12.Bölüm

193 18 18
                                    

Nazlı savaşı hızlı bir şekilde iter.
Nazlı: Sen kendini ne sanıyorsun? Beni nasıl kafana göre öpersin der sinirle.
Savaş: Sen nasıl öptüysen hatta herkesin önünde bende aynısını yapabilirim bence.
Nazlı: Öyle mi?
Savaş: Öyle.
Nazlı: Çok zavallısın savaş mertoğlu. Bunun hesabınıda ödeticem sana. Savaş iki kolunu nazlınun başının iki tarafına koyar.
Savaş: Ödetsene.
Nazlı cevap vermez. Savaş nazlıya yaklaşır. Nazlı hızlı bir şekilde tokat atar. Savaş neye uğradığını şaşırır. Onu tekrar itip kapıyı açıp çıkar. Kapıyı üzerine kiritler. Gözü yandak kovaya takılır. Savaş içerden bağırmaya başlar. " Aç şu kapıyı." diye. Nazlı hiç cevap vermez. Yandan merdiveni çekip üzerine biner. Su dolu kovayı savaşın bulunduğu kabine üstten boşaltır.
Savaş: Kızım napıyorsun sen. Diye bağırır.
Nazlı: Islak ıslak kal orda. Akıllanırsın belki. Deyip dışarı çıkar.

Savaş: Bende bunu sana ödetmezsem.

1 saat sonra wc bi kız girer.
Savaş: Kapıyı açar mısınız?
Kız gidip hemen kapının kilidini açar.
X: Ne işiniz var burda.
Savaş: Bana soru sorma.
Deyip hızlıca dışarı çıkar. Gören herkes ona gülmeye başlar. Savaşın siniri giderek artar. Burnundan soluyordur adeta. Odasına girer. Dolabından gidip yedek kıyafetlerini alıp üzerini değiştirir.

Nazlı
Eline telefonu alıp ahmeti arar.
Nazlı: ahmet?
Ahmet: Efendim
Nazlı : Konuşmamız lazım. Müsaitsen.
Ahmet: Müsaitim.
Nazlı: Bir saat sonra taksimdeki blue kafede.
Ahmet: Tamam görüşürüz deyip telefonu kapatır.

1 saat sonra.
Nazlı masaya oturmuş ahmeti bekliyordur. Ahmet içeri girer nazlının olduğu masaya gelir.
Nazlı: Hoşgeldin.
Ahmet: Hoşbuldum. Hayırdır birşey mi oldu?
Nazlı: Aslında oldu. Ama sana şuan bunu anlatamam. Seninle küçük bi oyun oynamamız lazım.
Ahmet: Neden?
Nazlı: Açelyayla savaş canlarını yakmam lazım.
Ahmet: Açelya benim sevgilim farkındasın dimi.
Nazlı: Ondan sana geldim zaten. Bu yaptığımız şey açelyanın canını açıtmaz ama incinir savaşı parçalar.
Ahmet: Savaş?
Nazlı:Orasına karışma. Sadece yardım istiyorum.
Ahmet: Ne gibi bir yardım?
Nazlı: Akşama savaş açelyayı sana attığım adrese çağıracaksın. Gerisi bende.
Ahmet: Tamamda sen şu planı bana anlat.
Nazlı: Bak şimdi.....

Akşam

Nazlıyla ahmet bi süre oturur. Sonra nazlı ayağa kalkar. Nazlı havuza girmek için üzerindeki elbiseyi çıkarır. Havuza dalar.
Ahmet: Yüzme biliyor muydun?
Nazlı: Evet.
Ahmet: Neden yalan söyledin.
Nazlı: Açelya söyledi. Ben tepki göstermemiştim. Deyip kapıya doğru bakar. Savaşla açelyanın geldiğini görür. Havuza dalar. Biraz bekleyip boğulma numarası yapar. Bir anda havuza birinin dalıp onu yüzeye kaldırdığını anlar. Ahmetin olmasını beklerken. Savaşın kollarında olduğunu anlar. Şaşkınvca bakar. Gözleri bi anda ahmete doğru sabitlenir.

Ahmet: Yapamazdım savaşa ihanet edemezdim. Kusura bakma.

