Fedakarlık, bencilce düşünmeyerek başkaları için kendimizden ödün vermektir. Bazı insanlar sevdikleri için çırpınır, onlar için bir şeyler yapmaktan zevk alır. Dean bugüne kadar kardeşi Sam için çok şey feda etmişti. Dean'in düşüncesine göre en mutlu insanlar bencil insanlardır. Dean mutluluğu tam olarak bilmiyordu sadece Sam'le geçirdikleri vakit de bir nebze olsun kendini iyi hissediyordu. Sam'de aynı abisi gibiydi ama şimdi iki kardeş babalarımı geri döndürmek nasıl bir fedakarlık gerekiyorsa yapmaya hazırdı.
Dean Castiel'e dönüp ;
-"Ben babamı ikna edebilirim. Ben yapabilirim Cass." Sam endişeli bir şekilde Dean'e "Dean kesinlikle olmaz. Beraber gideceğiz ve babamıda eski haline getireceğiz." Dean'de ;
-"Sammy ikimiz olmaz, birimize bir şey olursa birimiz devam etmek zorunda kardeşim, sana söz veriyorum babamla senin yanına sağlam bir şekilde geleceğiz." Ve Sam en sonunda ikna olur, isteksiz bir şekilde "Tamam" der.Artık Kansas'ta bulunan eski akıl hastanesinin oraya yaklaşmışlardır. İmpala'da ki herkes çok endişeli görünüyordu. Castiel yine sessizliği bozarak ;
-"Sam, Dean çok endişelisiniz hissedebiliyorum ama başaramazsak ve Crowley'in dediği o güç ortaya çıkarsa Dünya ne hale gelecek onu bilmiyoruz. Ne pahasına olursa olsun durdurmak zorundayız, gerekirse John Winchester'i öldürmeliyiz." Dean sinirli bir şekilde "Öldürmeyeceğiz Cass, sadece babamı geri döndüreceğiz." Sam, Dean ve Castiel akıl hastanesinin önüne gelmişlerdir. Arabadan indiklerine Dean hemen lafa girerek ;
-"Bunu veda konuşması olarak varsaymayın, özellikle Sam sana diyorum. İçeri girdiğimde eğer bir aksilik olursa ve bana bir şey olursa devam etmeyi bilin. Geri getirmeye çalışma Sam." Sam'in gözleri dolar "Kız gibi olmayı çok seviyorsun." diyerek ufak bir tebessüm eder. Dean'de ;
-"Evet seviyorum, gel buraya kardeşim." Sam ve Dean sıkı sıkı sarılırlar. Dean ardından merdivenlerden yavaşça çıkarak "Eğer bir şey olursa büyük bir cenaze töreni istiyorum." diye tebessüm eder ve akıl hastanesinden içeri girer.İçerisi karanlık ve inanılmaz ürpertiricidir. Dean merdivenlerden yavaş yavaş çıkıyordur. İkinci kata geçer ve bir odanın ışığının yandığını görür. Yavaş yavaş oraya ilerler ve odada babasının arkası dönük bir şekilde ayin yaptığını görür. John arkasını dönmeden ;
-"Hoşgeldin Dean."Sam ve Castiel akıl hastanesinin önünde beklemektedir. Sam çok telaşlıdır, İmpala'nın bagajını açıp aile resimlerini alır, Castiel'in yanına geri dönüp ;
-"Cass dostum sen burada kal, ben giriyorum içeri kardeşimi tek başına bırakamam." Castiel'in ısrarlarına rağmen Sammy içeri girmiştir. Castiel'de içeri girmeye çalışmış ancak mühürlerden dolayı giremiyordur.John ukalaca konuşmaya devam eder "Dean bence hiç uğraşma ayini yaptım. Hepinizin sonunu getireceğim, siz ikiniz de bunu göreceksiniz." Dean büyük bir hayal kırıklığına uğrar ve konuşmaya başlar "Baba sen bu değilsin. Seni çok sevdim ve hala daha çok seviyorum. Biraz hatırlamaya çalış o eski günleri, aile olduğumuz günleri." Arkadan Sammy gelir ve hemen lafa atılır ;
