Sevdiğim adam ve ondan olan yaşam kaynağım oğlumla yine mükemmel bir sabaha uyanmıştık. O kadar ağır şeyden sonra bu kadar güzel sabahlara uyanmak bana her şeyden iyi geliyordu.
Böyle güzel bir haftasonunu hayatımın iki adamına eksiksiz bir kahvaltı hazırlayarak başladım. İkiside şapşal gibi hala uyuyorlardı. Günaydın merasimini yaptıktan sonra kahvaltımızı yapmıştık. Bugün birbirinden güzel planlar yapmıştım ta ki Barlas'ın il dışında toplantısı olduğunu duyana kadar. Resmen planların suya düşmesi deyimi okyanuslarda kaybolarak kendini göstermişti. Ama hala oğlum yanımdayken birkaç plan daha yapmaya koyulmuştum.
***
Alışverişimiz neredeyse bitmişti. Oğlum henüz üç buçuk yaşında ve bu yüzden çabuk yoruluyor onunlayken çok keyifli olmama rağmen çok gezemiyorum. Bu nedenle her alışveriş sonu güzel bir yemek yiyip günü sonlandırıyoruz.
Oğlum Talia'yla birlikte yemek yiyeceğimiz kata sonunda çıkmıştık onu çocuk koltuğuna oturtup yemek siparişi vermek için yemek alacağım yere doğru ilerledim. Gözlerime inanmıyordum Ezgi.. Uzun yıllar olmuştu tam olarak sekiz sene. Ezgi, Talia ve benim çocukluk arkadaşımdı küçükken neredeyse her gün birlikteydik kazadan sonra hiç görmemiştim ve hiç değişmemişti yıllar ona da çok güzel davranmıştı.. Hemen seslendim:
"Ezgi?"
Tabi ya tanımamıştı beni, anlamsızca bana bakıyordu. Kaza ve Talia'nın beni terk edişiyle birlikte çok yıpranmıştım yıllar beni çok değiştirmişti. Daha çok anlamsız bir şekilde bakmasın diye.
"Bengi Demiröz. İlkokuldan hani aynı mahalledey.. "
Biran hiç tanınmayacak sanmıştım ama adımı söyledikten sonra gözlerinin dolmasıyla birlikte cümlemi bitirmeden üstüme atlamıştı.
"Bengi, eski dostum çok uzun zaman oldu taşındınız yurtdışındaydım sana hiç ulaşamadım. Az önce Talia'yı da gördüm senin aksine o hiç değişmemiş hemen tanıdım hala çok cana yakın siz evlisiniz değil mi? "
Resmen iki dakika içerisinde uzun yıllar önce olduğu gibi bir cümleyle hayatım altüst oldu. Sadece boğazımın karıncalandığını hissettim acı bir gülümsemeyle yanından ayrıldım birkaç kez arkamdan seslendiğini duydum ama cevap veremedim. Gözyaşlarım yine sel olmuştu. Amansızca acı çekiyordum sanki hayat benimle dalga geçiyordu. Talia yaşıyormuş buradaymış şu an burada belki uzun yıllardır burada onu hiç aramadım, suçluyum. Bir çocuğum var. Ah, aman hepsini boşverin ben artık başka bir adamı seviyorum. Bu ne kadar adil? Onun hakkında herşeyi çok merak ediyordum zihnim beni çok yoruyordu ama şu an tüm bunlarla savaşacak halim yoktu. Hızlıca oğlumun olduğu masaya gidip toparlanıp arabaya yöneldim.***
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SONSUZLUĞUN SONU
ChickLitSevmek neydi? Neden gerekti? Aşk gerçekten mutlu mu eder, yoksa tamamıyla bir hayal kırıklığı mı? Kendi içimizde cevap bulamadığımız o derin soruların gerçekten bir cevabı var mı? Varsa benliğimiz neden cevaplamak yerine kafamızı karıştırıyor?