VAZGEÇTİM...

güzel fikir

Erdem...

Ben ervaya evlenme teklifi ettikten sonra bana söyledikleri. İçimi acıttı. Bir anda onu kaybetme korkusu yaşadım ama bunu ervaya belli etmek istemedim. Kaybetme korkusu insanı yıpratıyor. Ben ne kadarda ayakta durup, ervayı kurtarmak istesemde sanki erva ellerimden kayıp gidicekmiş gibi hissettim. Bir anda ne yapacağımı şaşırdım. O gün ervayı eve bıraktıktan sonra ervanın arkadaşı serkan var aslında benimde arkadaşım sayılır. Telofonla serkanı arayıp berkle ilgili ne bilgiler toplayosan topla getir dedim. Serkan berkle ilgili bildiklerini ve öğrendiği bilgileri gece saat3:50 gibi getir. Sabaha kadar onlarla uğraştık ve bu bütün bilgilerden bir şey elde ettik. Eskiden yaptığı bir pisliğin fotoğraflarıda duruyordu. Eğer bunu gazetecilere versek gün yüzüne bakamazdı. Hem o fotoğraflar hemde kendi şirketlerinde kendi cebine kimsenin haberi olmadan tam 15bin euro aktarmış acaba bu kadar parayı ney yapmış. Bu parayı uyuşturucu kaçakçılığı için almış güya oradan ticaret yapacak beyefendi, bu bilgilerin hepsini topladım resmini çektim berke gönderdim. Berk beni aradı. Sen ne yaptığını zannediyosun seni bitiricem eğer bunları bir yerde yayınla yemin ederim bitirirm işini. Dedikten sonra bende sakin sakin .. Berk benim amacım senin özellerini karıştırıp bu türkiyeye rezil kepaze etmek istemiyorum. Benim senden sadece bir isteğimle bunları yayınlamam. Ervayla bu gece sözünüz var bu sözü bozup evlenmekten vazgeçtiğini söyliceksin senden tek isteğim bu. Dedikten sonra berk telofonda biraz sessiz kalır. Sonra .. Ta-ta-mam olur yani olur herhalde kabul ediyorum. Dedikten sonra telefonları kapatırız. Bu iş çözüldüğü için içim çok ferahlamıştı. Belki berk vazgeçer diye berkin gördüğü o kututyu eve gönderirim. Evde kesinlikle erva açacağı için kapıyı üstüne not yazarım. Benim zeki sevgilim de anladığı için durumu berk biraz daha telaslanır. Sonrası allah kerim...

Erva...

Ben erdem'in bana evlenme teklifi ettiği gün kendimden geçmiştim çok mutluydum sevdiğim adam bana evlenme teklifi ediyordu. Bu ne kadar sevinç bir şey yaşayan bilir. Evlenme teklifinden sonra erdeme olayları anlattığım için içim çok ferahlamıştı çünkü dertlerimi ikye bölmüştüm belkide bir çözüm yolu bulur durumuyla kafamı rahatlatıyordum. Erdem sağolsun beni teselli etmesini çok iyi biliyor çünkü ben olmayacak teselliler duyunca taha çok üzulüyorum ama erdem hem gerçekleri söylüyor hemde olacakları. Ben erdemi çok seviyorum yaa. O gün ben çok umutsuzdum ben bu çocukla kesin sözlenicem hiç bir kaçışımın olmadığını düşündükçe deliye dönüyordum ama bir yandan belki erdem halleder diyip ufacık bir umudum vardı. Akşam olunca daha çok telaşlandım o anda erdemden mesaj gelmişti hallettiğene dair. Ben çok sevinmiştim iyide nasıl hallettiki arkadaş bu çocuk konuşarak helledebilenecek çocuk değil nasıl halletti. Akşam misafirler geldi kahveler çaylar içildi asıl mevzuya gelmeye yakın limseden ses soluk çıkmıyordu inanmıyorum nasıl yani sözlenicek miyim . derken kapı çaldı kimse yoktu bir tek kutu vardı üstündeki notu okuyunca hemen konuyu çaktım. Berkin gözlerien bakıyorum. Berk daha çok telaşlandı. Sonra babası tam konuya baslarken berkin itarafaları beni çok mutlu ettim içimde güller açıyordu yüzüm sadece anlamsızca bakıyordu. Berk eveden gitti anne ve babasıda koşar adımlarla arkasından gittiler. Babam gilde anlamsızca yuzüme bakıyorlardı onalr odalarına çıktılar. Erdem benim kesinlikle hayat arkadaşım olmalıydı kesinlikle...

Bugün okula en erken ben gelmiştim. Bahçeye geçip oturdum. Kimse yoktu yalnız başımaydım. Yalnız oturmak paha biçilmez bişey benim için çok severim yalnız oturmayı. Yalnızlık arkadaşım oldu. Acaba bu saatte neden kimse yoktu okulda tatil desen okul kapalı olurdu. Okul günü değil desem çarşamba saat desen 10:52 allah allah bu tuhaflık ne y böyle ya. Kantine gidicem katincide yok bir 200metre ilerde okul var. Oraya bakıyorum birileri varmı diye kimse yok ürkütücü olmaya başladı yalnız bu olay yalnızlık tamam ama okulda bukadarıyla yalnız kalmak beni ürpertiyor. Sesler gelmeye başladı. Bahçeni ilerisinden korkuyorum aman allahım ne olucak böyle offf erdem gel askım hadi sen gel... Derken okul tarafından bağırısmalar geldi. Erva erva erva buraya bak!!!!... Bir baktım pankart çıkartmışlar. Üstünde "doğum günün kutlu olsun aşkım''. Nasıl yani dedim ıcimden ama içimden söylememmişimki erdem arkamdan ellriyle gözlerimi kapattı kendine çekti. Nefesi kulaklarıma değiyordu. Sıcaklığını hissetmek bende kalp çarpıntısı yapıyor.ve sonra şunları söyledi '' şoyle yani hanımefendi bu erdem sana deliler gibi aşık''. İnanamıyorum gerçekten inanamıyorum bu kadar öğrenciler öğretmenler kantinciler bunun için bana görünmediler. Hemen arkamı dönüp '' sen mükemmel bir insansın bunu sakın unutma''. Dedikten sonra bir süre açık kahve gözlerine kilitlendim bir 20 dakika göz göze baktık bu arada benim kalbim yerinden çıkıcak gibi elim erdemintam kalbinin üstündeydi. Kalp çarpıntısı benim kinin 100 katı felan herhalde o halde nasıl dayanıyor benim sevgilim derken arkadar dans müziği gelir. Mustafa ceceli= aşkım benim bu şarkıyla dans yapmak ilk defa bu kadar keyifli geldi. Erdem bana deli bir aşık gibi bakıyordu. Ona baktıkça kendimden geçiyordum. Dans bittikten sonra herkes aşağıya indiler. Herkes bizi alkışlıyorlardı. İçlerinde berkte vardı ve eski kin ve nefretle bakmıyordu bize erdeme soracaktım. Kızlar gelip cok şanslısın felan diyorlardı. Hangi ara o masalar birleştide o yemkler kondu o masaya hayret. Masada bimbir çeşit yemek , pasta, kurabiyeler , börekler, zeytinyağlı dolma sarmalar müthiş bir sofra. Biz erdemle masanın ortasına oturduk en ortadaydık tabii yanımızda ilayka serkan vardı ber iki sandalye ilerde oturuyordu. İyi bari yaa oraya otursun bizim keyfimizi bozmasın. Bizm erdemle önümüzde bir pasta vardı. Kalpli pastaydı pasta ikiye ayrılmış gibi farklı renklerdeydi. Bir her iki tarafındada büyük harflerle ''E-E'' yazıyordu. Kendi tarafındaki e harfi sarı benim tarafımdaki siyahtı ama o renklere uygun pasta renkleri vermislerdi. Bizim ensevdiğimiz renkleri yapmışlar. Erdem in en sevdiği renk sarı benimkisi ise siyah bu çocuk ne kadar düşünceli benim nekadaar düşünceli bir sevgilim var. Eğlendik oynadık zıpladık çok güzel geçti bu burada kalır mı hiç? Saat tam 7 :00 güzel herkes doğum gunümü kutlayıp gidiyorlardı.hesiyeleringörmeniz lazım bir arabaya sığmadı serkanla ilaykanın arbasına sığdırdık. Birazınıda kendi arbama aldım. İlk eve gidip bunları bıraktık annem şaşkın şaskın yüzume bakıyor ve. '' kızım senin ne kadar sevenin varmış? Doğru söylüyor çok sevenim var daha hediye açmaya girşmedim akşam bakarım dicem bakamam ancak yarın açarım hediyeleri. Biz serkan ilayka erdem ve ben bir tane kafeye girdik gwce kafesi müzik ziyafetine doyum olur mu hiç bir yandan müzikler bir yandan muhabbetler kahkahalar birbirine giriyordu. Egelere has kaşıklı bir oyun avr ondan çalınca yerimde oturamadım. Kalkıp müzisyenden tahta kaşık istedim karşımada serkan geçti. İkimizde egeliyiz o manisa ben izmir. Olunca oynamaya doyum olmuyor beni ilayka kameraya çekiyor. Erdem beni gözleriyle süzuyordu. Serkanında maşallahı var çok güzelnoynuyor benim kadarda olamsada. Ordan çıktıktan sonra deniz kenarına gittik. Orada bir kızla bir erkek gitar çalıyordu yanlarına gidip oturduk bir kaç parça bizim için çaldılar. Güzledi ben omzumu erdemin omzuna yaslamıştım. Onun omzunda huzur buluyordum aynı şekilde ilayka gilde bizle aynı durumdaydı. Saate baktım 1:35 saat baya geç olmuş eve gitmeliyiz. Erdeme fısıldayarak eve gidelimmi desim oda onaylayınca hep beraberbkaltık. Herkes evine gitti ben erdemden ayrılmadan önce. ''Çok şanslıyım'' dedikten sonra ayrıldık. Eve geldiğimde herkes uyuyordu odama çıkıp bir dusnaldım sonra yatmadan önce erdemle biraz mesajlaştık sonrası iyi geceler sevgili...