*HARRY*
Niall ile aynı koltukta,farklı uçlarda oturuyorduk.Ettiğimiz kavgadan sonra ikimizde dağılmıştık,gerilimli sessizlikte hamakta uyuyakalan Clarice'i izledim.Ona çok kötü şeyler yaşatmıştım.Hayatına girdiğim o gün,o gün yaşanmamalıydı.
O gün,fikrimi değiştirip onu geri çağırmamalıydım.
Niall yanımdan kalkıp Clarice'in yanına ilerlediğinde kaşlarım hafifçe çatılarak ne yaptığını izledim.''Hadi seni yatıralım.''tarzı bir şeyler mırıldandığını duydum güçlükle.Clarice önce biraz kıpırdandı daha sonra gözlerini açmadan ellerini Niall'a doğru uzattı.Niall onu kucağına alırken o Niall'a daha da sokuldu,benim de kalbime bir hançer sokuldu bu hareketle.
Savunmasız gözüken bu masum kıza neler yaşatmıştım ben ?
O Niall'ın kucağında kaybolurken onu hak etmediğimi düşündüm.Sonra,neden Clarice'in hayatına yeniden karıştığımı sorguladım.Evet,Niall ve Clarice'i uzaktan hep izlemiştim,kızımızı hep izlemiştim uzaktan ama neden tekrar karışmıştım hayatlarına ?
Ben asla düzelmeyecektim.Hastalıklı bir insandım ve hastalık beynimdeydi.Ölmediğim sürece düzelemezdim.İntikam arzum,geçmişte yaşadığım acılar...Öldürmek zorunda hissediyordum.Aklımca adalet dağıtmaya çalışıyordum ama acıları olan bir adam ancak acı getirirdi yanında.
Hayatlarından yeniden çıkmam gerekiyordu.
Mutluluğu hak etmiyordum ben,acıyla boğulmalıydım.Buydum ben.
Son bir kez Clarice ile yüzleşmek için eve adımladım.Niall oturma odasında oturuyordu,muhtemelen Clarice'i odasına yatırmıştı.Niall'ı önemsemeden odaya çıktım.Kapıyı açarken bir gıcırtı duyuldu.Daha fazla ses çıkmaması için kapıyı iktirmeyi bıraktım ve aralıktan geçtim.Gözleri kapalı bir şekilde yatıyordu,ben yatağın kenarına oturduğumda hiç uykulu olmayan bir şekilde ve aniden gözlerini açtı.Zaten ıslak olan yanaklarına bir damla göz yaşı daha düştü.Göz yaşını takip ederken konuştum,''Gözlerinden kayan bu yıldızlar benim gözlerime yerleşiyor.''dedim ve göz yaşının yolunu kestim.''Benim gözünden akıyor bu yaşlar,değdiği her yeri acıtıyor,kesiyor,kör ediyor beni.''dedim,titrekçe bir nefes verdi.''Bu kayan yıldızlara dikkat et.''dedin elimle tüm yaşlarını silerken.
''Kayan yıldızların sahibi sensin.''dedi kuru çıkan sesiyle.O kadar koydu ki bu cümle.Ama en ağırı bu değildi,şimdi o konuşacaktı,bunu gözlerinden anlamıştım.
''Yıldızları,ayı,hepsini söndürdün sen.Beni karanlıkta bıraktın.Ne gün doğumu ne de gün,hep bu alacakaranlığın içindeyim ben.''
Ses çıkarmadım.Ne diyebilirdim ki ? Canı acıyan bir kadına hiçbir şey diyemezdiniz.
''Karanlıktan gelen kalp atışlarını duydum.Seni bulmaya çalıştım ama sonra ses durdu,böylece karanlıkta kaldım.''dediğinde onun ağlayan görüntüsü gözlerimin önüne geldi.Polislerden birisi beni vurduğunda yıkılmış olan görüntüsü gözüme geldi.
''Tut elimi,bende kalayım karanlıkta seninle.''dedim,dakikalar önce hayatından yeniden çıkmayı planladığım kişiye.Dayanamadım çünkü onun acısına.
''Karanlık tek kişiliktir Harry.''dedi masmavi gözleri öylesine derin bakıyordu ki.
''O zaman karanlığın olayım senin.''
''Sen zaten benim karanlığımsın.''
Kanayan yarasına kıyamadım,iyileştirmek istedim onu.İmkansızı istedim yani.Ona bir kere daha acı vermeye hazırlanırken,yine gitmeye hazırlanırken iyileştirmek istedim onu,öpmek istedim dudaklarındaki zehirden.Dudaklarını açtı ve beni kalbimden vuran o cümleleri döktü ağzından.''Seninle karanlığa yelken açmayı kabul etmiştim ben,sen beni karanlıkta tek bıraktın.Karanlığım oldun beni kendinle boğdun.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Revenge/h.s
Fiksi PenggemarO bir melekti ama kanatları,beyaz değildi siyahtı.İyi değildi kötüydü.Masum değildi tehlikeliydi.O bir intikam meleğiydi ve ben,ona aşıktım. * Başımı usulca Harry'nin omzuna yasladım.''Yıldızların altında bu akşam,''diye mırıldandım ve sonra huzurla...