Pamuk Şeker

2. Havuz

Ne güzel yorumlardır onlar.. 😍

---

Annesinin dudağına kusursuzca sürdüğü rujun masaya bırakılışını izledi Selin.

"Anne, bende sürebilir miyim?" Dudaklarını birbirine sürterek Selin'e döndü annesi.

"Büyüyünce sürersin tabikii."

"Şimdi süremez miyim peki?"

"Şimdilik olmaz." Bakışlarını ruj ve annesi arasında hareket ettirerek gülümsedi.

"Peki tamam." Yatak odasındaki boy aynasına ilerleyerek askılı, pembe elbisesine baktı.

En güzeli de çiçekliydi! Ki Selin'in şu dünya da en sevdiği ikinci şeydi çiçekler.

Birincisini tahmin etmek de pek zor olmasa gerekti; pembe renk.

"Saçlarını örelim mi?" Aynadan annesine baktı.

"Yok, açık bırakalım." Gülümseyerek başını salladı ve Selin'in yanına gelerek kendi etrafında döndürdü.

"Çok güzel olduk sanki ha?"

"Evet! Parfüm de sıkalım hadi."

"Hemde, şeker kokulu." Gamzelerini gösterecek şekilde gülümsedi ve annesinin parfümü alışını izledi.

"Aliş'ler de gelecek mi anne?" Selin'in vücuduna bir kaç dokunuş bırakarak parfümü bıraktı ve yerine kendininkini alırken Selin'e baktı.

"Gelirler herhalde, sonuçta onların da komşusu evlenen kız." Başını yana yatırdı.

"O şimdi gelinlik giyecek dimi?"

"Evet."

"Peri gibi.."

"Hadi gel, baban gelir şimdi." Başını sallayarak aynada kendine son bir bakış attı ve uzattığı elini kavradı.

"Pasta da yeriz."

"Tek gitme sebebin bu zaten." /bu ben./

"Yoo, gelini görücem ben." Salona indikleri anda evin kapısı açıldı.

"Tam zamanında." Zafer ikisini de süzerek gülümsedi.

"Hadi gelin, Haluk'lar da bizimle geliyor." Güneş kaşlarını çatarak yanına ilerledi.

"Neden, hem sığabilecek miyiz?"

"Arabaları arızalıymış, hem zaten düğün için ayarlanan araba çoktan gitti. Neredeyse bir tek biz kaldık, onlarda bizimle gelsin işte."

"Peki tamam." Selin hızla önünde kurdelesi olan ayakkabılarını ayağına geçirdi ve kapıdan dışarı fırladı.

"Ben Ali'nin yanına gidiyorum."

"Dikkat et, düşüp üstünü kirletme!" Annesinin görmeyeceğini bile bile başını sallayarak yan binaya adımladı.

Ali de onun yanına gelmeyi planlamış olacak ki kapıdan gizlice çıkıyordu.

"Aliş!" Selin'in ince sesini duyar duymaz elini kapıdan çekerek ona baktı, kapı gürültüyle kapanırken olduğu yerde zıpladı.

"Selin! Ödümü şey ettin."

"Özür dilerim ya." Ali eve kaçamak bakışlar atarak Selin'in yanına geldi.

"Bende tam senin yanına geliyordum, beraber gidecekmişiz."