Arel'den;
Yatagın sol tarafına bakamıyordum döndüğümde melek yüzlü bir kızı nasıl soldurdugumu görecektim.kahretsin ne yapmıştım ben böyle evet isteyerek arzulayarak yapmıştım ama bu şekilde değildi çünkü bu yataga sayısızca kız girmişti ve Hande buraya layık değildi.Belki uyuyordur diye yavaş yavaş dönmeye çalıştım ama yatagın sol tarafı bomboştu rüyadamıyım acaba diye düşünmedim değil çünkü saat sabahın altısıydı ve Hande nereye gitmiş olabılırdı şaşkınlıgım yatakta ki kanı görmemle dahada artmıştı.Bu kız ilkini banamı saklamıştı.Dur bir saniye belkıde banyodaydı gitmezdi Hande oturur konuşuruz iki medeni insan gibi olmayacagını ne var bunda.
Biraz bekledikten sonra banyonun kapısını üç defa tıklamıştım ama ses yoktu hala belkı mutfaktadır umuduyla odadan çıktım ama kıyafetleride yoktu ortada demekki gitmişti.Ama neden gitmişti ki burada olması sabah bana şaşkınca gülümsemesi ve gece beni şaşırttıgı gibi şimdide buna devam etmeliydi ama yoktu gerçekten bu durum çok ama çok can sıkıcıydı.
Yataga dönüp geri uyumak istedim ama saat yediye geliyordu duş alıp çıkmalı ordanda bavulumu hazırlayıp havaalanına gitmeliydim.Babamın bir sürü laf edeceğini bilmeme ragmen eve gitmeyide tabıkıde ihmal etmeyecektim.Aslında Handeyi merak ediyordum ama biliyorum ki arasamda o telefon açılmayacaktı.Beni neyin beklediğini bilmeden odaya son kez bakarak evden çıktım.Bu odadan ve bu evden ilk defa çıkmak bu kadar zor geliyordu ne kadar garip...
Hande'den;
Sabahın altısında sacma sapan giyimli bir kız saçı başı dagılmış üzerindeki iğrenç kıyafetlerle eve gidene kadar aglayan bir kız tabıkıde taksici çok farklı düşünmüştü beni aslında düşüncelerinde haksızda değildi o işi yapmışmıydım yapmıştım parayla yada değil ne fark ederdi.Taksicinin ücretini öderken adamın dikiz aynasından bana attıgı o iğrenç bakışları hiç unutmayacaktım çünkü kendımı bu duruma ben getirmiştim ve sonuna kadar haketmiştim.
Kapıyı sessizce acıp odama girdim hemen şimdi bu kıyafetlerden kurtulmalıydım.Yırtarcasına çıkardıgım kıyafetlere artık kokudan yaklaşılmıyordu ben de hırsla alıp mutfakta ki çöpe attım.sonra ise duşa girmek için banyoya koştum çünkü vücudum saçlarım heryerim o kokuyordu bundan kurtulmalıydım.Farkında olmadan kapıyı çok sert kapadım tabıkıde sabahın yedisinde olan bu gürültü Yelizi korkutmuş olacak ki banyonun kapısını tıklıyordu;
-Canım sen daha yenımı geldın
-Ha-hayır Yelizcim uyandım da hazırlanıp çıkıcam senı rahatsız etmek istemedim.
-İyi olduguna eminsin değilmi ?
-İyiyim tatlım çıkmadan odana ugrarım seni seviyorum
-Bende seni canım.
Odasına gittiğini anladıgımda daha fazla dayanamayarak soguk suyu sonuna kadar açtım bunu kendıme neden yapıyordum bilmiyorum ama biraz olsun acı cekersem herşey yoluna girecekti sanki yani en azından ben öyle sanıyordum.Soğuk su artık tenımı acıtmaya başladıgında bu sefer sıcak tarafını açmıştım daha fazla oyalanmayarak sıkı bir duş alıp çıktım havluyu kendıme öyle bir sarmıştım ki sankı Arel gelip zorla çıkaracak gibiydi.Odaya geldiğimde ise saatin sekiz oldugunu fark ettim ilk önce Yelizi rahatsız edeceğini bilsemde saçlarımı kuruttum ve hızlıca giyindim.minik bavuluma ne bulduysam koydum bir hafta boyunca belkıde toplantı hariç odamdan çıkmaz böylece çabucak atlatırdım.
Herşey tamamlanınca Yelizin odasına girdim şapşal çoktan uyumuştu çalışma masasının üzerinden aldıgım kagıtla ona not bırakıp bir sürü hediye getieceğime dair sözler verdim ve yavaşça öpüp odadan çıktım.Taksiyi beklememek için daha evden çıkmadan haber vermiştim ki allahtan çabucak gelmişti.Hemen bindim ve sabiha gökçene dogru yol aldım allahım ne olur onu görmiyeyim ne olur.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşka DEĞER
RomansArel Ve Handenin hikayesi... Tüm cesaretimi toplayarak yanına gittim ve omuzuna kocaman bir öpücük kondurdum uyansada hiç birşey değişmezdi artık nede olsa o patronun ogluydu istediğini yapar ve alırdı.Ne diyecektim benimle yattın evlen mi tabık...