Emre banyo kapısının önünde ağrıyan başını sıktı. Zümrüt saatlerdir oradaymış gibi davransa da kız içeri gireli iki dakika bile tamamlanmamıştı. Birdenbire böyle olması onu korkutmuştu. Evet hamileyken baş dönmesi, mide bulantısı bunlar normaldi ama Zümrüt içeride sanki midesini ağzından çıkarmak ister gibi kusarken burada beklemek ona çaresiz hissettiriyor bu yakıcı hisle ne yapacağını bilmediğinden de çareyi banyo kapısının önünde volta atmakta buluyordu.
Kısacık saçlarını elleriyle bir kez daha geriye doğru çekiştirdi ve kilitli kapıya doğru ilerleyerek açılmayacağını bilse de kilidi zorladı.
"Zümrüt"
Bir kaç dakika daha kapının önünde beklerse çıldıracağına emin olduktan sonra Zümrüt çıktığında banyonun kilidini kaldırmayı aklına yazdı. Böyle bir şey bir daha olursa en azından içeri girebilmek istiyordu.
Emre'ye saatler gibi gelen aslında dakikalar sonra Zümrüt banyodan dışarı çıktığında zaten beyaz olan yüzü iyice beyazlamış, elleri ve ayakları titremeye başlamıştı. Yanında kimler olduğu aklına gelmeden kendini Emre'nin kollarına bıraktı. Midesi öylesine bulanıyordu, başı öyle dönüyordu ki yer altından kayıyordu sanki.
İçindeki şey bir bebek mi yoksa canavar mı bilemezken hafif hafif kendine geldi. Banyodan çıktıktan sonrayı hatırlamazken salonda başı Leyla'nın dizinde, bileklerini de elindeki kolonyayla hafifçe masaj yapan Emre'nin elinde buldu.
"İyi misin, hastaneye gidelim mi?"
"İyiyim"
Emre hala tam olarak Zümrüt'e inanmasa da yüzünün canlanmasıyla düzeldiğini hissediyordu. O an fark etti aslında çalan telefonu ama bakmaya hali yoktu, babası olduğunu tahmin etse de acil bir şey olmadığını bildiğinden biraz daha bekleyebilirdi.
Zümrüt'ün fenalaşmasıyla erken kalkmaya karar veren Volkan ve Leyla giderken Zümrüt'e bolca geçmiş olsun demiş Leyla da 20 yıllık arkadaşmış gibi Leyla'ya evde bulduğu paketli nane limondan hazırlamış, sıkıca sarılmış, yanaklarından öpmüş yarın geleceğini söyleyerek yarı kendi ayaklarıyla yarı abisi tarafından sürüklenerek evden çıkmıştı. Salonda yalnız kalan Zümrüt karşısında endişeli gözlerle oturan adamın 100. kez sorduğu iyi misin sorularına cevap verip, biraz uyumak için odasına çekilmişti. Emre'de yorgun olduğunu bildiğiden odasına kadar yardımcı olup "gece kendini kötü hissedersen beni uyandır, sakın çekinme" başlıklı konuşmasını arka arkaya yaparken odadan çıkmıştı.
Zümrüt yatağa girince nedenini bilmediği bir hüzün çöktü üzerine. Genelde bu hüzün ailesi, yaşadıkları, o berbat fabrikayla ilgili olurken bugün duygusallığının nedeni banyodan çıkınca düşündükleri oldu. Midesinin bulantısıyla bebeğine canavar demişti. Kendisine muhtaç bir bebeğe canavar demişti. Kendi bebeğine..
Henüz karnındakiyle ne yapmak istediğinin adını tam olarak koyamasa da içten içe onu doktor kontrolünde hissettiğinden beri bebeğinden öylece kolay kolay vazgeçemeyeceğini biliyordu. Sadece hiç böyle dillendirmemişti.
Emre ise Zümrüt odasına gittikten sonra sıkıntıyla koltuğa oturdu, önündeki bilgisayara uzanıp hamilelik ve bulantılarla ilgili bir kaç güvenilir şey okuduktan sonra rahatlasa da eli durmadan doktoru da aradı. Doktor da kendisine böyle gece bulantılarının hamileliğin bu döneminde normal olduğunu söyleyince iyice içi rahatlamış bir şekilde telefonu kapattı. O sırada babasından gelen 10'a yakın çağrıyı fark edince kötü bir şey olduğunu düşündüklerini bildiğinden hemen aramalara geri döndü.
"Baba, noldu çok aramışsın"
"Ne mi oldu? Ne olmuş olabilir, aldığın boşanma davasına kadar her şeyi anlatıyorsun ama gelinim hamile ondan bahsetmek aklına gelmiyor mu? Bize ne zaman söyleyecektin bir torunumuz olacağını! Leyla telefonda 6 haftalık dedi! Herkes biliyor bize ne zaman söyleyecekin, çocuk doğunca mı? Şüphesiz Murat Bey telefonun diğer ucunda gürlüyordu Emre kafası bu kadar karışmamış olsa babasının yanında olduğunu bile düşünürdü ama olanları öyle takip edemiyordu ki. Kim hamileydi, torun nerdeydi...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Son Şansımsın
RomanceSonunun ne olacağını bilmeden ailesinin zoruyla bir yola çıkarılan ürkek bir kızla bir küçücük bir yalanı çığ gibi büyüyen,ailesine söylediği yalanın mahçubiyetiyle ezilen bir erkeğin yolları nasıl kesişir ki? Bu hikaye kadere inanmayanları yeniden...