eksik yanım

5 0 0
                                    

      Onu görmediğim günler benim için cehennem gibi. Çünkü onu göremediğim zamanlar onu kaybedecekmişim gibi unutucakmışım gibi oluyorum. Ondan ayrı kaldığım her saniye hasret örüyor kalbim. Kokusunu özlüyorum. Onun kalbinin bana verdiği huzur hiç kimsede yok. Onun gözleri ve gülüşü , gözlerimi kapattığımda aklıma geliyor sonra gözlerimi hiç açmamak istiyorum.  Ona her geçen gün bağlanıyorum bağlanıyorum. Her geçen gün ona karşı aşkım yoğunlasıyor.

       Erdem'in iş nedeniyle hafta içi nerdeyse hiç görüşemiyoruz. Hafta sonlarımızı değerlendiriyoruz. Sanki hiç ayrılmicakmışız gibi eğleniyoruz. O anın tadını çıkarıyoruz. En çokta gözlerini seviyorum. Hani onun o toprak kokulu kahverengi gözlerini seviyorum. Asıl gözlerini süsleyen şeyde bana olan aşk dolu bakışları. Ondan ayrı kalmak istemiyorum. Sabırsızlıkla evlendiğimiz günü bekliyorum. Oda öyle düşünüyordur herhalde.

        İki haftadır artık hiç görüşemiyoruzda artık işleri çok yoğunmuş telofonları artık hep kapalı, sorduğumdada çalıştiğı için telofonlarını kapatıyormuş. Off nw kadar sıkıcı onsuz geçwn günlweim sadece bir hiç gibi. Anlamlı yasayamıyorum onsuz. Evde duvarlar üstüme geliyor. Aklıma kötü kötü şeyler geliyor sonra erdem yapmaz deyip düşüncelerimden vazgeciyorum. Her neyse artık haftada bir görüsuyoruz ama hep sorularıma şüphe dolduran cevaplar veriyor. Neyse diyip üstelemek istemiyorum. O bir günümüzü de değerlendiriyoruz bazende geceleri sabahlara kadar mesajlasıyoruz.

      Tam iki ay böyle geçti. Nasıl diye sormayın. Çok berbat( dipteyim,sondayım, depresyondayım)   çok sıkılıyorum be arkadaş. İlaykada benle konuşmak istesede serkan da ilgi bekliyor mecbur serkanla ilgileniyor. Mecburen onların arasını bozmak istemiyorum. Bu yüzden sosyal medyalarda geziniyorum. Facebook, watsapp, watpedd, messenger, instangram, tweter işte daha neler olsun. Watsapp ve instangram hariç diğerlerini erdemden ayrı kaldığım iki haftada açtım. Her neyse messengerde arkadaşlarla mesajlaşırken liseden muratmesaj atmış. '' süslü naber :)''. Merak etmeyin lisede en iyi arkadasimdi bu yüzden süslü dedi. Bende '' ne olsun muro asıl senden naber''.  ''Ne olsun ünüversite bitti. Bende mimarlık okudum. Şimdi kendi biromda çalışıyorum. Diyorumda bir kafede buluşsak mı? Hem eskilerden konuşuruz kafa dinleriz ne dersin?". Bende bu sıkılma sonucunda kabul etmeywceğimi zannetmediniz herhalde. ''Kabul ediyorum muro nerde buluşalım?".  Muro bir yarım saat cevap vermez sonra '' ***** kafede buluşalım  .''.  Yalnız söylediği kafe baya lüks biyer. Neyse hemen hazırlanırım. Evden cıkarken anneme heber veririm. Anneme tabikii de  muratla buluşacağımı söyledim. Kafeye gittiğimde. Murat gelmemişti. Bir yere geçecekken karsimdaki masadan '' varo ben burdayım!!''.  O tarafa doğru baktığımda yo-yok artıııık! Of be bu muro ne kadar değişmiş. Yanına giderim. '' ne kadar değişmişsin muro inanmıyorum tanıyamadım seni baya yakışıklı olmuşun!!".   Off erva ilk görüşmende öküzlüğünü koy ortaya eksik kalma tamam mı. Otururuz garson gelir.
''' ne içersiniz".   Ben daha söylemeden muro atlar. '' erva kahve orta şekerli olsun, bende bir salep alayım.'' hop hop bu çocuk nerden biliyor benim kahve içeceğimi. '' ne nasıl yani sen nerden biliyorsun benim kahve içe..''.  Daha cümlemi bitirmeden murat konuşmaya başladı.  '' erva lisedeyken kantine gittiğinde sabahları uyanık kalmak için ve öğlenden sonra keyif olsun diye içtiğini, arkadaşların ney içererin diye sorduklarında kahve dediğini biliyorum bende kahve içersin diye düsunmüştüm''.  Yook artık! Bana karşı farklı bir ilgisini sezdim sanki  yok canım olur mu öyle şey. İçeceklerimiz bittikten sonra ve önce eskilerden konuşup baya eylenmiştik. Neşemiz baya baya yerindeydi. En son murat bende söz istedi '' erva liseden beri sen beni en iyi arkadaşın olarak biliyorsun biliyorum söylediklerim saçma gelicek ama söylicem içimde kalsın istemiyorum. Erva ben seni ilk gördüğün günden beri seviyorum. Sen benim ilk aşkımsın anlıyomusun. Bunu sana kac kere itiraf edicektim ama cesaretimi toplayamadım. Özür dilerim.''.  Ne ne nasıl yani ilk gördüğü an bana ney diyo ya bu muro yanlış duymadım herhalde ama ben muroya hiç öyle bir gözle bakmadım. Ne yse cök şaşırmış gibi davranmadan.'' yani olabilir muro aşk tır aonuçta kişileri seçemessin veya engel olamssın bunu söylediğin daha iyi oldu icinde tutsaydın için içini yerdi" diyip buruk bir gulümserim. Sonra hiç bir şey olmamış gibi mekandan dışarı çıktık ki cikmaz olaydım. Erdem !! Evet erden ya erdem!! Sinirli geliyor yine bir patlama söz konusu lütfen kulaklarınizi tıkayın!!.. Erdem bana bakarak ve beni çekiştirerek arabasına götürür. '' off erdem canım niye sinirlendin bu kadar hem arkadaşım o benim rezil oluyoruz bak. Yapma şunu kolumu acıtıyosun.!!".  ''Demek rezil oluyoruz yani rezil ediyorum seni tamam erva bırakıyorum. Git o muratınla git tamam mı!!!.''  off yaa bu çocuk beni çok kırıyor yaa hem ney dedi o muratınla git hem muratı nerden tanıyor. Murat yanıma gelip arabaya bineriz beni eve götürür ayriyeten özür dilerim olay icin. Eve gittiğimde banyoya girdim. Ağlıyordum yaa ne yapıyor bu çocuk beni neden üzuyor... Yeter artık!! Diye bagırıyordum. Cok şükür annemgil evde değildi. Gözlerimin altı şişmiş. Off erva off yaa ben ne yaptım ki? Anlamıyorum. Ağlama hıçkırik sesleri evde yankı yapıyordu. Üstüme eşofmanlarımı giyip gecenin bir yarısında  yolda yürüyüşe çıktım. Biraz iyi geldi. Bizim orada istanbulu altına lan yüksek bir yer var oraya gittim. Erdemle cok gelmiştik buraya. Kulağımda müzik hem ağlıyorum hem bağırıyorum. Biraz kendime gelmiştim ferahlamıştım. Arkadan erdem'in sesini duydum benim söylediklerimin devamı söylüyordu. (Her şey bitmedi bitemez aşkımız kalmasın yarım mutlu gunler geri gelsin nolur hiç ayrılmayalım!!) nasıl yani bir dakikayanlıs duymadım. Direk arkama dönüp baktım erdem. Yanıma gelip oturdu. ''Sen nerden biliyorsun burada olduğumu?'' .    "kuşlar haber etti bana erva çok kötü durumda çabuk yanına git!'' diye haber ettiler geldim.".   Orada beni üzüyor sonrada gelmiş dalga geçiyor ne yüzsüzlük arkadaş. Hiç bir şey demeden sustum. Sadece sustum. Kendimi dinliyordum. Erdem konuşmaya basladı. '' canım seni kıskanıyorum anlıyo musun? Kıskanıyorum. Seni bir baska erkekle oturuyor görünce bide benim haberim olsa tamamda haberimde yok oradan geçerken seni öyle görünce delirdim !! Özür dilerim bir tanem... O çucukla eskilerden kötü gecmisimiz varda ondan tanıyorum. (Buruk bur sesle gözleri doldu)  o çocuk benim kuzenimin ölümüne sebep oldu. Kuzenim sude onla birlikteydiler sonra muratın onu aldattığını ögrenince  intihar etti.". 
Morali tamamen bozulmuştu bende pek üstelemedim. Ne kadar yazık ya bide kızdım çocuğa. Sözlerine davam etti ''sana kötü bir şey yapmasından korkuyorum!''.  Evet bekledihpğim oldu. Erdem ağlamaya başladı. Beni kaybetmekten çok korkuyordu benim gibi. Haklıydı sadece haklıydı. '' haklısın hayatım haklısın. Seni anlayamadığimı söylemişmiydim. Evet sonradan anlıyorum söylediklerini. Özür dilerim!".  En sonunda bende ağladım ikimizde ağlıyorduk. Bir yandanda şarkı çalıyordu. Gözlerimiz kızarmış ve şizmişti vampire dönmüştüm. Sonra beni yürurüyere eve bıraktı. Sonra oda ecine gitti.

VAZGEÇTİM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin