Savaş devamını sormak istemez kötü olduğunun farkındadır. Hiçbirşey demez bi süre.
Nazlı: Yanımdaydın bütün gece.
Savaş: Nerden anladın
Nazlı: Sanki bi uçurumun kenarında düşecek bi kızı tutar gibiydi kolların sıkıydı baya bazen zor nefes aldım.
Savaş: Şikayetçi miydin?
Nazlı: Yoo der gülerek.
Savaş: Bugun tatil. Pazar.
Nazlı: Doğru. Tamamen unutmuşum. Eve gitmem lazım kaç gündür gitmiyorum annemle kavgalı ayrıldık.
Savaş: Bencede gitmelisin.Nazlı eve gidip kapıyı açar. Annesinin koltukta uyuduğunu görür. Yanına doğru ilerler. Yorgunluktan bitap düşmüştür. Nazlı annesinin saçlarıyla oynamaya başlar.
Canan: Nazlı... Kıııızıııım
Nazlı: Benim anne.
Canan anında gözlerini açar. Doğrulur. Gözleri kan canağına dönmüştür ağlamaktan.
Canan : Seni çok merak ettim. Öyle yapmamalıydım. O sözleri söylememeliydim özür dileriim. Diyip nazlıya sıkıca sarılır. Nazlıda ona tabi.
Nazlı: Sen hiç uyumadın mı? Niye gözlerin böyle.
Canan: Boşver sen beni. Sen nasılsın
Nazlı: Aslında şey.
Canan: Yine mi nazlı?
Nazlı: Engel olamıyorum anne.
Canan:Zamanla canım kızım zamanla. Diyip nazlının saçlarını okşamaya başlar.
Nazlı saçlarının okşanması hoşuna gider. Ama dün akşam ki uyurken okşanma gibi değildir.Nazlı: Hadi kalk kahvaltı yapalım.
Canan: Tamam der gülerek.Nazlıyla annesi kahvaltı yaparlar. Sohbetler ederler uzun uzun. Çıkıp alışveriş yaparlar birazda. Nazlı annesinin kalbinin kırdığının farkındadır onu tamir etmeye çalışır.
Savaş
Odada otur bi süre dosyaları karıştırır. Kapı çalar. Ahmet içeri girer.
Ahmet: Fena satıcısın.
Savaş gülereler ayağa kalkar tokalaşıp sarılırlar.
Savaş: Nereden çıkardın şimdi bunu?
Ahmet: Nazlıyla tanıştığından beri ne arıyorsun nede mesaj atıyorsun.
Savaş: Nazlıyla ne alakası var ben her zaman yoğunum.
Ahmet: Kıza ilgim var demiyorsunda.
Savaş: Al işte.
Ahmet : Yalan mı ? Allah bilir öpmüşsündür kızı.
Savaş öksürmeye başlar.
Ahmet: Oha yoksa. Deyip gülmeye başlar.
Savaş: Yok öyle birşey.
Ahmet: Sana inanamıyorum.
Savaş: Hastam var hadi git sen.
Ahmet: Postalıyorsun yani beni.
Savaş: Aynen öyle hadi. Der ahmet kalkıp gider. Savaşta düşünmeye başlar. Ne yapıyordur. Neden bu kıza böyle davranıyordur kafasında bunların hiçbirinin cevabını bulamaz. Tek bildiği şey nazlının onu geçmişine sürüklemeye başlamasıdır.Nazlı eve girip spor çantasını alır. Stada gider. Ortalama 50 dakika koşar. Geri kalan anteramanıda tamamlar. Akşam olmuştur. Telefonunu çıkartıp savaşa meaaj atar.
Gönderilen Savaş : Sudenazıda alıp hastanenin yanındaki parka gelsene hem ne zamandır ilgilenemedim onunla canıda sıkılmıştır.
Ortalama beş dakika sonra mesajına karşılık gelir.
Gönderen Savaş: On dakikaya ordayız.
Nazlı duşunu alıp arabasına geçer.
Hastanenin yan tarafımdaki parka gelir.Savaşla sudenazı orada görünce bi ağacın arkasına saklanıp onları izlemeye başlar. Savaşın sudenazı salıncakta sallarken aklına bir kaç şey gelir.
Flasback
Nazlı parktaki salıncakta bi ileri bir geri sallanıyordur. Arkadan birisi seslenir.
X: Allahın cezası yine parka mı kaçtın?
Nazlı: Babaaa! Beni sallasana der onun söylediği şeye hiç duymamazlıktan gelir.
Nazlının babası nazlının yanına gelip hızlıca sallamaya başlar.
Nazlı: Baba yavaş korkuyorum.
X: Korkta akıllan bi daha kaçta parka.
Neyse yeter diyip bırakır nazlıyı.
Nazlı: Ben nasıl durucam baba.
Nazlı bağırır ama babası onu hiç duymaz. Nazlının babası gözden kaybolunca nazlı durmak için çabalar. Ama duramaz ayaklarını yere sürtmeye dener ama gelen bi taşla yere savrulur. Dizi kanıyordur. Hıçkırarak ağlamaya başlar.
"Yine yoksun ben düştüm sen yine yoksun" diye bağırır parkın ortasında.Flasback son.
Nazlının gözlerinden yaşlar süzülür. Sudenazın yere düştüğünü görür. Hemen yanına koşar.
Ona sarılır.
Nazlı: Birşeyin var mı ? Canın yanıyor mu?
Savaşta yanına koşar hemen.
Sudenaz:Yok iyiyim durmak istedim ayağım taşa takıldı düştüm birşeyim yok.
Nazlı o an sudenazda kendini görmüştür.
Savaş: Dur bi bakım. Diyip bacagına bakmak ister.
Nazlı: Sakın dokunma. Sen küçük kızı neden bu kadar hızlı sallaraın savaş? Nasıl durur. Hiç düşünmedin mi? Nasıl yanlız bırakırsın onu diye bağırır.
Savaş: Telefonum çaldı hastanedendir diye bakmak zorunda kaldım. Bilerek yapmadım nazlı!
Nazlı: Sus sus savaş. Diyerek sudenaza biraz daha sarılır. Sonra onu kaldırıp hastaneye kadar kucagında taşır.Sudenazı yatağına yatırır.
Nazlı: İyisin dimi?
Sudenaz: İyiyimde savaş abinin çok üstüne gittin.
Nazlı: Elimde değildi.
Sudenaz: Neden?
Nazlı: Boşver hadi sen uyu. Yoruldun zaten.
Sudenaz: Peki diyerek gözlerini kapatır.
On dakika sonra kapı açılır içeri savaş girer nazlıya gel diye işaret yapar.Nazlı kapının önüne çıkar.
Savaş: Demin yaptığın şey neydi öyle?
Nazlı: Haklıydım
Savaş: Nazlı! Neden bu kadar çok büyüttün konuyu. İnmek isterken takıldı. Ayrıca salıncak çok yavaştı birşey olmazdı.
Nazlı: Canı yanabilirdi savaş!
Savaş: Canını yakacak birşey yapar mıyım sence ? Onu senin sevginden daha çok seviyorum.
Nazlı: Belli.
Savaş nazlının kolunu tutup sıkar.
Savaş: Sevgimi ölçemezsin. Doğru konuş.
Nazlı: Neyse ne! Benim işim var.
Diyip savaşın yanından uzaklaşır. Savaş ağzı açık ona bakakalır. Savaş nazlıyı takip etmeye başlar. Nazlı onu takip ettiğini anlayınca daha hızlı kaçar en som bodruma iner merdivenlerden tabi savaşta arkasından bi odaya girip kapıyı kapatmak ister ama savaş ayağını koyar kenara kapıyı itip içeri dalar.
Nazlı: Ne diye peşimden geliyorsun savaş gitsene!
Savaş: Neden benden kaçıyorsun nazlı.
Nazlı: Sende babam gibisin acımasızsın.
Savaş: O nerden çıktı şimdi.
Nazlı: Yok birşey. Diyerek kapıya doğru yürür. Savaş önüne geçip durdurur.
Savaş: Nereye gidiyorsun?
Nazlı: Bırak beni. Nazlı o an titremeye başlar. Savaş iyi olmadığını anlar.
Savaş: Neyin var noluyor?
Nazlı:Benim dar alan fobim var bırak gideyim. Savaş kapıyı açmayı dener ama kapı kiritlidir.
Savaş: Açın kapıyı açın!
![](https://img.wattpad.com/cover/74641495-288-k721929.jpg)