Burçin son bir haftadır yaptığı gibi mesai saatinin bitmesine yakın çantasını toparladı ve şirketten ayrılmak üzere hazırlandı. Ayazla tartıştığı o günden beri yüz yüze gelmemek için elinden geleni yapıyordu. Ayaz da bunu anlamış olacak ki Burçinin üstüne fazla gitmiyor ve Burçini yanına çağırmıyordu. Tabii bu durum Burçinin hoşuna gitmiyor değildi ama aynı zamanda onu tedirgin de ediyordu. Burçin tam odasından çıkıyordu ki birisi onu kolundan çekerek olduğu yerde durmasını sağladı. Burçin kolunu tutan kişinin kim olduğunu görmek için döndüğünde Ayazla karşılaştı. Ne işi vardı şimdi onun burada? Oysaki Burçin gün içinde onunla karşılaşmadığı için çok mutluydu. Ayaz Bey (!) sabahtan beri odasından hiç çıkmamış ve bütün gün yalnız çalışmıştı.
Ayaz karşısındaki kişiyi etkisi altına alan otoriter bir ses tonuyla sordu.
"Nereye gidiyorsun?"
"Eve gideceğim. Nasıl olsa mesai saati bitti. Bir sorun mu var Ayaz Bey?"
Burçin sesinin rahat ve umursamaz çıkması için büyük bir çaba sarf etmişti. Başarılı olmuştu da.
Ayaz Burçinin bu tavrı üzerine tek kaşını kaldırdı ve ellerini cebine sokarak"Benden izin aldığını hatırlamıyorum. "
dedi.
"Bugüne kadar sizden izin aldığımı hatırlamıyorum."
Bunu söylerken Ayazı taklit ederek tek kaşını kaldırmıştı Burçin. Ayaz belirsiz bir şekilde gülümsedi. Burçinin bu tavrı nedense çok hoşuna girmişti. O fazlasıyla tatlı görünüyordu. Ayaz
"Artık alacaksın."
dediğinde bıkkınlıkla sordu Burçin.
"Pekala öyleyse eve gidebilir miyim Ayaz Bey?"
"Hayır. Daha konuşmam bitmedi."
Burçin
"Hiç şaşırmadım"
diyerek mırıldandığında Ayaz onu duymazlıktan gelmeyi seçmişti. Sonra Burçinle biraz olsun uğraşmak adına
"Anlamadım."
demeyi tercih etti. O an Burçin yine sesli düşünmüş olduğunun farkına varmış ve içinden kendine kızmaya başlamıştı.
"Sizi dinliyorum. "
dedi olayı uzatmamak adına.
"Bavulunu hazırlasan iyi olur."
cümlesini duyduğunda şaşırmıştı.
"Neden? Bir yere mi gitmem gerekiyor?"
diye sordu merakla.
"Sen değil Küçük Şeytan biz gidiyoruz. Unuttun mu? Ailemle birlikte tatile gideceğiz."
-Ah doğru tatil! Lanet olsun ben onu unutmuştum.
diye geçirdi içinden Burçin. Tatile gitmeyi hiç istemiyordu. Tabii ki o da tatilleri seviyordu ama Ayazla birlikte olma düşüncesi onu rahatsız etmişti. Bu içinin ürpermesine neden oluyordu.
"Ben sizinle gelmek istemiyorum."
dedi oldukça kesin bir şekilde. Bunu söylerken başını dik tutmayı da unutmamıştı. Ayaz umursamazca omuzlarını salladı.
"Sana sorduğumu hatırlamıyorum. İstesen de istemesen de geleceksin."
"Ah! Haklısınız. Nasıl olsa ben sizin kölenizim öyle değil mi? Ne isterseniz onu yaparım."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Şeytan
ChickLitGenç kızın tek suçu tanımadığı bir adama çarpmaktı . Bunun bedeli olarak onun esiri olacağını nereden bilebilirdi ki ? Dahası bilmediği çok şey vardı Burçin'in. Ayaz'ın bildiği sırlar gibi ... "Nereye gidersen git seni bulacağım Küçük Şeytan !.."...