-"Evet baba hatırla o büyük kavgamızı sonra benim Stanford'a kaçışımı." Ardından Dean bu duygusal konuşmayı devam ettirir "Hatırlıyor musun bana araba kullanmayı öğretiyordun ve Sammy'de arka koltukta ağlayıp arabayı sürmek istiyordu." Sam, John'un yanına gidip cebinden eski fotoğrafları John'a verir "Baba bu fotoğrafa bak sana ailenin, sevginin ne demek olduğunu hatırlatır, sana sevilmenin ne demek olduğunu hatırlatır." John duygulanmış gibi gözükse de yanında ki Sam'i duvara doğru itler ve Dean'in üstüne yürüyerek sinirli bir şekilde konuşmaya başlar ;
-"Sizi aptallar, eski John'u getirebileceğinizi mi sandınız? Ayini yaptım ve o büyük güç günler sonra ortaya çıkacak ve o zaman Dünya'yı yok edecek." diyerek Dean'in boğazına sarılır. Dean o anda babasının cebinden büyü torbasını alır ve duvar kenarında canı yanan Sam'e fırlatır. Sam'e "Yak şunu" diye bağırır. John bu sefer Sam'in üstüne giderken Sam çakmağı çıkarır ve büyü torbasını yakar. Tam o anda John yere düşer ve sarsılır. Sam'le Dean hemen babalarının yanına koşar.John beş dakika baygın kaldıktan sonra ayağa kalkar. Sam ve Dean'e uzun uzun bakıp onları çok içten bir şekilde kucaklar. John "Çocuklar ben tüm yaptıklarım için çok özür dilerim" Dean'de mutlu bir şekilde babasına bakarak "Demek hatırlıyorsun baba tüm yaptıklarını." Sam hemen lafa girerek ;
-"Baba tüm bu olanları sende istemezdin ama ayini yaptım dedin ve o büyük güç dediğiniz şey serbest kaldı. Neler yapacağız bundan sonra?" John "Hepsini anlatacağım Sam. Maalesef bizi büyük bir felaket bekliyor. Bunları burdan çıktıktan sonra uzun uzun konuşacağız ve birlikte yapacağımız daha çok şey var." John, Sam ve Dean hastaneden çıkarken Dean tebessüm ederek ;
-"Baba şunu bilmeni isterim ki her ne olursa olsun, her ne yaparsan yap seni çok seviyoruz, hep de seveceğiz." Sam'de lafa atılarak "Kesinlikle moralini bozmamalısın baba. Eğer biz bir olursak bunun da üstesinden geliriz." John'da keyifli bir şekilde gülerek ;
-"Bundan sonra sizi hiç bırakmayacağım çocuklar. Asla bırakmayacağım."29. Bölüm Sonu
Merhaba arkadaşlaar :)) 29. Bölüm "FEDAKAR KARDEŞLER" bölümüyle sizlerleyiz. Artık sezon finalinden önceki son bölüm, sezon finali haftaya 11 Haziran'da yayımlanacak. Sezon finali bölümü hazır ve ben gerçekten efsane bir sezon finali olacağına inanıyorum. Umarım bu bölümü beğenmiş ve keyif almışsınızdır :)) Bu arada sezon finali bölümünde yeni sezonun başlama tarihi vb. gibi yeni sezon ile ilgili bilgiler verilecektir ve yine sezon finali bölümünde siz okuyucularıma teşekkür tarzında bir mesaj sunacağım. Buralara gelmem de en büyük sizlerin payı. Haftaya sezon finalinde görüşmek dileğiylee takipte kalın :))
ŞİMDİ OKUDUĞUN
SUPERNATURAL
FanfictionOnlar avcı. Yaratık avcısı. Tanışmaları tuhaftı. Tek gerçekleri yalan. Fazla düşmanları var. Eve, Crowley. Aslında düşman gibide değil. Ayinler ve büyüler. Ölüp geri gelenler. Belki biraz aşk? Bunlarla başa çıkabilicekler mi? Merak ediyorsanız okuma...