Ümit Türkiye'ye Dönüyor

17 1 1
                                    

Sabah, dün gece erkenden kalkmak ve saat 08:00'de Ümit ile buluşup o Türkiye'ye dönmeden önce son kez kahvaltı yaptıktan sonra onu havaalanına götürmek için kurduğum alarmın saat 07:00'de ısrarla çalmaya başlamasıyla güzel uykumdan uyandım ve çok geçmeden hazırlanmaya başladım. Kot pantolonumun üstüne lacivert t-shirtümü geçirdim. Saçlarımı açıp düzleştirdikten sonra hafif günlük bir makyaj yaptım ve beyaz spor ayakkabılarımı giydim. Sonra siyah güneş gözlüklerimi, telefonumu, arabamın anahtarlarını ve cüzdanımı aldıktan sonra saatin 08:10 olduğunu fark edip geç kaldığım için koşarak evden çıktım.

Arabaya bindiğimde hemen Ümit'e geç kaldığım için özür dilediğimi ve en geç 15 dakika sonra orada olacağımı anlatan bir mesaj attım ve gaza bastım. Arabayı çok hızlı kullandığım için yaklaşık 10 dakika sonra Ümit'in evinin önüne gelmiştim. Ben gittiğimde Ümit bavullarıyla beraber beni bekliyordu. Benim geldiğimi görünce arabaya yaklaşıp bavullarını bagaja yerleştirdikten sonra arabaya bindi. Ümit arabaya bindiğinde hemen konuşmaya başladım :

Dilek : Ümit, geç kaldığım için özür dilerim, umarım çok bekletmemişimdir.

Ümit : Yok canım, ben de daha yeni inmiştim aşağı.

Dedi ama ben beni üzmemek için böyle söylediğini anlamıştım. Sonra Ümit tekrar konuşmaya başladı :

Ümit : Hadi hemen kahvaltıya gidelim ben çok acıktım.

Ben de gülerek "Tamam gidelim. Burada bildiğim çok güzel bir Türk restorantı var oraya gitmek ister misin?" dedim o da gülüp kafasıyla onayladıktan sonra saat 09:00 gibi restoranta gittik. Restorana girip siparişlerimizi verdikten sonra Ümit otururken ben de ellerimi yıkamak için lavaboya gittim. Ben masaya döndüğümde siparişlerimiz gelmiş Ümit kahvaltıya başlamak için beni bekliyordu. Ben oturduktan sonra kahvaltıya başladık. Bir yandan kahvaltımızı yapıyor bir yandan da sohbet ediyorduk. Kahvaltımızı yaptıktan sonra saat 10:30 gibi hesabı ödeyip çıktık. Dışarı çıktığımızda Ümit'inuçağa binmesine yaklaşık 1 saat 20 dakika vardı. Biz de daha çok vaktimiz olduğu için biraz gezmek ve temiz hava almak istediğimiz için Han Nehri'ne gittik. Arabayı müsait bir yere park ettikten sonra inip yürümeye başladık. Biraz yürüyüp sohbet ettikten sonra Ümit'in uçağının kalkmasına 20 dakika kaldığı için havaalanına gittik. Biz havaalanına gittiğimizde uçağın kalkmasına yaklaşık 10 dakika kalmıştı. Ümit işlemleri tamamladıktan sonra vedalaşmak için yanıma geldi ve konuşmaya başladı :

Ümit : Dilek, her şey için çok teşekkür ederim. Beni yanlız bırakmayıp beni gezdirmek için iki haftanı bana ayırdığın için çok teşekkür ederim. Burada güzel iki hafta geçirmemi sağladığın için de teşekkür ederim. Sayende güzel bir tatil yapmış oldum.

Dilek : Ne demek Ümit, lafı bile olmaz. Güzel vakit geçirmene sevindim.

Dedikten sonra Ümit bana bir süre sarılıp "Her şey için tekrar teşekkür ederim. Hoşçakal..." dedi ben de ona "Hoşçakal..." dedikten sonra uçağa binmek için gitti. O gittikten sonra ben de eve dönmek için havaalanından çıktım. Arabamı park ettiğim yerden aldıktan sonra canım eve gitmek istemediği için uzun zamandır görüşemediğim arkadaşlarımla biraz vakit geçirmek için buluşmak istedim. İlk olarak benim Jae Bum ile tanışmamda büyük yardımı olan ve aynı zamanda da gazeteci olan Kyu Won'u aradım. Bir süre telefon çaldı ve Kyu Won telefonu açtı :

Dilek : Selam Kyu Won, nasılsın?

Kyu Won : İyiyim Dilek, sen nasılsın?

Dilek : Ben de iyiyim. Uzun zamandır görüşemiyoruz. Özledim seni o yüzden arayıp sesini duymak istedim.

Kyu Won : Canım benim ben de seni özledim. Gerçekten uzun zamandır görüşemiyoruz.

Ben de çok uzatmadan öksürdüm ve buluşmak istediğimi söylemek için konuşmaya başladım :

BİR ANDA GİRDİN HAYATIMAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin