şizofreni

17 3 0
                                    

Yine sevenleri kavuşturduk. Yine mutlulukları bozulmadı. Erdem ne kadar iyi bir çocuk herşeyde mutlaka bir iyiliği oluyor. Çok iyi kalpli. Neyse ailem erdemi kabül etti, erdem 'in anneside kabül etti. Sorunlar çözüldü. Mutluyuz artık okulum da seneye bitiyir. Erdem in iki yılı kaldı benden bir yıl sonra bitiricek. Bugün bu mutlu günlerimizi kutlamak için erdem bir ayarlama yapmış. Akşam bizmkilerele bir yere çıkıcaz. İnşallah yine kötü şeyler olmaz. Akşam için ilaykayala bizim evde hazırlanıyoruz. İlayka kıyafetlerini getirmiş. Benimkinden giysin dicemde bende ''m'' giyiyorum. İlayka ise '' s'' giyiyor. Aramızda bir beden var. Neyse ben üstüme her zmanki gibi dar mini bir etek üstünden tül geçiyor siyah, üstümede dar siyahla mavi arasında bir renk tonunda sıfır kol, aykkabımda stiletto yüksek topuk. Ee yani erdem in boyuna anca yetişiyorum. Erdemin boyu sanır sam 184 cm benimkisi 172 santim zor zar yetişiyorum. İlaykayla serkan'ın boy farkı fazla yok çünkü serkanın boyu 175 cm ilaykanınkide 170 felan anca yani ondan dolayı ilayka pek çok yüksek topuk giymez. İlaykanın üstündede dizde dar saksı mavisi sıfır kol elbise, ayakkabısı siyah stiletto. Evden çıkıyoruz benim bmv ile gidicez. Restoran baya lüks biyer erdem gili beklerken çok bekletmeden geldiler benim erdemim her zamnki gibi çok cool olmuştu. İçeri girerken kulağıma yaklaşarak '' bidaha bunu giyme'' dedikten sonra söylediğine anlam veremedim. İçeri girdik bize ayrılan bir yere oturduk dört kişilik bir masaydı. Arkamızdaki masaya çok yakındı bizim masa masanın sol tarafındaydı. Ben masanın sol tarafına geçtim oturdum. İlaykada yanıma oturdu erdem benim karşıma geçti. Benim arkamda erkek oturuyordu. Herhalde içki felan icmişti kendinde değildi biz guzelce yemeğimizi yedik mutlu günleri kutladık her sey çok güzeldi. En yemek kalkınca ben kahve aldım erdem her zmanki gibi çay, ilayka yeşil çay, serkanda salep aldı. Şişe çevirmece oynamak icin cam şişe getirmiştim. İlk önce ben bir lavoboya gittim. Elimi yıkadım makyajımı tazeledim, biraz parfüm sıktım. Sonra lavobo girişinden ayka sesi duydum korkmuştum kalbim çarpıyordu. Bu kim bu kim allahım sen beni koru. Karşımda o arkamda oturan sarhoş adamı gördüm burası kızlar lavobosu burada ne işi var ki. Benim üstüme doğru geliyordu ben ger geri adımlar atıyordum. Eyvah! Duvara yapıştım gidecek yerimde yok napıcam napıcam sıkıstım burda adam benim üzerime doğru gelirken cani cani bakıyordu yok hayır ya olamaz bu. Adam üstüme doğru geldi elini üstüme doğrulttu eteğimden tuttu salak azımı kaptmayı unuttu ğu icin çığlığı bastım. O anda hemen işi bitirmek istiyordu ben hem ağlıyor hemde bağırıyordum. Eteğime indiriyordu. İyiki arkada düğmesi var onu biraz daha geciktirir. Ben aynı zmanda bağirıyordum üstüme gelmişti, artık sestellerim gitmişti allahın bir kuludamı duymuyor adam bana sokulurpp duruyordu belimi kendine çekmişti. Ben kendimi geri çektikçe jendine çekiyordu, bağırmaya çalışıyorum bağıramıyordum, adamı ısırmak için boynuna yöneldim tam o anda erdem geldi . ''ne oluyor orda siz ne yapıyosunuz, erva sen ne yapıyosun diyip adamı kendine çekti sonra bi güzel morarrtı yüzünü adamın''. Sonra bana bakıp çok yazık erva çok yazık diyip gitti. Aman allahım her şeyi yanlış anlamıştı. Nasil açıklayabilirdim ki peşinden koştum aynı zamndada bağırıyordum. Erdem yanlıs anladın öyle bir şey yok diye bağırıyordum bu ne cürrret be ben öyle bir şey yaparmiyım anlamadan dinlemeden ne oluyor bu çocuğa diyip dısarı çıktım. Serkanla ilayka hiç bir şey anlamdılar ben onlara ilayka sen benim arabamla git ben yüricem. Sonra bizim olduğumuz yer deniz kenarına çok yakın oraya gidip biraa yürüdüm. Galiba serkan erdeme haber etmiş ki erdem aakmdan geldi. Erdem gelmeden önce canım çıkana dek ağlamıştım. Gözlerim şişmişti. Erdem arkadan gelip dokununca bira zürperip korktum. Erdem en soğuk ve en sert bir konusmasıyla beni arabasına çağırıyordu. Bende '' gitsene gidiyodun felekler dönderdin hem ben giderim tek başıma bana inanmayan birisiyle işim olmaz.'' dedikten sonra erdem arkasını dönmüş gidecekken. '' erva geliyosan gel beni çıldırtma zaten üstün başın şey bide gece yarısı başına dert acma''. Dedi allah allah ben mi başıma dert açıcam sen kim oluyosun ki off ya off bu nasil hayttır arkadaş. '' hayır ben gelmiyorum sen git'' kelimesini duyunca arkasına bile bakamdı. Bende bunu beklerdim zaten. Arkasını döndüğü an hıçkıriklarla ağlamya başladım neden böyle hayat hic güldürmüyor yüzumü canım çıkana dek ağladım. Ağladıkça içimdekiler daha çok dökülüyordu bütün bu yaşanmıslıklardan nasıl buralara geldik biz. Saniyeler sonra ne olacağını bilmeden hep hayal kurmuşum ben hayalimin kırıklarını topluyorum. Kendimi şu uçsuz bucaksız denize atmak istiyorum. Arkama baktığımda kimse yoktu biraz kendimi dinleyip ağladım saat 11 olmadan taxsi ye yetişmem lazım. Kendimi toparlayıp caddeden bir taxsiye bindim beni eve kadar bıraktı. Ücretini ödeyip eve girdim. Herkes uyumuş bir tek velent uyumamış. Direk oturma odasına geçip oturdum. Velent televizyondan beni bile fark etmedi cips alırken gözü bu tarafa kaydı. Gözlerim akmıs üstüm başım darmadağın beni vampir zannetti galiba cipslerin hepsini yere düşürüp korkuyla ışığı yaktı bana '' sen kimsin?" dedi. Yok artık tanınmicak hale mi geldim okadar. Bu halimde bile beni güldürdü ya sonradan alıştı. Bana ne olduğunu soracakken ''bişey yok ablam benim yaşıma gelince anlarsın'' dedim. İlk önce duşa girdim. Duşta bile ağladığımı hissetmemişim duştan sonra beni uyku tutmadı. Yatakta sadece olayları düşünüyordum bir de telofona bakıyordum mesaj var mı diye şizofren gibiyim bu aralar. Normal biriyle konuşsam onu bile şizofren yapabilirim...

VAZGEÇTİM...Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin