21.Bölüm

6.6K 333 35
                                    

Handan Hanım masadaki konuşmadan sıkılıp yerinden kalktı ve oğlunun arkasından sessizce ilerlemeye başladı. Oğlu atların biraz uzağında durmuş yumruğunu sıkıyordu. Handan Hanım oğlunun neye sinirlendiğini merak ederek biraz daha ilerledi ve oğlunun baktığı yere bakmaya başladı. Ardından gördüğü manzarayla gülümsedi. Demek oğlu Burçini kıskanmıştı. Handan Hanım Burçin ile Kenan arasında hiçbir şey olamayacağından o kadar emindi ki gördüğü manzarayı hiç dert etmedi. Hatta oğlunun kıskançlığını biraz olsun körüklemek için Ayazın koluna girip kulağına yavaşça fısıldadı.

"Eğer biraz daha durup izlemeye devam edersen kız elden gidecek oğluşum."

Ardından Burçin ve Kenana dönerek gülümsedi ve

"Burçincim, Kenancım burada mıydınız? Ben de sizi merak etmiştim."

dedi. Daha sonra Ayazı kolundan çekerek Burçinle Kenanın karşısına getirdi ve Burçine dönerek sordu.

"Ee ne yapıyorsunuz?"

Burçin bu soru üzerine hiç düşünmeden cevap verdi. Ama verdiği cevap Ayazı daha da sinirlendirmişti.

"Kenan bana atını tanıtıyordu. Badem çok tatlı bir at."

-Yalan söyleme!

diye bağırmak istedi o an Ayaz ama kendini tuttu.

"Ah öyle mi? Ne güzel. Hazır buradayken at binsenize. Burçincim sen daha önce at binmiş miydin?"

"Hayır Handan Teyze bindiğimi hatırlamıyorum. "

dedi Burçin tedirginlikle. Handan Hanım bunu anlatmıştı. Fırsat bu fırsat diyerek Ayazı Burçine doğru itti ve

"Sorun değil Ayazla birlikte binersiniz. Değil mi Ayaz?"

diye sordu Ayaza dönerek.

Ayaz kendisine yöneltilen soru sonrasında hiç cevap vermedi. Annesinin söyledikleri sinirini bir hayli bozmuştu. Sadece atının yanına giderek onu yerinden çıkardı ve Burçinin boş bir anından yararlanıp onu ata bindirdiği gibi kendisi de onun arkasına geçti. Burçin bu durum karşısında korkmuş ve istemeden bir çığlık atmıştı. Ayazın yaptığı da neydi şimdi? Kenan ve Handan Hanım merakla Ayazın yapacaklarını incelerken Ayaz atını hızlıca sürmeye başladı. At hareket etmeye başlayınca Burçin daha da büyük bir çığlık atmıştı ve yüzü korkudan bembeyaz olurken Ayaz bu durumdan bihaber bir şekilde atını sürmeye devam ediyordu. Burçin en sonunda çığlıkları arasında konuşmaya başladı.

"Ayaz dur! Ayaz sana diyorum durur musun artık? Lütfen!.."

"Kes sesini!"

diye bağırdı Ayaz. Burçinin ne söylediklerini ne de çığlıklarını umursuyordu. En sonunda gölün yanına vardıklarında attan indi ve pek de nazik olmayan bir şekilde Burçini de attan indirdi. Burçin Ayazın ne yapmak istediğini anlamayan bir şekilde Ayaza bakıyordu. Ayazın gözlerindeki öfkeyi fark eden Burçin

-Yine neye sinirlendi bu?

diye düşünmeden edemedi. Ayaz sinirle Burçinin üstüne doğru yürümeye başladı. Her adımda Burçin ondan uzaklaşıyordu. Ayaz aradaki mesafeyi kapatmak için adımlarını hızlandırdı ve Burçini bir ağaçla arasına hapsetti. Burçin korkudan titrerken Ayaz bunun farkında bile değildi.

Burçin daha fazla dayanamayıp konuşmaya başladı ama hıçkırıkları buna pek izin vermiyordu.

"Ayaz...sen ne... ne yapıyorsun?"

"Kes sesini Küçük Şeytan!.."

Burçin korkuyla dudaklarını birbirine bastırdı ve Ayazın konuşmasını bekledi.

Küçük ŞeytanHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin