Ali'ye, Sevgiler Selin 》AlSel

17

(düzenlendi✔)

İnsanların düşünceleri önemli değildir ama bir yazar her zaman önemser.

Bütün gün oradan oraya koşuştururken ve çocukların bir haftalığına ne giyeceğini ayarlarken arada Liam'ı görmek gülümsememi ve birbirimize verdiğimiz kucaklaşmalardan ve öpücüklerden sonra ruhsal açıdan dinlenmemi sağlıyordu. Ups! Söylemeyi unuttum artık takılıyoruz gibi bir şeydik. Çıkmıyorduk ama benden hoşlanıyordu ve bende ondan hoşlanıyordum. En azından, bir köşede acı çekmemi ve ona tonlarca mektup yazmamı izlemiyordu.

İşleri halletmeme son 2 saat kalmışken telefonum çalmaya başladı ve bütün o kıyafetlerin arasında telefonumu bulan kişi Louis'ydi. Onlar için çalışmama rağmen bana işimde yardım etmeleri o kadar hoştu ki.  

Telefon ısrarla çalmaya devam edince arayanın Tuğçe olduğunu gördüm ve heyecanla açtım.

"Nerdesiniz? İndiniz mi?" dedim aynı heyecanla.

"İndik! Bizi almaya ne zaman geliyorsun? Yanımızda sürprizde getirdik sana!" dedi Tuğçe o da aynı mutlulukla cevap vermişti.

Fakat ona cevap veremiyordum çünkü sürpriz diye bahsettiği şey, aylarca mavi gözleri hakkında mektup yazdığım Ali'ydi. Bir an kalbim çarpmayı bıraktı ve öylece kalakaldım sonra telefonu kapattım ve bana doğru gülümseyerek gelen Liam'a baktım. Bir şeylerin ters gittiğini anladı ve endişeli bir ifadeyle sordu;

"Selin? İyi misin?" 

Cevap alamayınca daha da tedirginleşti ve yan tarafta bulunan masadan bir şişe su kaptı.

"Bebeğim iç hadi şunu" aynı endişeli tavrını koruyarak.

Suyu elinden aldım ve titreyen ellerimle içtim. O burada olamazdı. Ali'nin gelmesini içten içe hiç istemiyordum ki. Yavaşça Liam'ın getirdiği sandalyeye oturdum ve yüzümü ellerinin içine alıp beni teselli etmesine izin verdim. Anlamıştı çünkü ne olduğunu, bu hikayeyi en az sizin kadar iyi biliyordu o da. Her şeyi anlatmış, mektupları göstermiş ve beni böyle kabul etmesini söylemiştim. O da bunu düzeltebileceğimizi ve ne olursa olsun yanımda olacağının garantisini vermişti bana. Nihayet 15 dakika sonra kendime geldiğimde Liam'a havalananına gitmem gerektiğini söyledim. "Yalnız gitmiyorsun, seninle geliyorum." demişti normalde olduğundan daha sert bir şekilde. 

İşteyken taktığım yaka kartımı kurdelesinden tutarak boynumdan çıkardım ve Liam'la beraber onun arabasına ilerledik. 

Umarım güzel bir gün olur ve gün ışığı hepimiz için parlardı çünkü ben hiçte hazır değildim.

yazar notu: Hey eğer hala oradaysan ve bu kitabı okuyorsan,

teşekkür ederim.

(bu arada yarın doğum günüm)

cesaretlendirdiğiniz ve

(yarın doğum günüm olduğunu söylemiş miydim?)

buna devam edebileceğini bana gösterdiğiniz için.

(doğum günüm çünkü. yarın. 1 haziran)

sizi seviyorum

her birinizi, her bir kusurunuzla