1 - 2/1

255 15 9
                                    

Kızın omzuna vurarak kapıya itti ve karşısına dikildi. "Az önce dediğini bi daha desene?" Kız titreyerek bi ona bi bana bakıyodu. Benimde farkında olmadan gözlerim dolmuş hatta yaşlar akıyodu bile.
O anda ne yapabilirim diye etrafıma bakınıyodum ki bi anda dolabın yanındaki pencere kırlıdı. Bi anlık refleksle adamda arkasını döndü ve bunu fırsat bilip kızı kenara çektim. Masanın köşesine çöktük ve beklemeye başladık. Kıza baktığımda titreyerek ağlıyodu. Elimde olmadan benimde gözümden yaşlar süzülmeye başladı. O sırada aklıma abim geldi. Evden öyle bi sinirle çıkmıştım ki.. düşündükçe pişman oluyodum. Düşünce haline dalmıştım ki bi anda bi el kolumdan tutup ayağa kaldırdı. Ondan kurtulmaya çalışırken dizimi masanın ayağına vurdum. O an ki acıyla bişey yapamadım ve adam beni biyere sürüklemeye başladı.
Gitmemek için kendimi çekiştiriyodum ama nafile.

Kapıyı açtı ve hızla beni yukarı kata doğru çekiyodu. Arkama baktığımda kız bana 'özür dilerim' der gibi bakıyodu. "Eun-dae yardım eett!!" Diye haykırdım. Kızın cevabını duyunca şok oldum. "Üzgünüm Youra." Bu ne demek. Artık tamamen gözden kaybolmuştuk Eun-dae bizi göremiyodu ama ben yinede bağırmaktan vaz geçmiyodum.

"Eun-daee! Kurtar beni yardım ett!!"

Kolumdan daha çok çekiştirerek beni karanlık koridorda bi yere götürdü. Kapıyı açtı ve beni içeri fırlattı. "Seni köpek herif. Bu yaptıkların yanına kalmaz!"

Kapının arasından iğrenç sesiyle kahkaha attı. '"Ouw çoktan kaldı bile." Dedi ve usulca kapıyı kapattı. Evet kapıyı kilitlememişti. Koşarak kapıya yaslandım ve sesleri dinlemeye başladım. Ama bişey duyamayınca hızlıca kapıyı açıp koridora çıktım. Neden bu kadar karanlık olmak zorunda ki? Ne taraftan geldiğimi bilmediğim için sağ tarafa doğru yürümeye başladım. Parmak uçlarımla çok yavaş ve sakin yürüyodum. Bi yerden tıkırtı geldi etrafıma bakınırken 'Lütfen o olmasın.. Lütfen..'
Diye arkamı döndüm. Lanet olası herif.. Yavaş yavaş arkaya adım atmaya başladım. "Bırak beni.. Lütfen! Senin derdin benimle değil. Bırak gidiyim!"
Sesimdeki titremeyi durduramıyodum. "Sana zarar vermek için seni burda tutmuyorum. Sadece benimle gel."
O sırada ayağım yerdeki çıkmış olan parkeye takıldı ve neredeyse düşüyodum. Dengemi korumak için sağa-sola yalpalanırken birden elimden tuttu ve beni tekrar o odaya götürdü. Bu sefer beni odaya kilitlemedi. Aksine kendiside içeri girdi ve kapının yanındaki sandalyeye kuruldu.

Kore'deki MusaLLatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin