Jackson : Pratiklere biraz ara verelim çok yoruldummm...
JB : Tamam. O halde biraz ara verelim.
Jackson : Ben kahve almaya gidiyorum kahve ister misiniz?
JB, Jinyoung, Mark, Yugyeom, Youngjae, Bambam : Hayır. Sen kendine al.
Jackson : Tamam o halde ben gidiyorum. Bir saate dönerim.
Dedikten sonra Jackson çıktı. Ben de sürpriz doğum günü planı için grubu topladım. Jackson'a nasıl bir doğum günü hazırlamamız gerektiği hakkında sorular sormaya başladım.
JB : Arkadaşlar biliyorsunuz ki Seoul konserimizin olduğu gün aynı zamanda Jackson'ın da doğum günü. Ben de bu yüzden Jackson'a sürpriz bir doğum günü hazırlamak istiyorum. Sizce nasıl bir sürpriz hazırlamalıyız?
Mark : Bence kocaman bir pasta alalım ve fanlarla birlikte ona doğum günü şarkısı söyleyelim.
Yugyeom ve Youngjae : Aynen... Mark hyungun dediği gibi yapalım.
JB : Başka bir fikri olan yok mu?
Bambam : Bence bunlara ek olarak konfeti patlattırabiliriz.
Jinyoung : Bence hepsini yapalım ama bir de fanlara "Happy Birthday Jackson" yazan ışıklı tabelalar yaptıralım. Eminim o da buna hem çok sevinir ve duygulanır hem de onun için unutulmaz bir doğum günü olur. Ne dersiniz?
Mark, Bambam, Yugyeom, Youngjae : Aynennn... çook güzel bir fikir. Sevdik bu fikri. Böyle yapalım...
JB : Tamam o halde Jinyoung'un dediği gibi yapalım. Ama bize yardım edecek iki kişi daha olacak...
Jinyoung : Kimmiş onlar, biz tanıyor muyuz?
JB : Umm... Belki hatırlıyorsunuzdur, hani bundan yaklaşık bir yıl önce grupla röportaj yapmak için bir grup gelmişti. Hatta bizim konser günü fotoğraf çektirdiğimiz Türkiye'den gelmiş ama çok iyi Korece bilen 2 kız vardı ya işte onlar bize yardım edecek.
Jinyoung, Mark, Bambam, Yugyeom, Youngjae : Eveeettt... Şu kızlarrr... Tamam da sen onları nerden tanıyorsun ki?
JB : Ummmm... Şey röportaj günü o grupla gelenlerden 2 kişi de onlardı. Dilek benimle röportaj yapmaya gelmişti, ben de daha sonra şirketten iletişim bilgilerini bulup aradım. Arkadaş olabileceğimizi söyledim.
Jinyoung : Sen başkalarıyla kolay kolay arkadaş olmazdın özellikle bir fanınla arkadaş olduğunu ilk kez görüyorum...
Dedi Jinyong kendinden emin bir ifadeyle. Onun bu sözleri beni hem utandırmış hem de duraksatmıştı. Cevap vermemek için konuyu değiştirecektim ki kapıdan Jackson girdi. Jackson birden içeri girdigi için herkes sustu ve o soruya cevap vermek zorunda da kalmadım. Jackson adeta kurtarıcım olmuştu. Hiçbir şeyden haberi yoktu ama beni o sorudan kurtardığı için minnettardım ona.
Jackson geldikten sonra konserimize sadece iki gün kaldığı için çok geçmeden pratiklere devam ettik. Yaklaşık üç saat sonra pratikleri bitirip yurda döndük. Pratikler, konser planları derken zaman o kadar çabuk geçmiş ki eve geldiğimizde saat gece 4.00 olmuştu. Ben de eve girer girmez kendimi banyoya atıp güzel bir duş aldım. Sonra Jackson'ın doğum günü için yaptığımız planı anlatmak için saat 5.00'da cevap vermesini umarak "Dilek, müsait misin?" diye Dilek'e mesaj attım. Bir kaç dakika sonra Dilek'den cevap geldi.
Dilek : Evet müsaitim. Ben de bu sabah bir kaç işim olduğu için erken kalkmıştım.
JB : Hımmm... Ben uyuyorsundur diye düşünmüştüm . Biz Jackson'ın doğum günü için bir plan yaptık da sana onu söylemek istemiştim.
