BÖLÜM 11

15.6K 958 111
                                    

                                                                                      BÖLÜM 11

                                                                                       BİR ADAM

Etrafımdaki çocuklara göz gezdirdim. Kimi bir bankta oturmuş sohbet ediyordu, kimi parmaklarıyla matematiksel işlemler yapıyordu. Bazıları ise çamurdan heykeller yapıyordu. Anneme selam veren çocuklar ise ellerindeki turuncu topla bir sağa bir de sola koşuşturup duruyordu. Buradaki çocukların gözleri mutluluk saçıyordu. Akşam vakti hiç dışarı çıkmamıştım, buda hayatımda ki ilklerden biriydi. Babam Sinek kasabasının hem gündüz hem de gece, bir cinsiyetsiz için oldukça tehlikeli bir yer olduğunu söylüyordu.

5. Bölgede karanlık havada bile tehlike yoktu. Tüm Cinsiyetsizler güvende görünüyordu. Arkama baktığımda bir grup pelerinli genç koşar adımlarla üzerimize doğru geldi. Çocuklardan biri dirseğiyle koluma vurdu. Ürküp kenara çekildim.

'' Özür dilerim'' Dedi çocuk. Daha önce hiç kimse benden özür dilememişti. Nasıl bir tepki vermem gerektiğini bilmiyordum.

Sadece kafamı onaylarcasına salladım. Çocuk gülümseyip tekrar koşmaya başladı, o kadar hızlı koşuyordu ki bir süre sonra ağaçların arasında kayboldu. Dakikalar sonra Silindir devasal boyuttaki binanın önünde durduk. Yeşil, hayretle kafasını kaldırıp binanın en yüksek noktasına bakmaya çalıştı. Yeşil'in boynu kırılacakmış gibi oluyordu. Devasal binanın devasal tabelasında Zenon harfleri ile ''Siazem Cinsiyetsizler Okulu'' yazılıydı. İçimden tekrarladım. Siazem Cinsiyetsizler okulu...

Silindir şeklindeki binaya girdik, Annem sağ koridora doğru yöneldi. Ardından ''Yardımın için teşekkürler Finola, geri kalan işimi ben hallederim'' Dedi.

''Peki, efendim'' Dedi Finola pürüzsüz sesiyle ve hızlı adımlarla çıkış kapısına doğru gitti.

''Müdüriyet'' yazan kapıyı hafifçe çaldı.

Tık! Tık! Tık!

''Girin, lütfen'' Dedi kadife sesli bir erkek. Annemle birlikte büyük bir odaya girdik. Annemin elini bırakmıyordum, Yeşil'de bırakmıyordu.

''Müdür Frank.'' Dedi annem.

Müdür Frank oturur vaziyette olduğu siyah koltuğundan ani bir şekilde kalktı. Adeta şaşkına dönmüştü. Siyah saçlı adam yuvarlak camlı gözlüklerini çıkarıp annemi tepeden tırnağa süzdü. Ardından siyah gözlerini önce Yeşil'e daha sonra bana kaydırdı.

Siyah iri gözler... ''Elsa'' Diye fısıldadı, sesi bir anda gizemli bir hal aldı.

''Bu ne sürpriz?'' dedi Müdür Frank sırıtarak. Annem gülümsedi. Müdür Frank'ın sivri burnuna gözlerimi kırpmadan baktım. Neredeyse orta yaşlardaydı.

''Lütfen, otur Elsa'' Dedi Müdür Frank. Annem koltuklardan birine itiraz etmeden oturdu ve karşısında bulunan koltuğa da bizim oturmamızı belirsiz el hareketleriyle işaret etti.

''Görmeyeli nasılsın Frank?'' Dedi annem ve odadaki resmiyet samimiyete dönüştü.

''Oldukça iyiyim'' Dedi müdür ve gerçekten de oldukça iyi görünüyordü. Siyah pelerinine çeki düzen vererek;

''Görmeyeli sen nasılsın?'' dedi Frank ve ardından ekledi.

''Ne kadarda değişmişsin'' Annem gözlerini yere devşirdi ve kafasını salladı.

''Evet, değiştim ama iyiyim'' Dedi soluk sesiyle.

''İyiyim.'' Annemin yalan söylediğini içten içe algılayabiliyordum çünkü o kesinlikle iyi değildi.

Cinsiyetsiz ve Sulh SırdaşlığıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin