Arel'den ;
Güne Bu güzel prensesle başlamak kadar güzel birşey yoktu çünkü kokusu bile insanı gül bahçesinde hissettirip mutlu etmeye yetiyordu.Kollarımda hafifçe terlemiş yavaş yavaş nefes alıp veren ve tüm ihtişamıyla yatan güzel melegımı öpmeye başladım ama bu sefer aklımdan geçen seks değil ona daha farklı bir süpriz hazırlamaktı.Handeyi uyandırmadan yataktan kalkıp banyoda resepsiyonu aradım ve balkona muhteşem bir kahvaltı hazırlamalarını istedim yirmi dakika içerisinde hem ben hazırlandım hemde kahvaltı gelmişti tabikide Hande odada uyudugu için masayı ben kurup ben yerleştirdim bazen düşünüyorum da ben bu hallere düşecek adammıydım ya insan gülüyor ve şaşırıyor gerçekten.
Handemi zorla da olsa uyandırmayı başardıgımda şaşkın bir ifadeyle yüzüme bakıyordu tabıkıde şimdi yine muhteşem zekasıyla bana laf sokacaktı;
-İlk defa üzerimde olmadan normal bir şekilde beni uyandırdıgın için teşekkür ederim günaydın aşkım
-Laf sokmasan olmuyor değilmi haydi kalk elını yüzünü yıka seni balkonda bekliyorum bebegım
Hande balkona bakmaya calışsada izin vermeden onu banyoya yolladım ve masaya geçip onu beklemeye başladım on dakika sonra tüm ışıltısıyla bebegım içeriye girdi.ve tüm şaşkın ifadesiyle gelip boynuma sarıldı allahım ben bu kadar sulugöz bir kız görmedim herşeyemi aglar bir insan;
-Arel sana inanamıyorum bunları sen mi hazırladın yani benim için bizim için
-Evet aşkım ikimiz için hazırladım şimdi gelde güzel bir kahvaltı edelım seninle
Hayatımda nice güzel sofraya oturdum belkı cok lüks belkı çok çeşitli ama sadece hep iki sofrada mutlu olacagımı anladım evet birine belkı bir daha asla oturamayacagım ama Handemle ömrümün sonuna kadar aynı sofrada oturabılırdım.Hiç oturamayacagım sofra ise annemin sofrasıydı.Canım annem en son beraber kahvaltı yaptıgımızda herkesın en çok sevdiği yemekleri yapmıştı ve o kahvaltının ertesi günüde bizi bırakıp gitmişti.Şuan karşımda agzı dolu olmasına ragmen bana toplantıdaki komik anları anlatmaya çalışan handeye baktım belkıde bır daha asla yüzüm gülmeyecek derken karşıma çıkmış ve beni çok mutlu etmişti umarım bu güzel tablo hiç ama hiç bozulmaz.
Kahvaltı bittiğinde odada bavul hazırlama derdi başlamıştı Hande minik bir bavul getirmesine ragmen içine kırk çeşit şey koymuş beni hayrete düşürmüştü.Ama tamda bavulu kapatırken dıkkatımı çeken bir iç çamaşır oldu insan bunu uyurken nasıl giyerdi ki en azından benım yanımda giymesin benımde bir kalbım var ve buna yürek dayanmaz.Aradan geçen bir saat içinde tüm hazırlıklarımız tamam oldugunda odadan çıkmak için kalkmıştıkkı Adil abim aradı ve istanbula indiklerinin haberini verdi.Evet bu güzel bir haberdi otelde ve havaalanında bizden kımse olmayacak bizde rahat hareket edecektik.Otelden çıktıgımızda uçagın kalkmasına tam iki saat vardı ve keyifli uzun bir yolculuk bizi bekliyordu.Otoparktaki arabaya son kez bindik evet bunu burda kiralamıştım ama bu arabayı alıp Handeye hediye etmeyi aklımın bir köşesine kazıdım çünkü bir çok şeyi bu arabada yaşamıştık.
Yola çıktıgımızda Handenın pür neşesi ve kahkahaları beni dahada mutlu ediyor adeta günümü aydınlatıyordu tam havaalanına girmek üzereken telefonumun titremesiyle bütün moralim alt üst oldu 'Bir aya kalmadan seni görmeye geleceğim Arel' 'Seni çok özledi ben' 'Sensiz yaşayamaz hale geldim' ' Ve biliyorum ki sen o kızı sevmiyorsun sırf mecburiyetten yanında üzülme ben onunla konuşur anlaşırım' 'Ve o geceyi yaşamamız lazım o lanet kız yüzünden yarıda kaldı'
Saçma sapan atılmış daha bir sürü mesajı Hızlıcıa okuyup hande görmeden cebime soktum Hande fark etmemişti çok şükür ki ama ilk benzinlikte silmeyi aklıma koydum.Havaalanına geldiğimde ilk önce arabayı teslim ettim ve ücretini ödedim.Tam içeriye giriyordu ki Handenın bir magazanın önünde durdugunu fark ettim bebegım ne begenmişti acaba;
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka DEĞER
RomanceArel Ve Handenin hikayesi... Tüm cesaretimi toplayarak yanına gittim ve omuzuna kocaman bir öpücük kondurdum uyansada hiç birşey değişmezdi artık nede olsa o patronun ogluydu istediğini yapar ve alırdı.Ne diyecektim benimle yattın evlen mi tabık...