Merhaba. Bu kendi yazdıklarıma ve gözlemlediklerime karşı yapılmış olan bir eleştiridir. Öncelikle devamlı kendime neden diye sorarak başladığım bu sorulara sizlerle birlikte yanıt bulmak istedim. Bu eleştiriler sadece bu format için değil günümüz dizileri, hayatın akışına yönelik davranışları da temel alıyor.
Bir çoğunuz fark etmişsinizdir ki insanlar genellikle zengin-fakir, yakışıklı-çirkin, masum-şeytan vs. şeklinde birbirine zıt olan keskin hatlarla hikâye ve dizilerde ayrılır. Tabii bunu söylerken önemli bazı yazarları ve tv projelerini konunun dışında tutuyorum. Şayet hepimizin zihninde önemli yer edinen değerli eserler vardır. Fakat burada bahsettiklerim bunlar değil.
Hiç düşündünüz mü neden genellikle yakışıklı, kaslı vb. erkekler başrolde olur, neden isimleri Hasan, Abdulrezak vb. yerine Ayaz, Poyraz gibi isimler olarak seçilir? Algıda yapılan bu seçicilik neden değiştirilmek için uğraşılmaz? Ya da bu insanlar genellikle zengin, kötü, kaba davranan fakat içinde iyi taraflar barındıran insanlar olarak gösterilir. Aslında çevremizde görmek dahi istemeyeceğimiz insanlara iyi ve üstün sanılan özellikler yükleyerek onların kabul edilebilir görünmesini sağlarken neyi amaçlıyoruz? Yıllardır süre gelen en büyük ayrım iyi ve kötüyken neden kötü olanı iyi, iyi olanı kötü olarak göstermeye çalışıyoruz. Hadi hep beraber bu hikâyedeki Ayaz karakterini ele alalım. Kaba, kadınları küçük gören bir insan neden bu kadar ön plana çıkartılmak istenebilir. Yaptığı davranışların sözde nedenleri olsa bile bu onu haklı konuma getirebilir mi?
Normal hayatta böyle birisiyle karşılaşsak onu bir kaşık suda boğmak yerine ona aşık olmayı seçecek zihniyetleri sorgulamaz mıyız? Madem Ayaza aşık olabiliyoruz o halde yolda yürürken bize çarpan göbekli kaba bir adama, durmadan bize iş veren yaşlı komşuya ya da kendini hayatın merkezine koyan burnu büyük 0. öğretmene neden aşık olmuyoruz da bu insanları itici buluyoruz. Oysaki yazdığım karakter ile bu insanlar arasında bir fark göremiyorum. Ya da neden baş karakter olan kızımız, kaba oğlanın her dediğine, her yaptığına boyun eğmek zorundaymış gibi gösteriliyor? Bu hikâyeyi okuyan çoğu kişi kadındı. Gerçek hayatta bu durumdan rahatsız olmaz mıydınız? Bir kadın olarak ben cevap vermek istiyorum. Bu zihniyet benim midemi fazlasıyla bulandırıyor. Fakat tarihten günümüze kadar kadınlar önemli yerlerde bulunurken, tarihin akışını değiştirirken neden günümüzde kadınlarımızı yerin dibine sokmak için elimizden geleni yapıyoruz? Ve üzülerek söylüyorum bunu yapanlar da genellikle kadınlar oluyor. Bu sizce de fazla acımasızca değil mi!Birçok genç yazılan yanlış davranışları okuyup doğrunun bu olması gerektiğini sanarak her geçen gün daha kötü bir kişiliğe bürünüyor. Bunun doğru olmadığını hepimiz biliyoruz oysaki. Büyüklerin yeni gençliği durmadan eleştirdiğine tanık oluyorum fakat kendileri bu yanlış düzeni geliştirmek için neler yapıyorlar? Bu hikâyeyi okuyan genç sayısı kadar yetişkinler de var. Bunu üzülerek soruyorum. Günümüzde bu tarz insanları eleştirirken neden değersiz iki üç paragrafla vaktinizi harcıyorsunuz ve neden bunun önüne geçmek için çabalamıyorsunuz?
Başından beri kendi kendime sorguladığım şeylerin nedenini görmek için bu hikâyeyi yazdım. Hayatımda olmamasını istediğim davranışları ve karakterleri bir arada size sunmaya çalıştım. Ve yazılan yorumlarla insanların tepkilerini incelemeye başladım. Hatta daha fazla insana ulaşmak için birçok insana da okuması için ricada bulundum. Bazı kişiler başta beğenmediği hâlde okumaya devam etti ve beğenmeye başladı. Çünkü ilerleyen bölümlerde davranışlar az çok hafiflemiş ve kötü gördükleri kişilere iyi nitelikler verilmişti. Bazı okuyucular bu klişelerden bıktıklarını söyleyerek okumaya devam etmedi. Bazıları eleştirilere devam ederek sonuna kadar okudu. Buraya sizin neden okuduğunuzu eklemenizi rica ediyorum.
Bir diğer rahatsız olduğum şey ise bu platformda bulunan vote olayı oldu. Bölümlerin gerekli votede yayınlanması isteği, daha fazla vote alan hikâyenin daha iyi olduğu düşüncesi, bu yüzden vote almak için koyulan şartlar ve daha fazla vote kazanmak için anlık yazılan olaylar... Tabii ki her yazarı bu eleştirime katmıyorum. Fakat yanlış bulduğum bu durumu da size sunmak istedim ve hatta bunu kendim de yaparak vereceğiniz tepkiyi merak ettim. Bölüm başı ve sonundaki yazıları okuduysanız zaten bunu anlamışsınızdır.
Bütün bunlar yanlış anlaşılmasın. Burada yazan gerçek yetenekler ve oluşan değerli eserler kesinlikle var. Ne yazık ki birçoğu keşfedilmemiş durumda ve çoğu yazar bu yüzden hikâye yazmaktan da vaz geçiyor. Eğer aranızda onlardan biri varsa bu sözüm size. Sizden başka yazdıklarınızı okuyan bir kişi bile olmasa da yazmaktan vazgeçmeyin. Önemli olan insanların yazdıklarınızı yüklediği değerden çok, sizin gözünüzdeki değeridir.
Bu zamana kadar yazdıklarımı okuyan herkese çok teşekkür ederim. Artık bana ruhsal olarak ait olmayan bu hikayeye devam etmeyeceğim. 2. hikâyeyi yazarak burada yazmış olduğum kötü davranışları olmasını istediğim şekilde değiştirmeyi düşündüm fakat daha fazla bu hikâyede takılıp zaman kaybetmek istemiyorum. Neyse ki benim gibi düşünen ve eleştiri yapan okuyucular vardı. Yazıma ya da emeğime yorum yapanlara ayrıca teşekkür ederim. Bu durumu konunun dışında benim için.
Son olarak sizlerin de bu tarz durumlar hakkındaki eleştiri ve görüşlerinizi paylaşmanızı rica ediyorum. Benim hakkımdaki eleştirilere de açığım. Günümüz dizilerinde, hikayelerinde beğenmediğiniz konuları burada tartışabilirsiniz.
Kendinize iyi bakın...
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Küçük Şeytan
ChickLitGenç kızın tek suçu tanımadığı bir adama çarpmaktı . Bunun bedeli olarak onun esiri olacağını nereden bilebilirdi ki ? Dahası bilmediği çok şey vardı Burçin'in. Ayaz'ın bildiği sırlar gibi ... "Nereye gidersen git seni bulacağım Küçük Şeytan !.."...