9.BÖLÜM

144 76 0
                                    

Zor da olsa yutkunmayı başarabilmiştim....

Tekinle hangi ara bu kadar kötü olmuştuk?

Sahi sakin geçen bir saatimiz bile olmamışken durumun böyle olmasını normal karşılamam gerekirdi. Ne demişti bana eski kardeşim...

Aslında bu yaşamış olduğumuz en kötü kavgamızdı. Evet. Tekin haklıydı. Değişiyordum ben...

" tekin...özür-" gözlerini gözlerimle buluşturup derin bir nefes alıp verdi ve sol eliyle omzum iki kez vurarak konuşmaya başladı.

" özür dilemene gerek yok ki be sunam...." diyerek ayağa kalktı. Gözlerimi sımsıkı yumdum. Sanırım sondu bu...herşey bitmiş gibiydi...tekinle yollarımı ayıracaktık? Bana abilik yapmaktan sıkılmışmıydı? Hani abi kardeş arasında böyle şeyler olurdu?!

Tekin yanımdan geçerek iki eli siyah kot pantolun'un cebine koyarak yürümeye başladı. Benimse gözlerimden on yıl sonra ilk defa bu kadar göz yaşı gelmişti.....

Arkamdan duyduğum sesle bir anda irkilmiştim.

" gelmiyecekmisin? Yoksa seni kara gömmemi mi istersin?!" tekin...abim...ne olursa olsun yanımda her daim herkes gibi arkamda değil de yanımda olan abim....yine beni bırakmamıştı.

Hızla ayağa kalkarak daha şiddetli ağlamaya başladım. Tekine doğru hızlı bir şekilde koşarak sımsıkı sarıldım. Tekin kahkaha atarken bense ağlıyordum. Korkmuştum. Bahçede söylediği sözler aklıma geldikçe ağlamam daha da tehlikeli bir hal alıyordu.

Tekin bunu farkedince beni kendinden hafif ittirip yüzüme baktı. Nefesim kesiliyordu. Kahretsin ki korkup yada heycanlandığım da garanti ellerim titrer veya nefessiz kalırdım.

Şimdi ise sakinleşmem gerekiyordu....yoksa sonum ya hastanede yada morg da bitecekti!

" mavi..." diyerek omuzlarımdan sarsmaya halen devam ediyordu tekin.

Birkaç saniye sonra derin bir nefes alarak kendime geldiğimde daha sert bir şekilde tekine sarıldım.

Ağlamam halen devam ederken " seni asla ama asla bırakmayacağım......söz...söz..mor inek!" sesim başımı tekinin boynuna gömdüğüm için oldukça boğuk çıkmıştı fakat tekin ne dediğimi anlamış olacakki gülümseyerek cevap verdi.

" bana bak mavi! Ağlamanı durdurmazsan sözünü tutamayacaksın!" dedi. Tekinden ayrılarak yüzüne baktım. Biraz önce ki korku dolu halinden eser yoktu.

Dudaklarıma yerleştirdiğim tebessüme tekin karşılıksız kalırken aklıma gelen düşüncemi tekinle paylaştım.

" bak diyorum ki, bu gece biz de kalsana...hem beyazı da görmüş olursun?!"

Tekin bu önermiş olduğum teklifi aklında tarttıktan sonra gözlerime baktı ve tek kaşını kaldırarak " yatak benim?!" dedi. Sesi soru sorarmış bir edayla gülümsemeden edemedim. Tekin halen benden bir cevap beklerken başımı sallamakla yetindim.

Aslında niyetim öyle değildi sadece bizde kalabilmesini sağlıyabileceğim bir yalandı.

Tekin başına geçirmiş olduğum bana ait olan şapkayı özenle çıkarıp üzerinde ki kar taneciklerini elinin tersiyle sirkeledikten sonra aynı işlemi karla kaplanmış siyah saçlarıma da uyguladı ve elindeki şapkayı başıma geçirerek alnımı öptü.

" hadi bakalım eve gitme vakti.....zaten üşümüşsün!" bir abi edasıyla bana söylenerek yürümeye başladı.

Tekin halen bana söylenmeye devam ederken ben, ağzımdan peş peşe ve kesik kesik çıkardığım nefesime vermiştim bütün dikkatimi.

" mavi.....ya kızım dinlemiyorsun sen beni?!" isyan ederek söylediğinde gözlerimi ağzımdan çıkardığım nefesten ayırmadan " hadi....aysel annemi arada bizde kalacağını söyle!" aklıma gelen şeyle hızla tekine doğru dönüp " tekin.....bak annene  arkadaşlarınla birlikte olduğunu söyledim...aman gözünü seveyim yanlış bir şey söyleyipte herşeyi birbirine katma...." dedim.

Benim bu uyarılarıma karşılık tekin gülümseyerek baktı. Onun yaptığı bu davranışa gözlerimi berelterek baktığımda tekin bir anda ciddileşerek konuştu.

" mavi.....bir an gideceğini sandım....bana artık abim....kardeşim demeyeceğini sandım. Evet. Bende hatalıyım...ama o çocuk bunu haketti!" 

Tekinin önüne geçerek durmasını sağladım.

" ne olursa olsun umutun rengi mavi yok olana kadar seni bırakmayacağım abi....." tekin sözümü bitirmeme kalmadan beni kollarının arasına alarak sımsıkı sarılmıştı. Tekinden ayrılarak " hadi anneni ara da kadıncağız daha fazla merak etmesin!"

                                ****

Aysel anneden izin almış, eve gelmiş ve şuan da yatak kavgası yapıyorduk.

" tekin...valla bak küserim!"

" lan su faresi bak elimde kalacaksın.....pis yalancı!" diye bağırıp hemen ardından ayağıyla kalçama vurarak yataktan düşürdü. Yerde acıyla kalçamın derdine düşmüş bir şekilde kıvranırken tekin ise kahkahalara boğulmuştu.
Annemin bir anda  odaya dalmasıyla tekin ve ben korkudan yerimizden zıplamıştık.

" ne oluyor burda?!" ayağında ki terlikleri çıkararak birini bana diğerini ise tekine fırlattı.

" hadi...ikinizde yerde yatıyorsunuz.!" diyerek benim huzur dolu yatağıma doğru yol aldı.

Tekin sırıtarak " anne.....ömer amca seni kovdu mu?" diye sorunca ağzında zorlukla tuttuğu kahkahayı  basıverdi.

Annem tekinin ensesine vurarak " yatın zıbarın...sanki yarın ben okula gidiceğim!" esneyerek söylediği sözlere göz devirerek tekin ve kendime yer yatağı yapıp uykunun en karanlık maviliklerine uzandık.

                                 ***

Sabah zorda olsa kalkıp okula gelmeyi başarmıştık. Bahçeye giriş yaptığımızda karşı bankta oturan erkek grubuna doğru yürümeye başladı tekin. Tabi ilerlerken bana söylenmeyi de ihmal etmemişti.

" mavi doğru sınıfa! Geliceğim birazdan!"  tekin görmese de bu olaya göz devirdim. Hep erkek arkadaşlarından uzak tutardı beni...

Hafif  sulanmış karda yürüyüşlerimi yavaşlatıp devam ettim yürümeye.

Karı, soğuğu severdim sevmesine de  ama sulu kardan oldum olası nefret ederdim.

Merdivenleri teker teker çıkarken arkamdan seslenen ses kulak vermemeye çalışsam da söylediği cümle beynimde dalga etkisi yaratmıştı.

"Umut beyin en mavi kızı...SUNAM ATEŞ!"

UMARIM BEKLEDİĞİNİZ GİBİ BİR BÖLÜM OLMUŞTUR. VOTELER SİZİ BEKLER!!

MAVİNİN AYAKABILARI ÇALINDI Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin