" Evli olmak nasıl bir duygu?" Gülüp elimdeki taşı göle fırlattım. Bir iki defa sekerek suyun yüzeyinde dalgalar oluşturdu.
" Güzel." Alex de benim gibi bir taş alıp göle attı. Biraz sustuktan sonra " Artık ben kral olduğuma göre.." diye başladı. Ona döndüm. Ciddi görünüyordu. " .. İstemiyorsan Joseph'la evli kalmak zorunda değilsin. Yani, barışı bozabi--"
Sözünü kestim " Ben Joseph'ı seviyorum." Gözlerini kocaman açıp bana baktı " Anlamadım?"
Gülümseyerek elime bir taş daha aldım " Anladın. Sadece beni utandırmak istiyorsun."
Kahkaha attı " Demek artık utanıyorsun da. Gerçek bir leydi oldun kardeşim."
" Kapa çeneni!" diye bağırarak koluna vurdum. Hiçbir şey hissetmemiş gibi gülmeye devam etti.
" Annem.." diye başladığımda yüzündeki gülümseme soldu. Aldırmadan sözlerime devam ettim" Çok yıpranmış. Çökmüş. Gittiğim zaman ki gibi değil."
" Son bir kaç günde oldu. Babam öldükten sonra odasından pek çıkmamaya başladı."
" Beni evlilikle ilgili sorguya çekmediğine göre gerçekten kötü olmalı."
Hafifçe güldü " O konuda benimle meşgul."
Kaşlarımı çatıp ona döndüm " Nasıl yani?"
" Sürekli bir leydi bulup evlenmem gerektiğini söylüyor." Annemi taklit edip devam etti " Kraliçesiz bir kral, kral sayılmaz." Ben gülerken kendi sesiyle konuşmaya devam etti " Bir varisim olması gerektiğini düşünüyor."
" Haklı aslında. Babam öldüğünde krallığa geçecek birisi vardı Alex, sen vardın. Artık sen de kral olduğuna göre, senin de bir varise ihtiyacın var."
Güldü " Her ne kadar inkar etsen de aynı annem gibisin." Merakla bakınca açıkladı " O da aynılarını söyledi. Ve ben de ona, zaten bir tane varisin olduğunu söyledim."
Meraklı bakışlarımı sürdürdüm " Kim?"
" Sen." Şaşkınlıkla ona bakmaya devam ettim. Sanki normal bir şey demiş gibi bir taş daha alıp göle attı. Yutkunup " Sen ciddisin." dedim.
" Evet, öyleyim. Bana bir şey olursa,umarım olmaz,tahta geçecek olan kişi sensin."
" Saçmalama Alex. Ben tahta geçemem."
" Neden? Sen Albian prensesi değil misin?"
" Öyleyim ama aynı zamanda bir Craster'la evliyim."
" Fark etmez. Crasterlar artık bizim dostumuz. Bu tahta geçmeni tehlikeye sokmaz."
Tekrar göle baktım " Annem haklı. Acilen evlenmen lazım."
" Sorun şu ki.." Güldü " Ben senin gibi aşık değilim."
" Benimle dalga geçmeyi keser misin? Ayrıca bir an önce olsan iyi olur. Varis olmak çok stresli bir şey." Kahkahası bütün ormanı kaplamıştı. Ben de güldüm. Eve dönmek güzel...
**
" Neler oluyor?" Atlarımızı durdurduk. Herkes bir taraflara kaçıyordu. Şövalyeler hazırlanıyordu. Alex " Öğreniriz." diyerek atından aşağı indi. Ben de onun gibi atımdan indim ve peşinden gittim. Geldiğimizi gören şövalyelerden biri hemen yanımıza geldi. " Kralım." diyerek selamını verince abim hiç zaman kaybetmeden " Neler oluyor? Ne bu hareketlenme?" diye sordu. Şövalye tam cevaplayacakken arkasından " Alex." diye seslenen Joseph geldi. Yanımıza geldiğinde şövalyeye dönüp " Ben anlatırım. Sen gidip hazırlığına devam et." deyince adam, yanımızdan ayrıldı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kingdom Love
Historical FictionAralarını düzeltmek isteyen iki büyük krallık... Birbirlerini hiç tanımadan evliliğe zorlanan 1 prenses ve 1 prens... Sizce de birbirlerinden nefret etmek için yeterli bir sebep değil mi? Ya da aşık olmak için?...