Endişeyle evden çıkıp gürültünün geldiği yere ulaştığımızda hızımı kesmeden Darcy'i kucakladım.Ağlıyordu.
''Şşt.Geçti meleğim.''
Beyaz arabadan bir adam indi,endişeli görünüyordu.''Hanım efendi,bir şey var mı ? Kızınız aniden önüme atladığında güçlükle durabildim ama ona çarpmadım sanırım.''
Gelen korna ve ani fren sesiydi,gürültü dediğimiz.Darcy arabanın tam önündeydi,aralarınla milimlik bir boşluk vardı ve elbetteki çok korkmuştu.''Babam,babam sandım...''dedi Darcy hıçkırıklarının arasından ve bu kalbimi parçalara ayırmaya yetti.Tanımadığım adama döndü bakışlarım,yeşil gözlü ve dalgalı saçları vardı,Harry'e benziyor denilebilirdi.Darcy'e Harry'i anlattığım için böyle kişilerin babası olduğunu düşünebiliyordu.''Bir sorun yok.Lütfen,sizi yolunuzdan alıkoymayalım.''dedi Ella.
''Bir sorun var tabi ki. Önünüze bir çocuk çıkabilir,niçin yavaş gitmiyorsunuz!''Kendime kızıyordum aslında ama öfkemi bu tanımadığım adama yöneltmiştim.''Görmüyor musunuz,nasıl da korktu meleğim.''
''Ben,ben özür dilerim.''dedi adam.Kibar olması işleri bozuyordu,durduk yere ona bağıramazdım değil mi ? O da bana karşılık vermeliydi.Gabriella beni sakinleştirmeye çalışırken bir yandan da adamı göndermeye uğraşıyordu ama ben kızdığım için adam bizi hastaneye götürmeyi teklif ediyordu.Oysa kızmamın sebebi bu değildi,Darcy'e araba çarpmamıştı,çok yaklaşmıştı ama çarpmamıştı ve Darcy korktuğu için ağlıyordu.Ben ise kendime kızıyordum,Harry'e kızıyordum.
En sonunda içeriye geçtiğimizde hamağa oturdum ve Darcy'i de kucağıma oturttum.Ella ise mutfağa gitmişti kahvaltı için.Darcy'nin gözlerinden hala yaşlar süzülüyordu.''Meleğim,ağlama artık.Geçti.Korkulacak bir şey yok,annen yanında.''
''Sadece korktum diye ağlamıyoyum ki.''dedi yeşil gözleri kızarmıştı.''Ben babamı özledim.''
Büyüdükçe daha çok babasının farkına varıyordu ve onu daha çok soruyordu.Ne yapacaktım ben ? ''Bebeğim baban ülkeye döndü.''
''Konuştun mu onunla?''dedi gözleri parlayarak.Zorla gülümsemeye çalıştım.''Evet,konuştum.''
''Beni görmeye gelecek mi ? Ne zaman gelecek ?''
''Yakında gelecek,kızım.''dediğimde küçük ellerini boynuma doladı ve sıkı sıkı sardı.''Gelince ona böyle sarılacağım ve hiç bırakmayacağım,anne.Zaten beni görünce bir daha gitmez değil mi ?''
Onun bu masum düşüncesine güldüm.''Kim seni bırakabilir ki ?''
**
1 hafta sonra
Sakin bir haftanın sonunda yorgun bir şekilde eve dönmüştüm.Son iş günleri pestilim çıkmış oluyor.Hızlıca üstümdeki resmi kıyafetleri çıkardım,siyah bir tayt ve üzerine de mavi bir tişört giymiştim,saçlarımı da at kuyruğu yaptığımda rahatlamıştım.Bakıcımız Emma daha yeni gitmişti.Mutfağa indim ve dolapları karıştırdım.Haftanın dört günü yemekleri Emma yapar çünkü işten çıkış saatim tam yemek saatine denk geliyor ve yemek yapmaya fırsatım olmuyor ancak cuma günü işten erken çıkıyorum ve yemek işi de bana kalıyor.Hafta sonu da yemekler benden tabii ama çoğunlukla Ella ile birlikte olduğumuz için yemek işini ona yıkıyorum.
Kelimenin tam anlamıyla dolabın kuruduğunu gördüm.Elbette bir kaç şey vardı ancak yapımı çok uzun olacaktı bu yüzden markete gitmeye karar verdim.''Anne!''
Darcy koşarak bana sarılıca-daha doğrusu bacaklarıma sarılmıştı-gülümseyerek dolabın kapağını kapattım ve ona dönüp kucağıma aldım.''Yemek henüz hazır değil.Birlikte yapalım mı bu gün ? Ne dersin?''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Revenge/h.s
FanfictionO bir melekti ama kanatları,beyaz değildi siyahtı.İyi değildi kötüydü.Masum değildi tehlikeliydi.O bir intikam meleğiydi ve ben,ona aşıktım. * Başımı usulca Harry'nin omzuna yasladım.''Yıldızların altında bu akşam,''diye mırıldandım ve sonra huzurla...