Buluşacağımız saatten biraz erken geldiğimiz için bir banka oturup Kyu Won ve Lee Shin'i beklemeye başladık. Onları beklerken bir yandan telefonlarımızla uğraşıyor bir yandan da sohbet ediyorduk. Biz oturmuş sohbet ederken önümüzden el ele tutuşmuş ve küçük köpeklerini gezdiren bir çift geçti. Çiftin köpeği o kadar tatlı ve sevimliydi ki bir an "Biz de mi köpek alsak?" demekten kendimizi alamadık. Sonra daha ben söylemeden Meryem "Dilek, biz de bir köpek alalım mı?" diye sordu. Ben de hiç düşünmeden "Tabikide. Biz de bir köpek alalım. Hem güzel vakit geçiririz hem de evimizde sevimli, tatlı ve küçük bir dostumuz olur." dedim ve konuşup küçük bir köpek almaya karar verdik.
Biz konuşmaya o kadar dalmışız ki Kyu Won ve Lee Shin'in yanımıza geldiğini fark edemedik. Yanımıza yaklaşıp "Naber kızlar, ne zamandır görüşemiyoruz." diyen Kyu Won'un sesini duyduktan sonra geldiklerini anladık. Onları görünce hemen oturduğumuz banktan kalkık ve sıkı sıkı sarılıp hasret giderdikten sonra akşam yemeği yemek ve biraz sohbet etmek için bir restoranta gittik. Restorana girip siparişlerimizi verdikten sonra bir yandan siparişlerimizi beklemeye bir yandan da sohbet etmeye başladık :
Dilek : Nasılsınız, uzun zamandır görüşemiyoruz anlatın bakalım, neler yaptınız?
Kyu Won : Bizim işler hep aynı Dilekciğim. Röportajdan röportaja koşuyoruz. Bu yüzden arkadaşlarımızla görüşmeye bile fırsat bulamıyoruz.
Meryem : Haklısınız ya... Sizin işiniz de çok zor. Sürekli bir koşuşturma içerisindesiniz.
Kyu Won konuşurken parmağındaki yüzük dikkatimi çekmişti ve aynı yüzükten Lee Shin'de de vardı. Ben de aralarında bir şey olduğunu düşünerek merakla konuşmaya başladım :
Dilek : Yüzükleriniz çok güzel ve size de çok yakışmış...
Ben böyle dedikten sonra Kyu Won biraz kızardı ve utandı sonra da Lee Shin ile biraz birbirlerine baktıktan sonra Lee Shin konuşmaya başladı :
Lee Shin : Teşekkür ederiz Dilekciğim. Beğenmene sevindik.
Ben Lee Shin'in böyle söylemesinden ikisinin sevgili olduklarını ve çift yüzüğü taktıklarını anlamıştım ama Meryem Lee Shin'i dinledikten sonra hiç farkında olmadan şaşkınlıkla :
Meryem : Yoksa siz bizim haberimiz olmadan evlendiniz mi?
Diye sordu. Bunu duyan Lee Shin, Kyu Won ve ben gülmeye başladık. Biz biraz güldükten sonra Kyu Won şaşkınlıkla bizi seyreden Meryem'e dönüp konuşmaya başladı :
Kyu Won : Olur mu canım öyle şey. Size haber vermeden neden evlenelim biz. Sevgili olduğumuz için çift yüzüğü takmak istedik sadece...
Meryem : Hımm... Anladım ben de bize haber vermeden evlendiğinizi düşünüp kızmıştım...
Dedikten sonra Lee Shin bize dönüp :
Lee Shin : Kyu Won birazcık kıskanç da onun için biz de böyle bir çözüme başvurduk.
Ben bunu duyduktan sonra Kyu Won'u savunmak için konuşmaya başladım :
Dilek : Bence yüzükler size çok yakışmış. Ayrıca Kyu Won haklı ben olsam ben de sevgilimle çift yüzüğü takmak isterdim. O yüzükler sizin hem birbirinize olan aşkınızı hem de birbirinize olan bağlılığınızı simgeliyor... Hem baksanıza ne güzel duruyor.
Dedikten sonra Meryem JB ile olan ilişkimizi bildiği için gülmeye başladı. Meryem'in neden güldüğünü anlamayan Lee Shin ve Kyu Won şaşkın şaşkın bakmaya başladılar. Onlar şaşkınlıkla Meryem'i izlerken verdiğimiz siparişler geldi. Yemekler geldikten sonra biz bir yandan yemek yiyor bir yandan da sohbet ediyorduk. Uzun zamandır görüşemediğimiz için konuşacak o kadar çok şey bulduk ki saatler adeta su gibi akıp geçmişti. Yemeğimizi yedikten sonra ben lavaboya gittim. Masaya dönmeden önce de hesabı ödedim. Masaya döndükten sonra biraz daha sohbet ettik ve kalktık. Biz kalkana kadar saat çoktan 22:00 olmuştu. Restorandan çıktıktan sonra Kyu Won ve Lee Shin'i kahve içmeye davet ettik ama onlar bugün için çok teşekkür ettiklerini, saatin geç olduğunu ve yarın işe gideceklerini söylediler. Biz de çok ısrar etmedik ama başka bir gün buluşup kahve içmeye karar verdik. Sonra Kyu Won ve Lee Shin ile vedalaştık. Onlar arabasına binip gittikten sonra biz de eve döndük.
