Pamuk Şeker

8. Özyurt

Selamlar efenim! 🙌 Beklemekten canınızın çıktığı bölümü getirdiim 😂

Keyifli okumalar.. 🙏

---

11SeneSonra ~

"Seliiin! Kalksana kız ilk günden geç kalıcaz senin yüzünden!" Kapının gürültüyle açılması üzerine tek gözünü açarak etrafa bakındı Selin.

"N'oluyor ya.." Aslı âdeta uçarak baş ucuna oturduğunda oflayarak öbür tarafa döndü.

"Hadi Selin ya! Kalk artık, bak, bugün okulun ilk günü!"

"İlk okul bir misin Aslı ya, sabah sabah. Git başımdan."

"Hadi ama Selin! Kızım varya, formalarını harika! Kalk bak hadi!" Yüzünü buruşturarak Aslı'ya döndü.

"Aslı lise bire başlamıyoruz dimi? Şimdi git hadi, ne bu heyecan anlamıyorum ki." Aslı son çare olarak Selin'in üstündeki örtüyü çektiğinde, Selin yatakta doğrularak kaşlarını çattı.

"Ya ben okulu istemiyorum, formasını ne yapayım Aslı!?" Aslı onu umursamadan yanda duran okul eteğini ve gömleğini ona uzattığında Selin ona 'kafana saksı mı düştü' bakışı attı. "Bu ne?"

"Okulun forması kızım işte! Çok güzel değil mi? Ay iyi ki gelmişiz İstanbul'a ya! Canım annem benim, işini iyi biliyor." Selin bir süre daha her okulda kullanılan beyaz gömleğe, ardından ise olması gerekenden çok daha kısa bir boyda olan eteğe baktı. Son olarak da, iğrenç kravata.

"Bunlarla mı gidiyoruz yani?" Aslı ayağa kalkarak kendi etrafında döndüğünde Selin az önce fark etmediği şeyi görerek gözlerini devirdi. "Allah aşkına bu kadar heyecan yapıp hemen giyecek ne vardı Aslı? Bari güzel olsa."

"Uf sus be. Eski okulunkinden güzel en azından."

"Ne? Hah, eski okulun tırnağı bile olamaz bunlar, kızım eski okula serbest kıyafetle gidiyorduk. Hatırlatırım." Aslı kapıya doğru ilerleyerek son kez Selin'e baktı.

"On dakika sonra aşağıda ol, kahvaltı hazırladık o kadar."

🍭

"Anne, Allah aşkına bu eteğin nesi kısa? Söyler misin?" Burcu, Aslı'nın eteğine bakarken Selin somurtarak sofraya oturdu.

"Kısa ne kelime, etek yok bile Burcu Abla!"

"Yoo, aslında o kadar da kısa değil Selincim?" Derdini anlatamamanın verdiği bıkkınlıkla çatalını salatalığa batırdı.

"Öf neyse." Aslı ve annesi de sofraya oturduğunda gözlerini Aslı'ya dikti.

"Sakın bana bulaşma okulda tamam mı? Iyy, hele yeni bulacağın kekolarla hiç gelme yanıma."

"Aman, gelmek isteyen yok zaten. Sanki seninkiler çok farklı, yürüyen egolar." Burcu ikisinin hâline gülerken Selin kaşlarını çattı.

"Yürüyen ego mu? Kızım benim eski okulumuzdaki çevremin içinde okulun sahibinin oğlu vardı, valla onun egosu hepimize birdi zaten." Aslı kıkırdarken Selin'in aklına o çocuk geldi.

Sahi, ne çok koşmuştu Selin'in peşinden. Hemde daha lise birken!

Selin yüz vermemişti tabii, gerçi ona kralın oğlu dâhi gelse kabul etmezdi.

Erkeklere olan tüm güveni yıllar önce yok olmuştu zaten.