3. Bölüm

166 19 12
                                    

Savas:Bilmiyordum özür dilerim. Arkasını dönüp yürümeye başladı koşarak bileğinden tuttum.
Savas: Özür dilerim nazlı.
Bana dolu dolu gözlerle bakıyordu. İçim acımıştı şuan bileğini kurtarıp koşmaya başladı. Arkasından bakakalım.

Nazlı
Hangi hakla hastamla beni dinler. Hiç utanma dımı. Kendi kendime söylenirken iyice sinirlenmiştim. Odaya gidip sırt çantamı alıp oradan uzaklaştım. Şuan bana en iyi gelecek şey koşmaktı.

Savas
Nazlıya hata yapmıştım. Peki nasıl düzelticektim bunu. Acaba evine mi gitseydim. Yoksa hediye mi alsaydım ne yapsaydım o kadarda çok tanımıyorum ki neyi sever neyden hoşlanır kızların dilindende pek anlamam. En iyisi gidip sudenaza sormak. Hızlı adımlarla sudenazın yanına ilerledim. Kapıyı açıp.
Savaş: Sudenaz canım.
Sudenaz:Efendim savaş abi
Savas: Seninle biraz dertleşmemiz lazım. Yardımına ihtiyacım var.
Sudenaz: Noldu ki
Savas:Bak şimdi ben bi kızın kalbini çok kırdım ve kendimi affettirmem lazım ne yapmalıyım.
Sudenaz:Zor durumdasın ama düşünüraek birşeyler yapabiliriz. Oturup uzun uzun dertleşirler.

Nazlı
Suan kolumdaki saatte bakıyorum ve stadda 30 dakikadır koştuğumu anlıyorum. Sinirim hala gecmemişti. Ne kadar koşarsam o kadar artıyordu. Ter içindeydim. Tempom çok yüksekti ve kalbim agzımdan çıkacakmış gibi hissediyordum. Susuzluktan boğazlarım yanmaya başlamıştı. İyice kendimi kaybetmeye başlamıştım. Beynim dur uyarısı versede ayaklarım ona inat daha hızlı koşuyordu. Ayak bağlarımın çözüldüğünü hissettim en son ve hafif tempoda yürümeye başlamaya çalıstım. Ama bacaklarım beni kaldırmayı reddedip yere yıgıldım. Geriye doğru kendimi bıraktım ve derin derin nefes almaya başladım. Ben daha 4 yasındayken babamı kaybetmiş bir kızım. Nasıl olurda hastama babamın gelmediği her gece parmak uclarımı kesip camın önünde beklediğimi anlatabilirim ki. Nasıl parmaklarımdaki peceteye bakıp bak baba ben acı çektim gel artık diye agladığımı anlatabilirim ki.Nasıl babam benim yüzümden gitti diyebilirim ki. Evet yalan söylemiştim çünkü doğruları anlatamazdım. Psikiyatrisin deli olduğunu düşünmemesini istedigim için yaptım. Derin bir nefes alıp ayağa kalktım. Dayanaklı olucaktım. Titrek adımlarla duşa doğru ilerledim. Üzerimdeki herseyi çıkartıp kaninin içine daldım. Sıcak suyu açıp altında geçtim. Bacaklarımın beni kaldıramayacagını anladığımda yavas yavas aşağı doğru kaydım.

Akşam

Nazlı
Eve geldiğim gibi uyudum. 2 saat sonra bi densiz odamın camına tas atmaya başladı hemen kalkıp söylenerek cama doğru ilerledim.
Nazlı: Ne oluyor diyerek camı açtım karsıma küçük bi çocuk çıktı.
Emir:Abla şurda bi abi var seni çağırıyor.
Nazlı: Neden kapıdan gelip söylemedin ?
Emir:Abi öyle istedi.
Nazlı: kimmiş beni çağıran.
Emir: tanımıyorum ki ama çok yakışıklı bence kaçırma.
Nazlı: Emir densizleşme şimdi geliyor terlik.
Emir:Tamam tamam abla seni bekliyor.
Nazlı: tamam geliyorum.
İçeri geçip hemen üzerimi değiştirdim anneme çaktırmadan aşağıya inmeye çalıstım başardımda.Aşağı indiğimde karşımda savası görmeyi beklemiyordum.
Nazlı: Evimi nerden buldun?
Savas: Hastane kayıtlarından.
Nazlı: Neden?
Savas: Kendimi sana affettirmem lazım ve bu gece güzel bi plan yaptım.
Nazlı:Benim fikrimi neden sormadın. Seninle zaman gecirmek istemiyorum belkide.
Savas: Sorma gereği duymadım.
Nazlı: iyi o zaman planını tek başına uygularsın. Ben uyumaya gidiyorum.
Tam arkamı dönmüş gidecekken dediği şeyle yerimde mıhladım.
Savaş:İşten kaçıyorsun yani çok ayıp.
Arkamı dönüp cevap verdim hemen.
Nazlı: Ne kaçması be. Seninle zaman geçirmek istemiyorum sadece.
Savas: sen benim asistanımsın ve ben ne istersem onu yapmak zorundasın.
Nazlı: Siz kendinize ne kadarda güveniyorsunuz böyle.
Savas: Hadi gidiyoruz. Deyip kolumdan çekiştirmeye başladı.
Nazlı:Nereye?
Savas:Oyuncakçı dükkanının.
Nazlı: neden?
Savas: Susar mısın artık?
Nazlı: Susmıycam. Hem beni zorla getiriyoraun hemde susmamı.....
Kolumdan sertçe çekip bana doğru döndü. Dudaklarıma bakarak konuştu.
Savas: Ya susarsın yada sustururum. Sen seç.
Agzımdan tek kelime dahi çıkmamıştı. Pis sapık dedim sessizce.
Savas:Birşey mi dedin?
Nazlı:Yoo
Savas:Bende öyle düşünmüştüm.

Büyük oyuncak dükkanına gelince durduk.
Savas:Hastanedeki lösemi çocuklar için oyuncak odası var ama oyuncaklar çok yıpranmış. Onlara yeni oyuncak alıcaz.
İç ses(Nazlı)
Bana hayatımda kimse oyuncak almamıştı. Bir tane bile oyuncagım olmamıştı.
Nazlı: Tamam hadi başlaylım.
Büyük bi araba alıp ileri doğru sürdük.
Nazlı: Savas ordaki oyuncak çok güzel onu al hani mavi olan.
Savas: Bu mu? Diyerek elinde salladı.
Nazlı:Evet.
Gelip arabanının içine bıraktı.
Savas: Sence bu nasıl?
Nazlı: Çirkin.
Savas: Sensin çirkin. Onuda arabanın içine atacaktı ki elini tuttum. Bian ne yaptığımın farkına varıp elimi geriye çektim.
Nazlı:Pardon.
Savas:Onemli degil.
Diyerek. Elindeki oyuncagı arabaya bıraktı. Baya alışveriş yapmıştık. Deminden beri gözüme kestirdiğim oyuncak goril vardı çok tontiş gözüküyordu.
Savas:Onuda sana alalım ister misin?
Nazlı:Gerek yok.
Savaş:Bence alalım. Diyerek gorile doğru uzandı. Alıp alışveriş sepetine bıraktı.
Nazlı:Tesekkur ederim.
Savaş: Küçük bi hediye. Diyerek gülümsedi.
Nazlı:İlk oyuncağım dedim fısıltıyla oda duymamıştı zaten.
Savas:Hadi çıkalım yeter bu kadar.
Nazlı:Şunuda alalım.
Savas:Hangisini?
Elimle işaret ettim yukarda. Doktor oyuncak seti vardı.
Nazlı: Almayı denedim ama boyum ermedi.
Yine gülmeye başladı.
Nazlı: Neden gülüyorsun ya. Gülme. Boyum kısa olabilir çok normal.
Savas: Çok kısa.
Nazlı: Savaaş!
Savas: Tamam tamam kızma hemen.
Uzanıp oyuncağı aldı. Sonrada kasaya doğru ilerledi.
Savaş:Goril hariç gerisini şu adrese gönderir misiniz.
Kasiyer:Tabi efendim.
Kagıda adresi yazdı. Ödemeden sonrada çıktık. Yavas yavas yürüyorduk ki yağmur yağmaya başladı.
Nazlı:Eyvahh. Koşş
Savas: Koşarsakta ıslanıcak.
Nazlı: Gorilim diyerek poşete bakmıştım. Allahtan hediye paketine sarmışlardı. Derin bi ohh çektim.
Deri montunu çıkartıp başını kollamaya başladı.
Savas:Gel buraya.
Nazlı: Böyle iyi.
Savas: Yarın sabah öksüren bi stajer istemiyorum. Diyerek kolumdan geçti beni.Şuan tam olarak kafam omzuna yakın bi mesafede ilerliyorduk. Soğuk havada buhulu nefesi yüzüme vuruyordu. Bi erkekle yakın olmak germişti beni. Hemen ondan uzaklaşıp.
Nazlı:Yarısalım mı?
Savaş: Şimdi mi?
Nazlı: evet korktun mu?
Savas: Yoo. Benim arabanın oraya kadar.
Nazlı: tamam.
Diyerek koşmaya başladım.
Savas: vay bizim stajere bak sen. Diyerek arkamdan söylendi. Yagmurda koşmak ayrı bi mutluluktu. Kısa bi koşunun ardından varmıştık. Tabiki ilk ben gelmiştim.
Savas: Bu- kadar-iyi-olduğunu-bilmiyordum. Dedi nefes nefese.
Nazlı: Öğrenmiş oldun. Neyse baya geç oldu yarın görüşürüz. Hediye içinde teşekkür ederim.
Savas:Rica ederim. Görüşürüz.

Savas(iç ses)
İyi geceler hırçın kız.

Nazlı(iç ses)
İyi geceler kara göz.

Nazlı
Eve girer girmez odama çıktım. Üzerimi değiştirip kendimi yataga attım. İlk oyuncagımıda alıp ona sarıldım.

Nazlı(iç ses)
Bana yaklaşma kara gözlü çocuk. Sana acıdan başka birsey vermem ben canını yakarım. Kırılırsın, üzülürsün.

Geçmişin YarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin