Burçin Ayazın dediklerini anlamaya çalışıyordu."Kime benziyorum?"
diye sordu merakla. Ayaz bu soruyla düşüncelerini açığa vurduğunu farketti. Ah yine zaafına yenik düşmüştü işte. Elini Burçinin saçlarından çekti ve Burçinin bacaklarına yatarak
"Şimdi değil Küçük Şeytan... Her şeyi öğreneceksin ama şimdi bunun sırası değil."
dedi. Ardından gözlerini kapattı ve kuşların sesini dinlemeye başladı. Burçin susması gerektiğini anlayarak daha fazla soru sormadı ve Ayazın saçlarıyla oynamaya başladı. Uzun zamandır bunu yapmak istemiş ama bir türlü buna cesaret edememişti. Başta Ayazın bir tepki vermemesine şaşırsa da bu duruma mutlu olmuştu.
Yarım saattir aynı konumda duruyorlardı. Burçin Ayazın saçıyla oynuyor ama Ayaz sesini hiç çıkarmadan gözleri kapalı bir şekilde öylece duruyordu. Olacakları düşünüyordu belli ki. Burçin Handan Hanımın sesini duyduğunda rahatladığını hissettmişti. Yanlış anlamayın Ayazla birlikte böyle zaman geçirmek Burçine iyi geliyordu ama Burçin bir türlü kalbine söz geçiremiyordu işte. Ayazla başbaşayken kalbi neden bu kadar hızlı atıyordu ki sanki? Acaba Ayaz kalbinin sesini duymuş olabilir miydi? Eğer duyduysa bu Burçin için tam bir felaketti.
"Ah çocuklar işte buradasınız."
demişti Handan Hanım. Ardından Levent Beyle birlikte çocukların yanına yürümeye devam etmişlerdi. Bu sırada Ayaz çoktan Burçinin bacaklarından kalkmış ve arkasındaki ağaca yaslanmıştı. Kenan Ayaza muzurca bakarak sırıttı.
"Sizi rahatsız etmiyoruz öyle değil mi? Eğer isterseniz bizimkileri geri götürebilirim."
Ayaz kaşlarını çatarak Kenana baktı.
"Saçmalamıyı kes Kenan. Bir şey yapmıyorduk zaten."
Handan Hanım yavaşça Burçinin yanına gelerek oturdu ve Levent Beyin elindeki gitar kutusunu alarak Ayaza gösterdi.
"Ayazcım bak ne buldum. Küçükken bize çaldığın gitar. Eskiden ne zaman buraya gelsek bize bir şeyler çalardın."
Burçin duyduklarıyla şaşırmıştı. Ayazdan böyle bir şeyi hiç beklemiyordu açıkcası. Şaşkınlıkla
"Ayaz gitar mı çalıyor?"
diye sordu. Handan Hanım gülümseyerek Burçine döndü ve
"Sadece çalmakla da kalmıyor ayrıca şarkı da söylüyor."
dedi. Burçinin ağzı istemeden açılmıştı. Ayaz Burçinin bu haline gülümsedi ve Burçinin açık olan ağzını kapattı. Handan Hanım onların bu haline gülerken oğluna dönerek
"Ayazcım hadi bize bir şeyler çal da Burçin de görsün senin maharetlerini."
dedi.
Ayaz itiraz etmek için ağzını açmıştı ki sonra bundan vaz geçti. Hem aklına gelen şarkı Burçini bugününde mutlu edebilirdi. En sonunda annesinden gitarı aldı ve Burçinin gözlerine bakarak besteyi çalmaya başladı. (Medyadaki şarkıyı dinlerseniz çok sevinirim.)"Mutlu ol her gününde
Hayatın her yerinde
Mutlu ol doğum gününde
Sevinçlerin senin elinde
Dilek tut hislerinle
Kabul olur doğum günündeZaman akıp gider bir bir gözlerinin önünden
Bir öpücük gönderir düşlerinden
Dünya senle güzel, bu kalp sana özel
Bekler durur seni
Sen gel de yeterMutlu ol her gününde
Hayatın her yerinde
Mutlu ol doğum gününde
Sevinçlerin senin elinde
Dilek tut hislerinle
Kabul olur doğum gününde
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Şeytan
ChickLitGenç kızın tek suçu tanımadığı bir adama çarpmaktı . Bunun bedeli olarak onun esiri olacağını nereden bilebilirdi ki ? Dahası bilmediği çok şey vardı Burçin'in. Ayaz'ın bildiği sırlar gibi ... "Nereye gidersen git seni bulacağım Küçük Şeytan !.."...