştim. Ne yapıyorsun bensiz?
Gizem : Ben de seni özledim canım. Arkadaşlarla geziyorum bol bol. Sen ne yapıyorsun?