3 saat önce.
Nazlı: Bak şimdi ben boğulucam işte o an sen gelip beni kurtarıcaksın tam o sırada savaşla açelya içeri girecek. Ben o sırada seni öpücem
Ahmet: Neden böyle birşey yapıcaz? Sen beni neden öpüceksin? Savaşa inat dimi. Açelyanın zaten plan olduğunu anlayacagını biliyorsun ama sırf savaş yıkılsın diye bunu yapıyorsun.
Nazlı: Bunu sana açıklamıycam. Var mısın yok musun onu söyle.
Ahmet: Yokum dersem?
Nazlı: Başkasını bulurum.
Ahmet: Tamam varım.

Ahmet lavaboya gitmek için kalkar. Telefonu alıp savaşı arar olan biten herşeyi anlatır.

Şimdiki zaman.

Nazlı: Sana güvenmiştim
Ahmet: Bende sana. Savaşa zarar vermek için beni seçmen gerçekten yanlış oldu. Deyip arkasını döner. Açelyanın elini tutup çıkarı doğru ilerkerler. Açelya ona ifadesizce bakıyordur.

Nazlı birşey demeden arkasını dönmek ister ama savaş onu kolundan tutup çevirir.
Savaş: Bu kadar basit misin gerçekten sen yakın arkadaşının sevgilisini öpecek kadar. Bi inat uğruna.
Nazlı: Hani ben basit bi kızdım gözünde noldu?
Savaş: Hala basitsin.
Nazlı: Hiç sanmıyorum. Deyip arkasını döner. Merdivenlerin oraya doğru yüzmeye başlar. Tam merdivene basacakken savaş kolundan tutup onu açağı çeker. Sırtını havuzun duvarına yaslar.

Savaş: Yüzme bilmiyordun. Baya yalancı çıktın sen.
Nazlı: Ben öyle birşey demedim. Açelya söyledi.
Savaş: Ama sustun.
Nazlı: Susmak bi yargı bildirmez. Deyip gitmek için hareketlenir.
Savaş kolunu tutar.
Savaş: Nereye böyle acelen mi var?
Nazlı: Bırak beni.
Savaş: Bence planı tamamlaylım.
Nazlı: Ne planı?
Savaş ona çapkın bakışını atar. Nazlı hiç birşey anlamaz.

Savaşın eli nazlının çıplak belini sarar. Nazlı irkilir. Diğer eliylede boynunu tutar. Dudaklarına yapışır. Öpmeye başlar. Sakin ama tutkuludur. Üst dudağını sıkıca kavrar. Ardından suyun dibine çeker nazlıyı suyun altında nefesleri kesilene kadar öpüşürler.

Açelyayla Ahmet bankta oturuyordur.
Açelya: Neden savaşa haber verdin?
Ahmet: Öyle olması gerekiyordu. Arkasından iş ceviremezdim.
Açelya: Sanki hiç cevirmedin.
Ahmet: Nu durumdan rahatsız gibisin. Planı uygulamamı ister gibisin.
Açelya: Belkide.
Ahmet: Nazlı beni öpücekti açelya.
Açelya: Ama oyun için.
Ahmet: Ne demeye çalışıyorsun.
Açelya: Nazlının istediğini yapmalıydın. Böylesi daha kötü oldu emin ol.
Ahmet: Sen sanki yaptın. Görende seni nazlıya karşı çok dürüst biri sanar.
Açelya: Öyleyim.
Ahmet açelyaya doğru döner.
Ahmet: Ama ona yalan söyledin.
Açelya: Ne diyorsun sen ?
Ahmet: Savaşı ilk öpen kişi nazlı değildi. Biliyordun.

1 hafta önce
Ahmet: Sana eksik anlattım.
Açelya: Neyi?
Ahmet: Savaşı öpen ilk kişi nazlı ama bir süre sonra. Yani normalde eskiden savaş baya capkın biriydi. Sonra istanbula geldi işte geçmişini arkasında bırakarak onun üstünden beş sene falan geçti. Savaş kızlara hiç sevgili gözüyle bakmadı. Ama nazlı onun dengesini bozdu uzun zaman sonra onu ilk kez birisi bu kadar yaklaştı. İlk kez bir kız tarafından öpüldü.
Açelya: Savaşın geçmişi çok mu kötüydüde istanbula geldi.
Ahmet: Bu kadar bilgi yeter. Fazlası hepimizi aşar.

Şimdiki zaman.

Açelya: Eksik söylemiştim sadece. Yalan söylemedim.
Ahmet: Yapbozun sadece bir parçası bütünü değiştirebilir.

Eleştirilerinizi ve yorumlarını benimle paylaşırsanız çok mutlu olurum. Eleştirisiz bir bölüm duygusuz bi bölüme benziyor benim için. Görüşmek üzeree.

Geçmişin YarasıHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin