Epilog Bölüm -1-

2.4K 134 8
                                    

Cumhuriyet Bayramı şerefine çok çok çok kısa bir epilog bölüm paylaşıyorum :D Ama sizden tek ricam yeni hikayeme bakmanız. Gerçekten çok severek yazıyorum fakat okuyucusu yok, gerçi sadece 2 bölüm oldu ama yazmam için vote, yorum, okuyucu üçlüsünün olması gerekir :D Üşenenler için linki; http://www.wattpad.com/story/9083764-i%27m-in-love-with-a-jerk Umarım okursunuz :) İyi eğlenceler :) Bu arada bu anı, bebekleri olmadan önceye ait :)

Yayımı gerip hedefimi vurduğum zaman sevinç çığlığı attım. Okçulukta çok iyi olmama rağmen bu güvercini vurmak 5 kez denememi gerektirmişti. Paslanıyor muydum yoksa? Hayır, bu kesinlikle kabul edilemez bir şey. Kesinlikle kabul edilemez!

"Katerina!" 

"Buradayım!" derken yayımı atımda asılı duran çantanın içine koydum. Joseph'ın avlandığımı anlaması şu anda istediğim en son şey bile olamazdı. Bir dakika geçmeden ağaçların arasında göründü. Gülümseyerek yanıma gelmesini bekledim. Atıma baktıktan sonra hafif çatık kaşlarla bana döndü "Burada ne yapıyorsun?"

En masum halimi takındım "Gezintiye çıkmıştım."

"Bana haber vermeden?"

"Konsey üyeleriyle birlikteydin. Kralımı rahatsız etmek istemedim." Bir iki saniye öylece baktı. Sonra "Avlanıyordun değil mi?" dedi. Ağzımı açıp itiraz edecekken "Doğruları istiyorum." diyerek sözlerimi değiştirmeme sebep oldu "Evet."

"Hamile olduğunun farkındasındır umarım."

"Sırf hamile olduğum için yaptıklarımı kısıtlayamazsın."

"Tabii ki kısıtlayabilirim." Kızgın bakışlarıma karşılık bir adım yaklaştı ve elimden tuttu "Senin için endişeleniyorum. Sadece bir süreliğine sarayda oturamaz mısın?"

"Ben iyiyim. Ve hayır, oturamam. Ben senin gibi sürekli çalışmıyorum. O oda beni boğuyor." 

"Beni hiçbir zaman dinlemeyeceksin değil mi?"

"Asla." Yüzünde beliren gülümseme daha fazla nutuk çekmeyeceği anlamına geliyordu. Elinden tutarak çekiştirmeye başladım "Hadi."

"Nereye?" 

"Beni götürdüğün tepeyi hatırlıyor musun? Bütün manzaranın ayaklarımızın altında olduğu tepeyi?"

"Hayır Katerina, orası olmaz. Saraya geri dönmemiz gerek."

Elini bıraktım "Kral olduğundan beri yalnız kalamıyoruz. Ve bilmem farkında mısın ama bu beni deli ediyor." Biraz bekledikten sonra nefesini bıraktı ve "Tamam, hadi çıkalım şu tepeye." diyerek elimi tuttu. 

**

"Tam bir baş belasısın Katerina."

"Hamile olan benim, sızlanmayı keser misin artık?" Eğilerek dalın altından geçtim. Bir iki adım atmıştım ki ayağım küçük bir taşa takıldı. Joseph'ın güçlü ve kaslı kolları düşmemi engellemişti. Doğrulmama yardım ettikten sonra "Önden ben gideceğim." diyerek yürümeye başladı. Gözlerimi devirerek "İyi." dedim ve peşinden yürümeye başladım. Biraz yürüdükten sonra onun da ayağı takıldı ve sendeledi. Kahkaha atarak "Sakar ve dikkatsiz olan tek kişi ben değilim." dedim. Hiçbir şey demeden önden yürümeye devam etti. Tepeye çıktığımız anda en uca gidip havayı içime çektim. Başımı hafifçe arkaya yatırıp gözlerimi kapadım "Buraya bayılıyorum." Joseph arkamdan kollarını belime doladı "Sizin için özel bir yer olmalı leydim." Başımı omzuyla boynu arasına yasladım "Şımarık bir sör tam burada, bana aşık olduğunu itiraf etmişti."

"Çok yakışıklı biri olduğuna hiç şüphem yok."

Yüzümü buruşturdum "Ah, hayır. Çok çirkin biriydi." 

"Hey!" diyerek başını geri çevirdi ve kaşları çatık bir şekilde bana baktı. Gülerek dudaklarına yaklaştım. Öpüşü her zaman ki gibi yumuşak ve şevkatliydi. Kendimi geri çektiğimde gülümseyerek "Seni seviyorum." dedi. 

"Biliyorum."

'Ciddi olamazsın.' der gibi bakınca devam ettim "Ve ben de seni seviyorum." 

Çok kısa olduğunu söylemiştim, bu kadar yazmaya vaktim oldu. Tadımlık bir şey oldu bu da :D Neyse sizi seviyoruuuum :D 

Kingdom LoveHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin