20.Bölüm

6.5K 359 39
                                    

Handan Hanım, Sema Hanımla birlikte dışarıda oturmuş kahvesini yudumluyordu. Her ne kadar ikisi de birbirinden haz etmese de yeri geldiğinde çok iyi de anlaşabiliyorlardı. Sema Hanım merakla Handan Hanıma döndü ve konuşmaya başladı.

    "Handancığım partide Ayazın yanında getirdiği kız da kimdi?"

    Handan Hanım bu soruyu bekliyormuşcasına gülümsedi be kahvesinden bir yudum daha alıp

  "Burçini diyor olmalısın. Ayazın sevgilisi. Geçen gün bize yemeğe geldiler. Bir görsen kız nasıl hanım hanımcık. Tam bizim aileye göre."

dedi. Sema Hanım, Handan Hanımın ballandıra ballandıra Burçinden  bahsetmesi üzerine rahatsız oldu ve bu durum istese de istemese de sesine de yansıdı.   

     "Gelince anlarız artık nasıl bir kız olduğunu."

     "Ee Semacığım hazır konu açılmışken Kenanın bir sevgilisi yok mu?"

     Sema Hanım zayıf noktasından vurulmuştu. Her ne kadar oğlunun evlenip çocuk sahibi olmasını istese de oğlu bir türlü buna yanaşmıyordu. Bu durum da Sema Hanımı delirtiyordu. Kenan annesinin değişen yüzünden ortamın biraz sonra kızışacağını anlayıp araya girdi.

    "Hanımlar bu konuyu konuşmayalım isterseniz. Hem bizimkiler de geldi. "

    Handan Hanım heyecanla yerinden kalktı ve kendisine doğru gelen Burçinin yanına gidip ona kocaman sarıldı. Bu sırada Sema Hanım merakla Burçini inceliyordu.

     Burçin Ayazın geldik demesiyle arabadan inip çevresine bakmaya başlamıştı. Geldikleri yer çok güzel görünüyordu. Yemyeşil arazinin sağ tarafında çiftlik evi dururken sol taraftaysa Burçinin anladığı kadarıyla hayvanlar yer alıyordu. Burçin Handan Hanımı görmesiyle gülümsedi ve onun yanına doğru ilerlemeye başladı.  Bu sırada  varlığından habersiz olduğu Kenanı görünce içinin rahatladığını hissetti. Burçin Handan Hanıma sarıldıktan sonra Levent Beyle selamlaşmış ve Kenanın ailesi olduğunu öğrendiği Sema Hanım ve  Hakan Beyle tanışmıştı. Daha sonra hep beraber bahçeye geçerek masanın etrafında yerlerini aldılar.  Levent Bey ailenin en büyüğü olarak masanın başına otururken Hakan Bey onun yanına oturmuş Kenan da babasının karşısına geçmişti. Burçinin Kenanın yanına geçtiğini gören Ayaz buna bozulsa da  sesini çıkarmayarak Burçinin karşısına yerleşmişti. Handan Hanım tabii ki de oğluşunun yanına geçmişti ve Sema Hanıma da Burçinin yanı kalmıştı.

      Handan Hanımın aklında hala yemek yedikleri gün Burçinin evi aniden terk edişi vardı. Burçin her ne kadar arkadaşını  bahane etse de Handan Hanım oğlunun bu işte bir parmağı olduğundan adı gibi emindi. Handan Hanım Burçine gülümseyerek konuşmaya başladı.

    "Burçinciğim nasılsın güzel kızım?"

   "İyiyim teşekkürler  Handan Hanım. Ay.. yani Handan teyze. Siz nasılsınız?"

dedi Burçin utanarak ve bakışlarını önündeki dolu tabağa çevirdi. Utanmasının nedeni Ayazın hiç utanmadan kendisini incelemesiydi. Neden karşısına oturmuştu ki sanki?

    "Teşekkürler Burçinciğim ben de iyiyim. Arkadaşın nasıl? Kapıda kaldığını söylemiştin ya merak ettim." 

      Burçin başta afallasa da sonra olanları hatırladı ve hemen

  "Ah evet. Arkadaşım iyi neyseki hemen gittim eve."

diye durumu toparladı ama Handan Hanım tahmininin doğru olduğunu anlamıştı. Oğlu kesin bir şeyler yapmıştı.  Burçin bunları söylerken nedense Ayaza bakma gereği duymuştu. Gözleri Ayazın masanın üstündeki eline kaydığında Ayazın elini yumruk yaptığını fark etti. Ayaz elini o kadar çok sıkıyor olmalıydı ki parmak boğumları bembeyaz olmuştu. Burçinin gözleri Ayazın yeşilliklerine kaydığında Ayazın da kendisine baktığını gördü. Ama Ayazın bakışlarında bir terslik vardı çünkü Ayazın yeşillikleri gittikçe koyulaşıyor ve yerini tehlikeli bir siyaha bırakıyordu.

Küçük ŞeytanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin