VİCTORİA adlı kitabıma bakmanız tavsiye ediliiir^^
-iyi okumalar :)
**
Ağzım kapandığı için çığlığım içime hapsolmuştu,elimi hareket ettirmeye çalıştım ancak mümkün değildi.Arkamdaki kişi bileğimi kıvırınca parmaklarım silahın tetiğine sıkıştı ve canım yandığı için elimden bırakmak zorunda kaldım.
Boşta olan diğer elimle arkamdaki kişinin kaburgasına dirseğimi geçirdiğimde elimdeki tutuşu gevşedi.Bunu fırsat bilip birde arkama doğru tekme attığımda elleri iyice gevşedi.Olabildiğince hızlı bir şekilde ondan ayrılıp koşmaya başladım ama arkamdan gelen kişi ben yeterince hızlanamadan kolumu yakalayıp kıvırınca duraksamak zorunda kaldım,ağzımdan acı bir inleme kaçtı.Yapabileceğim en etkili şeyi yaptım ve arkamda duran kişiye çelme çaktım ancak o düştüğünde bende üstüne düştüm.
Kolumu elinden kurtardım ve bacaklarımı iki yanına koyarak üzerine oturdum,yüzüne okkalı bir yumruk indirdim.Hava fazlasıyla karanlıktı ve karşımdakinin kim olduğunu anlayamıyordum,ikinci yumruğumu havada yakaladı ve beni yere çekerken kendisi kalktı.Bozuk zemin ve taşlar sırtıma batıyordu.Eller boğazımı sardığında çırpınışlarım arttı ancak ağırlığını üzerime verdiğinden kurtulamıyordum,daha sonra boğazımı tutan kişinin ellerini tutarken bu ellerin çok tanıdık geldiğini fark ettim.Tanıdık kemiksi yapı...
Kesik nefeslerimin arasında konuştum''H-Harry?''
Sesimi duyan karşı taraf duraksadı ve beni bıraktı.''Clarice?''
Sesinde belirgin bir şok vardı,onu hala göremiyordum,yüzünü bu karanlıkta seçemiyordum.Öksürürken konuştum''Beni öldürüyordun!''dedim ancak onun yaşıyor olmasına sevindim.Aklıma çok kötü senaryolar gelmişti.
''Burda ne işin var?! Nasıl buldun burayı?!''derken sesi öfkeliydi.Sonra devam etti ''Ah tabii ya,sende bana gelmiştin değil mi ? Sahi ne için gelmiştin?''
Bu soruyu beklemiyordum,boğazımı temizledim ve geçiştirdim''Konumuz bu mu,Harry? Daha büyük bir tehlike var karşımızda.''dedim oysa tehlikenin ne olduğunu bile bilmiyordum.''Evet konumuz bu Clarice.''dedi ısrar ederek.
Kaçmanın bir anlamı olmayacağını düşündüm ve bu konuyu bir an evvel kapatıp tehlikeye odaklanmak için doğruları söyledim.''Senin...intikamındı.Seni öldüren o ajandan almak istiyordum eğer Darcy olmasaydı kendim yapardım ama...''diye mırıldandım sesim oldukça kısık çıkmıştı ve fark etmeden de olsa başımı yere eğmiştim.Onun gülümsediğini hissedebiliyordum.
Gözlerim karanlığa alıştığında Harry'i daha net seçebilmeye başlamıştım ve gerçekten gülümsediğini gördüm ama bu çok uzun sürmedi,yüzünü karanlığın içinden bize göz kırpan yıldızlara doğru çevirdi.''Duydun mu?''
Bende onun gibi bakışlarımı göğe yönelttim ve kulak kesildim.''Bir helikopter.''diye mırıldandım.Bu an çok tanıdık gelmişti.Yıllar önce bir dağda mahsur kaldığımızda yaşadıklarımız gözümün önüne geldi.''Polisler mi ?''diye sordum.Sessiz kaldı,düşünüyor gibiydi.''Buraya gelmemeliydin.''diye mırıldandı.''Harry sorunu anlatır mısın?''dedim dişlerimin arasından.Ona yardım edebilirdim o ise beni geri çeviriyordu.
Derin bir nefes aldı''İntikamını kabul etmediğim biri iş adamı.Beni araştırmış ve hakkımda bir çok tutarsız şey bulmuş,malum.Ben artık Harry Styles değil,Edwart Brown'um resmiyette.''Duraksadı sonra devam etti''Onun intikamını kabul etmediğim için benden intikam almak istemiş ve polise hakkımda şikayette bulunmuş,araştırılmamı istemiş.Şimdi polisler yine peşimde,bu evi bulmuşlar ve beni burda yakalarlarsa geçmişim ortaya çıkar.''
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Angel Of Revenge/h.s
FanfictionO bir melekti ama kanatları,beyaz değildi siyahtı.İyi değildi kötüydü.Masum değildi tehlikeliydi.O bir intikam meleğiydi ve ben,ona aşıktım. * Başımı usulca Harry'nin omzuna yasladım.''Yıldızların altında bu akşam,''diye mırıldandım ve sonra huzurla...